23 Eylül 2024 Pazartesi

Gazeteci Canözer'in davası reddedildi

Gazeteci Beritan Canözer'in yargılandığı davanın mükerrer olduğuna hükmeden mahkeme heyeti davanın reddine karar verdi.

Gazeteci Beritan Canözer'in hakkında "örgüt üyeliği" iddiasıyla açılan davanın karar duruşması Diyarbakır 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada Canözer ve avukatı Muharrem Erbey hazır bulunurken açık tanık Ümit Akbıyık bulunduğu yerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Duruşmaya, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA), İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve gazeteciler katılarak, Canözer'e destek verdi.

İTİRAFÇILARDAN KES KOPYALA YAPIŞTIR BEYANLAR
Duruşmada savunma yapan Beritan Canözer, 10 yılı aşkın süredir Diyarbakır'da gazetecilik yaptığını, mesleğinin gereği olarak her haberi takip edip, haberleştirdiğini söyledi. 2015 yılından bu yana süreklileşen bir yargı taciziyle karşı karşıya olduğunu söyleyen Canözer, itirafçıların yalan beyanlarıyla sık sık soruşturma açıldığına dikkat çekti. 4 itirafçının yalan beyanlarıyla Sur'da yaptığı haberler gerekçesiyle Diyarbakır 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davanın beraatle sonuçlandığını hatırlatan Canözer, "Zaten önünüzdeki dosyada da buna ilişkin bilgi var. Ancak elbette bir gazeteci olarak kentte yaşanan toplumsal bir olayı takip etmek, haberleştirmek benim sorumluluklarımdan biridir. Bu davada da açık tanık olarak dosyada yer alan Ümit Akbıyık hakkımda Sur'da haber takip ettiğim ile ilgili beyan vermiş ancak zaten ben bunu gizli yapmadığım için tanığın verdiği beyanlar da çok sıradışı değildir. Öte yandan tanık ilk olarak Ocak 2023'te verdiği ifadede benim sadece gazeteci olduğumu bildiğini söylerken 4 Mayıs ve 12 Haziran tarihlerinde verdiği beyanlarda noktasından virgülüne aynı beyanı vermiş olup alenen kopyala yapıştır ifade sunmuştur. Bu iddiaların makul olmadığını belirtmek istiyorum" dedi.

Gazetecilik faaliyetinin itirafçıların beyanlarıyla maniple edildiğine işaret eden Canözer, hakkında açılan davanın mükerrer olduğuna dikkat çekti, Kürt basınında çalışmanın suç sayılamayacağını belirterek beraatini istedi.

'AÇIK TANIK ŞÜPHELİ BİR GÖZALTI SÜRECİ GEÇİRDİ'
Canözer'in avukatı Muharrem Erbey, "Açık tanık müvekkille tanışır tanışmaz müvekkilin kendisine örgüt üyesi olduğunu söylediğini belirtti. Bu hayatın olağan akışına aykırı bir durumdur. Açık tanık gözaltı sürecinde çelişkili ve şüpheli bir süreç geçirmiştir. 17 adres göstermiş 600'ü aşkın da isim vermiş. Bunu yapması için uyumaması, yememesi, içmemesi gerekir. Bunun da imkanı yoktur" diyerek Canözer'in yaptığı haberlerin dökümünü mahkeme heyetine sundu.

Dosyada suç teşkil edecek somut bir delil bulunmadığını, yapılan ev aramasında da suç teşkil edecek bir şey bulunmadığını söyleyen avukat Erbey, Canözer'in fotoğraf makinesine el konulduğunu ve iade edilmediğini hatırlattı. Gözaltına alınan her Kürt gazetecinin fotoğraf makinesi, telefon, bilgisayar gibi malzemelerine el konulduğuna, böylece gazetecilik çalışması yürütmelerinin engellenmek istendiğine işaret eden Erbey, "Türkiye'nin gazetecilere fobisi var. Müvekkilin beraatını talep ediyorum" diye konuştu.

Mahkeme heyeti, Beritan Canözer'in daha önce Diyarbakır 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülerek beraat ettiği dosyanın mükerreri olduğunu belirterek davanın reddine karar verdi.