1 Ekim 2024 Salı

Gazeteciler bugün haberleri nedeniyle yargılandı

Gazeteciler bugün de yaptıkları haberler nedeniyle hakim karşısına çıktı. Gazeteci Hatice Şahin hakkında asılsız delillere dayanılarak 15 yıl hapis cezası istendi. 

Gazetecilere yönelik saldırılar sürüyor. Gazeteciler haber takibi  sırasında darp ediliyor, gözaltına alınıyor, katledilmekle tehdit ediliyor en kötü ihtimalle yaptıkları haberler nedeniyle haklarında dava açılıyor. Bugün çok sayıda gazeteci haberleri nedeniyle hakim karşısına çıktı. 

GAZETECİ ŞAHİN HAKKINDA 15 YIL HAPİS İSTENDİ
Gazeteci Hatice Şahin hakkında Demokratik Toplum Kongresi (DTK) soruşturması kapsamında "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla açılan davanın duruşması, Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Şahin'in katılmadığı duruşmada, avukatı Resul Tamur hazır bulundu. Savcı, esas hakkındaki mütalaasını mahkemeye sundu.

Mütalaada, Şahin'in DTK adına faaliyette bulunmak için İstanbul ve Diyarbakır arasında uçuş yaptığı iddia edildi. Mütalaada, "Ezel" kod adlı gizli tanığın beyanlarına işaret edilerek, Şahin'in "örgüt içerisinde faaliyette bulunduğu, gazetecilik adı altında sokağa çıkma yasakları döneminde Sur ilçesinde giderek, oradan görüntü aldığı ve yaptığı sinevizyonla halkı çatışmaya ve başkaldırmaya teşvik ettiği" şeklindeki beyanlara yer verildi. Mütalaada, yine gizli tanık ifadelerine dayandırılarak, Şahin'in "örgütün kadın yapılanması" olduğu ileri sürülen Özgür Kadın Hareketi (TJA) içerisinde yer aldığı, "Firar" kod adlı gizli tanığın beyanlarında ise Şahin'in "KCK'nin basın sorumlusu" olduğu ileri sürüldü.

Savcılık, "Şahin'e ait uçuş bilgileri, yapılan aramalarda isminin geçtiği kısımlar, gizli tanık beyanları dikkate alındığında Şahin'in Kürt ulusal birliğini sağlamayı amaçlayan DTK içinde faaliyette bulunduğunu" savunarak, "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla 7 yıl 6 ay ile 15 arasında değişen hapis cezası talep etti. Savcı ayrıca Şahin'e uygulanan adli kontrol tedbirinin de devam etmesini istedi.

Şahin'in avukatı Resul Tamur, mütalaaya katılmadıklarını belirterek, mütalaaya karşı savunmalarını hazırlamak için ek süre talebinde bulundu. Mahkeme, Şahin hakkındaki adli kontrol tedbirinin devamına karar verdi. Mahkeme, Şahin'in avukatının esas hakkındaki savunmalarını yapmak üzere süre talebini kabul ederek, duruşmayı 19 Eylül'e erteledi.

YENİ YAŞAM GAZETESİ ÇALIŞANLARININ DAVASI GÖRÜLDÜ
Yeni Yaşam Gazetesi Yazı İşleri Müdürü olduğu sırada gazetede yayınlanan haber ve yazılar nedeniyle yargılanan Gazeteci Osman Akın ve yazar Veysi Sarısözen'ın davası görüldü. Çağlayan'da bulunan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Akın ve Sarısözen ile avukatları Özcan Kılıç ve Sercan Korkmaz katılmadı. Dosya üzerinden görülen duruşmada mahkeme, Sarısözen hakkında çıkardığı yakalama kararının infazının beklenmesine karar vererek, duruşmayı 21 Eylül'e erteledi.

YENİ ÖZGÜR POLİTİKASI GAZETESİ DAVASI GÖRÜLDÜ
Yeni Özgür Politika Gazetesi'nin sosyal medya hesapları üzerinden 2017'de yapılan paylaşımlar gerekçe gösterilerek, hakkında "örgütü propagandası yapmak" iddiasıyla dava açılan Gazeteci Ziya Çiçekçi'nin de duruşması görüldü. Çağlayan'da bulunan İstanbul 33'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Çiçekçi ve avukatları katılmadı. Dosya üzerinden görülen duruşmada mahkeme, Çiçekçi hakkında daha önce çıkardığı yakalama kararının infaz edilmesinin beklemesine karar vererek, duruşmayı 9 Eylül'e erteledi.

GAZETECİ ROJİN ALTAY HAKKINDA BERAAT KARARI VERİLDİ
Haber takibi yaptığı sırada gözaltına alınıp yargılanan gazeteci Rojin Altay ve 2 çocuk hakkında "Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanuna muhalefet etmek" iddiasıyla açılan davanın karar duruşması Anadou 1'nci Çocuk Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya, çocuk C.K ile avukatı Gülbahar Doğan, M.R.D'nin avukatı Ceyda Gedik katıldı.  Altay, avukatı Sercan Korkmaz ile Özcan Kılıç ise, duruşmaya katılmadı. Duruşmaya katılan müdafi avukatlar, suçlamayı reddederek, beraat talebinde bulundu. Altay'ın avukatları da mahkemeye sundukları dilekçelerle, beraat talebinde bulundu.

Taleplerin ardından kararını açıklayan mahkeme, Altay ile diğer iki çocuğun söz konusu eyleme katıldıklarına dair tespitin olmadığını, katılmış olsalar dahi bu eylemlerin anayasada düzenlenen düşünceyi yayma, toplantı ve gösteri yapma hakkı kapsamında olduğunu belirterek, Altay ile diğer iki çocuğun ayrı ayrı beraatine karar verdi.