25 Eylül 2024 Çarşamba

Fırat Ararat yazdı | Rojava devrimini savunacak, sosyalizm mücadelesini büyüteceğiz

Dünya halklarının kapitalist barbarlığa karşı ön cephesi olan Rojava devriminin bu 1 Mayıs'ta temel şiarı "Devrimimizi inşa edeceğiz, savunacağız ve topraklarımızı terk etmeyeceğiz" olacaktır. Büyük bedeller gerektiren bu görevi başarabiliriz. Unutmayalım ki yalnız değiliz. Dünyanın tüm işçileri ve ezilen halkları yanımızda. Büyük bedellerle yaratığımız bu umudu, bölge ve dünya devriminin kaldıracı yapacak metanet, mücadele gücü ve fedailik devrimimizin 12 yıllık tarihinde yazılı.

"Dünyanın bütün işçileri birleşin." Bu tarihsel çağrı, komünist hareketin dünya işçi sınıfı ve ezilenlerinedir. Çünkü kapitalizm daha 17. yüzyılda, burjuva sınıfın tarih sahnesine çıkışı, sömürü ve sömürgeciliğin dünya ölçeğinde yeniden kuruluş süreciydi. Bu dönem, aynı zamanda işçi sınıfının tarih sahnesine "kapitalizmin mezar kazıcısı" olarak çıkışıydı.

Nitekim 17. ve 18. yüzyıllar boyunca burjuva devrimlerine öncülük eden işçi sınıfı, kendi kurtuluşu için sınıf olmayı başaramayınca, burjuvazinin 'kader' dediği sömürüye razı olmak zorunda kaldı. Fakat 1871 Paris Komünü, işçi sınıfının kendisi ve tüm ezilenler için gerçekleştirdiği devrim olarak, tarihe damgasını vurdu. İlk kez "baldırı çıplaklar" sınıf olarak devrimin sahibiydi ve önderliğini yapıyordu. 71 gün süren Paris Komünü, işçi sınıfı ve dünya ezilen halklarına büyük bir mücadele deneyimi bıraktı. Daha da önemlisi, ezilenlere kurtuluşları için kendi iktidarlarını kurma zorunluluğunu gösterdi.

1900'lü yılların ilk çeyreği, kapitalizmin daha gerici, daha sömürücü ve istilacı emperyalizm dönemiydi. Ve 1917'de Rusya işçi sınıfı, Paris Komünü'nün devamcısı olarak sosyalist devrimi gerçekleştirdi. Rusya'da Lenin önderliğindeki devrimin çağrısı "Dünyanın bütün işçileri ve ezilen halkları birleşin" oldu. Rusya'da başlayıp Avrupa'ya, Asya'ya, Latin Amerika'ya ve Afrika'ya yayılan devrim, "Komünizmin hayaleti bütün dünyada dolaşıyor" öngörüsünü doğruluyordu.

EZİLENLER BİRLEŞMEDİKÇE ÖZGÜR OLAMAZLAR
İşçi sınıfı ve ezilen halkların tarihi göstermiştir ki; ezilenler birleşmedikçe, önderliği etrafında birleşik bir mücadele yürütmedikçe devrim yapamaz ve kazanımlarını koruyamaz. Kapitalist, emperyalist ve küresel sömürücü sınıf, kendisini dünya ölçeğinde örgütlemiştir. Tarihsel örneklerde görüldüğü gibi ezilenlere karşı en gerici ve katliamcı savaşları yürütmede birleşik hareket etmiştir.

Fransız burjuvazisinin Prusya gericiliği ile ABD ve Avrupa burjuvazisinin Mussolini ve Hitler faşizmiyle sosyalizme karşı birleşik saldırıları, ardından gelen soğuk savaş dönemi bunun örnekleriyle doludur. Aynı zamanda ezilen halkların sosyalizmi savunmak için, faşizme karşı birleşik mücadelesi de göstermiştir ki, ezilenler kapitalist barbarlığa karşı birleşmedikçe özgür olamazlar.

19, 20 ve 21. yüzyıllar kapitalist barbarlığın olduğu kadar, ezilenlerin dünya burjuvazisinin açlık, yoksulluk ve işgal siyasetine karşı özgürlük bayrağını kesintisiz biçimde yükselttiği dönemlerdir. Latin Amerika'dan Avrupa'ya, Asya'dan Ortadoğu'ya kadar ezilenlerin açlığa, yoksulluğa, işgale, savaşa ve ekolojik kırıma karşı mücadelesi kesintisiz devam ediyor.

ROJAVA DEVRİMİ DÜNYA EZİLENLERİNİN GELECEĞİNİ TEMSİL EDİYOR
Arap Baharı ile Tunus, Libya ve Mısır'a kadar halk ayaklanmaları diktatörlükleri yıktı. Fakat ne yazık ki ezilenlerin iktidarlarını kuramadılar. Öncüler kendilerini örgütleyemeyince, kitle hareketinin önderliğini yapamayınca devrimi kendi elleriyle gerici ve sömürücü sınıflara teslim ettiler.

Tarih 2011'i gösterdiğinde; Suriye'de başlayan ayaklanma, yıllarca sömürge altında tutulan Rojava topraklarında halkların birleşik devrimine dönüştü. Baas diktatörlüğünü yıkmak için toplumsal çelişkilerden yararlanmak isteyen bölgenin gerici faşist güçleri ve emperyalist devletler, ayaklanmayı önce politik islamcı faşist DAİŞ ve El Nusra çetelerine teslim etti. Bunun için onları silahlandırıp sahaya sürdüler. Yani sömürücü blok, iktidarı bir diktatörden alıp diğer işbirlikçilerine vermek istedi. Amaç sömürü çarklarının devam ettirilmesiydi.

