23 Eylül 2024 Pazartesi

Fincancı: Onların kararları bizim yapacaklarımızı belirlemeyecek

TTB Merkez Konseyi üyelerine dönük görevden alma davasının 30 Kasım'da görülecek duruşması öncesi değerlendirmelerde bulunan TTB MK Başkanı Şebnem Korur Fincancı, "Biz mücadeleci bir örgütüz, en başından beri söylüyorum. Mücadeleye devam edeceğiz. TTB'nin bu mücadele niteliği ne yaparlarsa yapsınlar değişmeyecek" dedi.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi'ne yönelik açılan görevden alma davasının bir sonraki duruşması 30 Kasım'da Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülecek. TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, duruşma öncesi davayı Özgür TV'ye değerlendirdi.

'SÜREÇ USULSÜZLÜKLERLE BAŞLADI'
Görevden alma davasının usulsüzlüklerle başladığına işaret eden Fincancı, kendisinin gözaltına alınma ve tutuklanma sürecinin başında ilgili iddianameyi hazırlayan savcının aynı gün kendisi ve TTB Merkez Konsey üyelerinin görevden alınmasına ilişkin bir davaname hazırladığını hatırlattı.

Savcının tüm MK üyeleri için ayrı ayrı görevden alma ve bir bütün olarak TTB yönetimini işlevsiz kılma niyeti güttüğünü ifade eden Fincancı, konsey üyelerini ayrı ayrı seçmedikleri için bu davanamenin usulsüz olduğuna işaret etti.

'TTB'Yİ GÜÇSÜZ KILMA VE MÜCADELEYİ DEĞERSİZLEŞTİRME ÇABASIDIR'
"Bu aslında Türk Tabipleri Birliği'ni güçsüz kılmaya, halk sağlığının korunması ve geliştirilmesi için yürütülen mücadeleyi değersizleştirmeye, hekimleri değersizleştirmeye dönük çabanın Merkez Konseyine ve Türk Tabipleri Birliği bütünlüğüne yansıtılmasına ilişkin bir dava. Türk Tabipleri Birliği'nin en başından beri halk sağlığının korunması için gösterdiği çaba, 'Emek bizim söz bizim' eylemleriyle hekimlerin emeğinin değerli kılınması ve sağlık ortamlarının, sağlıktaki çalışma koşullarının düzenlenmesi için gösterdiği çaba, sağlık politikaları konusunda, özellikle sağlığı piyasalaştıran tutuma karşı yürütülen mücadelenin durdurulması davasıdır" diyen Fincancı, buna karşı sadece TTB ve hekimler olarak değil, sağlık meslek alanını kapsayan tüm örgütler ve tüm emek örgütlerini, toplumu bu davada bir duruş sergilemeye çağırdıklarını ifade etti.

Fincancı, şöyle devam etti: "TTB'nin iradesini yok sayarak doğrudan toplumun zarar göreceği bir süreci örmeye çalışıyorlar. O nedenler tüm bu bileşenlerle birlikte itirazımızı dile getirmeye çalışıyoruz. Biz mücadeleci bir örgütüz, en başından beri söylüyorum. Mücadeleye devam edeceğiz. TTB'nin bu mücadele niteliği ne yaparlarsa yapsınlar değişmeyecek."

'DAVA SÜRECİ BELİRSİZLİKLERLE DOLU'
Davanın seyrini tahmin etmenin zor olduğuna işaret eden Fincancı, "Hukuksuzlaştırılmış, anayasasızlaştırılmış bir ülkede yaşıyoruz. Bu aynı zamanda bir belirsizlik demek. Bu süreçlerin tamamı Türkiye toplumunun özellikle hukukla imtihanı. Öngörüde bulunmak zor" ifadelerini kullandı.

Merkez Konseyinin tamamının görevden alınması durumunda delegeler arasından 5 kişilik bir heyet belirlenmesi gerektiğine işaret eden Fincancı, bu belirlemenin de tanımlamasının yapılmadığına ve sürecin belirsizliklerle dolu olduğuna dikkat çekti.

'EMEK VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
Fincancı, şöyle devam etti: "Biz görevden alınsak da Merkez Konseyi üyesi olmamız gerekmiyor bu meslek örgütü için emek verme sürecinde. Dolayısıyla emeğimiz devam edecek, kollarımız çalışmalarını yürütecek. Biz bir mücadele hattını, sağlık politikalarına karşı, sağlığın piyasalaştırılmasına karşı oluşturduğumuz mücadele hattını sürdüreceğiz tüm bileşenlerimizle. Biz kendimizi biliyoruz. Onların kararları bizim yapmak istediklerimizi ve yapacaklarımızı belirlemeyecek."