30 Eylül 2024 Pazartesi

Gazeteci Çelik ve Keser: Yayın çizgimiz nedeniyle tutuklandık

Önceki gün tahliye olan Yeni Yaşam Gazetesi GYY Ferhat Çelik ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Aydın Keser, yayınladıkları haberden 13 gün sonra tutuklandıklarını hatırlattı, "Devletin güvenliği 13 gün sonra akıllarına geldi" tepkisinde bulundu. Yaptıkları bu haberden dolayı tutuklanmadıklarını kaydeden Çelik, "Bizim yayın çizgimizden rahatsız oldukları için bir suç yarattılar" diye konuştu.

Libya'da ölen MİT mensubunun cenaze törenine ilişkin yapılan haberler gerekçe gösterilerek tutuklanan Yeni Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Çelik ile gazetenin Sorumlu Yazıişleri Müdürü Aydın Keser, Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, muhabiri Hülya Kılınç ve Yeniçağ yazarı Murat Ağırel 4 ay sonra hakim karşısına çıktı. İstanbul 34'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmada gazeteciler Ferhat Çelik, Aydın Keser ve Barış Terkoğlu adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, Barış Pehlivan, Hülya Kılınç ve Murat Ağırel'in tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.

Serbest bırakılan Ferhat Çelik ve Aydın Keser, yaşadıkları süreci MA'ya anlattılar.

'DEVLETİN GÜVENLİĞİ 13 GÜN SONRA AKILLARINA GELDİ'
Tutuklanmalarına gerekçe gösterilen olayın ilk olarak AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan tarafından "Libya'da birkaç tane şehidimiz var" sözleriyle duyurulduğunu anımsatan Ferhat Çelik, bu açıklamanın ardından herkesin Libya'da yaşamını yitirenlerin kim olduğunu merak ettiğini ifade etti. Bunun üzerine bazı basın kuruluşlarının konuyla ilgili haber yaptıklarını kaydeden Çelik, kendilerinin de yapılan haberleri kaynak göstererek yayınladıklarını söyledi.

Gözaltına alındıktan sonra İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği'nin kendilerini serbest bıraktığını söyleyen Çelik, bir gün sonra yapılan itirazla bu kez İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği'ne çıkarıldıklarını söyledi. Çelik devamında "Hakim 5 dakika da 3 kez ara verdi mahkemeye. Son ara verdiğinde telefon ile konuştu ve hakkımızda tutuklama kararı verdi. Yani dosyaya bile bakmadan tutuklama kararı verdi" dedi.

23-24 Şubat'ta konuya ilişkin haberlerin yayınlandığını, ancak 3-4 Mart tarihlerinde haklarında suç duyurusu yapıldığını ifade eden Çelik, "Devletin güvenliği, gereken bilgileri yayınlandıktan 13 gün sonra mı aklınıza geldi" diye sordu. Çelik, "Açık kaynak göstererek haber yapmamıza rağmen bizi 'casusluk' ile suçluyorsunuz. Bütün gazeteciler şunu bilmeli ki şayet bu davadan bize ceza verilirse yapılan her haber sonrası o haberi yapan gazetecinin cezaevine girmemesinin garantisi yok" diye konuştu.

TUTUKLAMA AMACI
MİT Kanunu'nun değişmesinin ardından Anadolu Ajansı (AA) ve Sabah Gazetesi gibi iktidara yakın olan yayın kuruluşlarının MİT mensuplarının adını açıktan kullanarak defalarca haber yaptığını anımsatan Çelik, bunlar hakkında hiçbir soruşturma açılmadığına dikkati çekti. Yaptıkları bu haberden dolayı tutuklanmadıklarını kaydeden Çelik, "Bizim yayın çizgimizden rahatsız oldukları için bir suç yarattılar, bunu da bahane ettiler. Bizi tutuklayanlar 'bir iddianame hazırlarız en az 3-4 ay içeri atarız. Bundan sonrada hiç bir gazeteci çıkıp haber yapmaz. Ya da yaparken iki üç defa düşünür. Libya ile haber yaparsa kırk defa düşünür' mesajını vermek istediler. Bu kapsamda biz ibreti alem olalım diye tutuklandık" dedi.

‘CEZAEVLERİ İLE BİZE BEDEL ÖDETEMEZLER'
Cezaevleriyle, kapatmalarla, engellemelerle yılmayacaklarının altını çizen Çelik, şöyle devam etti: "Yüzde 95'lik iktidar medyasına rağmen yüzde 5 kalan bir avuç, gerçekten kelle koltukta gazetecilik yapanlar büyük işler başarıyorlar. O yüzde 5 bugün ülkenin çoğunluğuna sesini duyurabilir ve bir şeyler değiştirebilir. Biz bu işe başlarken Apê Musalardan, Gurbeteli Ersözlerden feyz aldık. Apê Musa'nın küçük generalleri olan o küçük yüreklerden feyz aldık. O anlamıyla gazetecilik tutuklamalarla duracak bir şey değil. Cezaevleri ile bize bedel ödetemezler. 13 yıldır bir şekilde bu işin içindeyim. 13 yıldır ilk defa 4 ay dinlendim. Bu büyük bir 'lüks'. Böyle bir 'lüks' daha önce elime geçmedi. Ama artık yeter tekrar yazmaya başlamalıyım."

'HİÇBİR TALEBİMİZ KARŞILANMADI'
Yeni Yaşam Gazetesi Sorumlu Yazı işleri Müdürü Aydın Keser ise, tutuklu kaldığı süre içinde cezaevinde yaşadığı hak ihlallerine dikkati çekerek, 120 gün boyunca hiçbir talebinin karşılanmadığını söyledi. Cezaevinde ilk olarak birlikte tutuklandığı Ferhat Çelik ile aynı odaya geçmek istediğini, ancak bu talebinin karşılanmadığını dile getiren Keser, buna ilişkin 4 kere dilekçe yazdığını ancak dilekçelerin hiçbirine cevap verilmediğini dile getirdi. Yeni Yaşam gazetesini istemelerine rağmen kendilerine verilmediğini belirten Keser, bu konuda muhatap bulamadıklarını söyledi.

'YAZMAYA DEVAM'
Yeni Yaşam gazetesinin köklü bir geleneğe sahip olduğunu ifade eden Keser, "Evrensel bir gazetecilik geleneğimiz var. Yayın çizgimiz gayet sağlam ve uydurma haberler yoktur. Gazetemiz her ne kadar baskı altında olsa da hep yayınına devam etti. 4 ay boyunca tutuklu kaldık ama bundan sonra yazmaya devam edeceğiz" diye konuştu.