Hesap edemedikleri; örgütlü Kürt halkı ve ezilen kadınların öncülüğünde Arap, Süryani, Asuri, Keldani ve Ermeni halklarının Rojava devrimi oldu. Arap Baharının makus talihi değişmiş ve Ortadoğu'da devrim hayalden gerçeğe dönüşmüştü. Ezilenler, kendi kaderlerini kendileri belirlemişti. Komünistlerin "Dünyanın bütün işçi sınıfı ve ezilenleri birleşin" çağrısı, Rojava topraklarında halkların birleşik mücadelesiyle gerçekleşmişti.

Rojava devrimi; dünya işçi ve emekçilerinin, tüm ezilenlerin işaret fişeği, hayali ve geleceğini temsil ediyor. Halkların birleşik Rojava devrimi, dünya gericiliğinin 12 yıldır kesintisiz biçimde devam eden tüm saldırılara, işgale ve ekonomik kuşatmasına karşı direniyor. Kadınların damgasını vurduğu bu devrim, ezilenlerin tarihinde haklı ve onurlu bir yer edindi. Binlerce şehit verilen savaşlar; açlığa ve yoksulluğa mahkum etme yöntemleri, işgal ve savaş politikaları, zorla göç ettirme ve katliam saldırıları devrimi yolundan döndüremedi. Halkımız, bugüne kadar tüm saldırılara göğüs gerdi.

Çetelerin saldırı ve katliamları yeterli olmayınca faşist Türk burjuva devletinin önü açıldı. Suriye, İran, Rusya ve ABD devrimi tasfiye etme, olmuyorsa teslim alma siyasetine yöneldi. Rojava halkları, bugüne kadar tüm bu saldırı ve tehditlere boyun eğmedi. Belki topraklarının bir bölümü işgal edildi. Ekonomik kuşatmaya alındı, ancak her safha direnişle karşılandı.

Rojava devrim güçlerinin bu büyük direnişine, dünya halkları ses ve omuz verdi. "Asla yalnız kalmayacaksınız" sözleri, devrime olan uluslararası desteğin somut şiarı oldu. Devrimi savunmayı, enternasyonal dayanışmayı büyütmeyi esas aldılar. Kobanê ve Serêkaniyê direnişleri başta olmak üzere bu dayanışmaya tanıklık edildi.

KOMÜNİZMİN HAYALETİ ORTADOĞU VE DÜNYADA DOLAŞIYOR
2023 1 Mayıs'ı, Rojava devrimini savunma ve inşasına katılmak açısından tarihsel bir dönemeci ifade ediyor. Dünya işçileri, emekçileri ve ezilenleri neredeyse her yerde ayakta. Dünya ezilenleri, kapitalist sistemin varoluşsal krizinin yükünü artık taşımak istemiyor. Kapitalist dünya sisteminin savaş ve işgal, kan ve gözyaşı, yoksulluk ve ölüm dışında ezilenlere vereceği bir şey yok. Kapitalizm, tüm ezilenleri kendisiyle birlikte yok oluşa sürüklüyor.

Hemen yanı başımızda kadınların öncülüğünde "Jin, jiyan, azadî" şiarıyla ezilen halklar, İran'ın molla rejimine karşı kesintisiz bir mücadele içinde. Özgürlük ve sosyalizm umudu bütün halkların kapitalist gericilikten kurtuluş şiarına dönüşüyor. Ve biliyoruz ki, Rojava halklarının dünya halklarına verdiği özgürlük ilhamı, komünizmin bir hayaleti gibi tüm Ortadoğu'yu ve dünyayı dolaşıyor.

Dünya halklarının kapitalist barbarlığa karşı ön cephesi olan Rojava devriminin bu 1 Mayıs'ta temel şiarı "Devrimimizi inşa edeceğiz, savunacağız ve topraklarımızı terk etmeyeceğiz" olacaktır.

Büyük bedeller gerektiren bu görevi başarabiliriz. Unutmayalım ki yalnız değiliz. Dünyanın tüm işçileri ve ezilen halkları yanımızda. Büyük bedellerle yaratığımız bu umudu, bölge ve dünya devriminin kaldıracı yapacak metanet, mücadele gücü ve fedailik devrimimizin 12 yıllık tarihinde yazılı.

Komün ve kooperatiflerde örgütlenerek devrimimizin inşasına daha güçlü katılmalıyız. İşgal, savaş ve devrimimizi kuşatma saldırılarına karşı savunmada yerimizi almalıyız. Devrime yönelik kuşatmanın yarattığı zorluklar, bizleri inşa ve savunmaya katılmaktan geri tutmamalı. Halklarımız, bölge ve dünya halkaları adına devrimimizi büyütme, kapitalist barbarlığı tarihin çöp sepetine atmak için sosyalist mücadeleyi daha güçlü yürütmelidir.

2023 1 Mayıs'ında Rojava halklarımız, birleşik devrimimizi büyütmeye, ezilenlerin devrim ve sosyalizm umudu olmaya devam etmelidir. Bu tarihsel rol, başta Ortadoğu olmak üzere dünya devrim ve sosyalizm mücadelesinin kaldıracı olacaktır.

Kapitalist barbarlıktan kurtuluş için dünyanın tüm işçileri ve ezilen halkları, devrim ve sosyalizm bayrağı altında birleşin.