23 Eylül 2024 Pazartesi

Gençlik örgütleri: Haklarımız, özgürlüğümüz ve geleceğimiz için mücadeleye

YÖK'ün 42'nci kuruluş yıl dönümünde yan yana gelen gençlik örgütleri, "Enes'in, Resul'un, Elif'in, Zeren'in ve daha nice arkadaşımızın hesabını sormak için; başka arkadaşlarımız bu çürümüş düzenin koyu karanlığında kaybolmaması için tek çözüm yolumuz örgütlü mücadelemizi güçlendirmektir" çağrısı yaptı.

Gençlik örgütleri, Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) kuruluşunun 42'nci yıl dönümünde Beyazıt Meydanı'nda bir araya geldi. "Yaşamlarımızın çalınmasına izin vermeyeceğiz! Haklarımız, özgürlüğümüz ve geleceğimiz için mücadeleye" pankartı açılan eylemde, "YÖK'e karşı gençlik mücadeleye", "Zeren Ertaş isyanımızdır", "YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleşecek", "Özgür, bilimsel eğitim için ileri" dövizleri taşındı.

Basın açıklamasını okuyan Yaren Saltık, YÖK'ün 42 yıl önce bugün 12 Eylül askeri faşist darbenin bir artığı olarak, üniversiteleri zapturapt altına alma amacıyla kurulduğunu söyledi. YÖK'ün kurulduğu günden bugüne üniversitelerde eğitimin niteliksizleştirilmesinde, neoliberal saldırıların hayata geçirilmesinde, sermayenin arka bahçesi haline getirilmesinde rol oynadığını kaydeden Sarısaltık, "YÖK bazen ders müfredatı olarak, bazen kampüs içerisinde polis-ÖGB olarak, bazen gerici-tacizci bir akademisyen olarak, bazen yasakçı bir genelge olarak karşımıza çıkıyor" dedi.

Ekonomik, sosyal ve siyasal krizlerin derinleştiğine işaret eden Sarısaltık, bu krizlerin gençliği de etkisi altına aldığını söyledi. Eğitimde fırsat eşitsizliğinin giderek derinleştiğini, yüz binlerce öğrencinin çalışırken okumak zorunda kaldığını kaydeden Sarısaltık, "Sözde parasız eğitim verilen bu ülkede ulaşımından barınmasına, beslenmesinden ders materyallerine kadar her şey ama her şey paralı ve çok pahalı! Bizler ise on yıllardır olduğu gibi, mücadeleci tarihimizden aldığımız güç ile tüm bu karamsar tablonun karşısında eşit, parasız, bilimsel, anadilde bir eğitimi sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz" dedi.

Gençliğin en yakıcı sorunlarından birinin barınma sorunu olduğunu vurgulayan Sarısaltık, barınma sorununun öğrencileri emlak simsarlarına, niteliksiz özel yurt ve apartlara mahkum ettiğini dile getirdi. On binlerce öğrencinin okuyabilmek için cemaat ve tarikat yurtlarında kalmaya zorlandığına işaret eden Sarısaltık, KYK yurtlarının ise niteliksizliğine dikkat çekti. "İnşaatı tamamlanmamış şantiye halindeki yurtlar, özel şirketlerin inisiyatifine bırakılmış sürekli zehirlenme olaylarına tanık olduğumuz niteliksiz yemekhaneler, şehrin ücra köşelerinde bulunduğu için ulaşamadığımız, kapasitenin artırılabilmesi için 3-4 kişiye göre tasarlanmış odalara getirilen ranza sistemi ile 6-8 ve 12 kişilik odalar ile cebelleşmek zorunda kalıyor öğrenciler" diyen Sarısaltık, bu niteliksizliğin artık öğrencilerin hayatına da mal olduğunu kaydederek Zeren Ertaş'ı hatırlattı.

Ayrıca çok sayıda öğrencinin bu karamsar tablo içinde intihara sürüklendiğini vurgulayan Sarısaltık, "Katledilen her sıra arkadaşımızın hesabını soracağız! Bizler bu çürümüş düzenin karşısında çaresiz ve çıkışsız olmadığımızı biliyoruz. Tüm sıra arkadaşlarımıza yalnız olmadıklarını, birbirimizden güç alarak karanlığa ışık, sessizliğe çığlık olabileceğimizi bir kez daha hatırlatmak istiyoruz" dedi.

Sarısaltık, şöyle devam etti: "Tüm bu yaşananlara karşı çıkmak istediğimizde, yan yana geldiğimizde ise hemen sırtımıza disiplin, uzaklaştırma, okuldan atma sopası iniyor. Kendilerine ehlileştirilmiş genç bir nesil var etmek isteyenler faşist genelgeler ve yönetmelikler eliyle gençliği terbiye edebileceğini sanıyor ancak yanılıyorlar. Üniversitelerimizde ilerici-devrimci öğrencilere dönük baskı ve yasaklar artarken ülkücü-gerici çetelere alan açılıyor. Devletin ve üniversitelerin kayyım yönetimlerinin maşa olarak kullandıkları bu güruhlar her geçen gün daha da palazlandırılıyorlar."

Siyonist İsrail'in Filistin'e dönük soykırım saldırılarına da tepki gösteren Sarısaltık, "Türkiye'de özellikle İTÜ ve ODTÜ gibi üniversitelerde öğrenciler AR-GE ve Teknokentlerde kardeş halkların tepelerine inecek olan kitle imha silahlarını geliştiriyorlar. Tüm bunlar kariyer, gelecek ve kişisel gelişim adı altında projeler adı altında teşvik ediliyor. Bizler kapitalizme köle emperyalizme asker olmayı reddediyoruz! Bulunduğumuz her alanda emperyalistlerin kirli savaşlarını teşhir edecek, işçilerin birliği halkların kardeşliği sloganını yükselteceğiz" dedi.

Sarısaltık, sözlerini şöyle bitirdi: "Bizler tüm bu baskı politikaları ve saldırılar karşısında üniversitelerde okumaya, tartışmaya, eyleme ve örgütlenmeye devam edeceğiz. Enes'in, Resul'un, Elif'in, Zeren'in ve daha nice arkadaşımızın hesabını sormak için; başka arkadaşlarımız bu çürümüş düzenin koyu karanlığında kaybolmaması için tek çözüm yolumuz örgütlü mücadelemizi güçlendirmektir."

Eylem boyunca, "YÖK, polis, medya, bu abluka dağıtılacak", "YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleşecek", "Katledilen gençler isyanımızdır", "Filistin'de düşene, dövüşene bin selam" sloganları atıldı.