24 Eylül 2024 Salı

Fehmi Çapan yazdı | 10 Eylül'ün işçi sınıfı için önemi

Sınıf bilincini almış işçi sınıfının tarihsel görevi devrim ve sosyalizm için adım atacak olmasıdır. Güncel ve tarihsel görevleri birleştirecek olan 10 Eylül bilinci ve iradesidir. İşçi sınıfı burjuvaziyle karşı karşıya geldiği her durumda örgütlenmeye ihtiyaç duyar. 10 Eylül işçi sınıfının örgütsüzlüğüne son verme, parti saflarında örgütlenme çağrısıdır. 10 Eylül işçi sınıfının örgütlenmesinin adresidir.

10 Eylül işçi sınıfı için çok şey ifade etmektedir. O her şeyden önce umuttur, iradedir. O, kurtuluş ve gelecek tahayyülüdür. Bu duygu, düşünce ve pratiğin somutlaştığı tarihtir, 10 Eylül.

Anadolu'dan, İstanbul'dan ve Sovyet Rusya'dan katılan delegelerle Mustafa Suphi önderliğinde işçi sınıfının ve yoksul köylülüğün öncüsü komünistler 10 Eylül 1920'de Bakü'de gerçekleştirdikleri birlik kongresiyle partileşir. Bu, tarihe düşülen önemli bir karardır. İşçi sınıfını ve ezilen halkları sosyal ve toplumsal kurtuluşa götürecek kuvvet 10 Eylül'le birlikte ortaya çıkmıştır. Partinin kurmay heyeti Bakü'den en kısa sürede ayrılır, Anadolu'ya geçmek için hazırlık yapar. Burjuvazi ve toprak ağalarının temsilciliğine soyunan Mustafa Kemal ve kadrolarının gönderdiği çetelerce Mustafa Suphi ve 14 yoldaşı Karadeniz sularında boğdurulur… Amaç işçi sınıfının öncüsüz ve örgütsüz kalmasıdır, devrim ve sosyalizme yönelmelerini engellemektir. Sahte komünist partiler kurarak işçi sınıfını ve yoksul köylülüğü Türk burjuvazisinin çıkarlarının peşine takmaktır.

Ama nafile, 10 Eylül'le birlikte toprağa cemre düşmüştür. 10 Eylül'ün gerçek devamcıları Mustafa Suphi ve yoldaşlarının izinden giderek daha üst bir formda program, strateji, taktik ve örgütlenmelerini oluşturarak proletaryanın ve ezilenlerin bayrağını dalgalandırmaya devam ediyor.

10 Eylül işçi sınıfı ve ezilenlere bir mücadele çağrısıdır. İşçi sınıfı mücadele etmeden hiç bir şeyin değişmeyeceğini yaşayarak görmektedir. İşçi sınıfının değişmesi ve değiştirmesini, nesneden özneye geçişini hazırlayacak olan ise partidir.

10 Eylül sadece bir tarih, miadını doldurmuş bir zaman değildir. O, işçi sınıfının nasıl bir programla, nasıl bir strateji ve taktikler bütünüyle, nasıl bir ittifak politikasıyla yürümesi gerektiğinin açığa kavuşmuş halidir. İşçi sınıfı burjuvaziye karşı çeşitli dönemler ekonomik, sosyal talepler için mücadele yürütür. Lakin dönemsel ihtiyaçlar için yürütülen mücadele işçi sınıfına savaşma yeteneği kazandırmasına ve güçlerini büyütme imkanı sağlamasına rağmen ona nihai kurtuluş yolunu göstermez. Kurtuluşa götürecek bilinci edinemez. Sınıf bilincine sahip olmadığı için uzun sürecek olan nihai kurtuluş mücadelesini yürütemez. 10 Eylül işçi sınıfına mücadelede izlemesi gereken berrak yolu göstermektedir/gösterecektir.

İşçi sınıfı güncel talepleri (ekonomik, sosyal, sendikal) için mücadele yürütür. Bazen sermaye ve diktatörlüğün ağır saldırıları ve ideolojik kuşatması altında bu talepleri için mücadele vermekte zorlanır. Hatta hazır değilse bu saldırılara razı olur, boyun eğer. Lakin koşullar değiştiğinde ya da bıçağın kemiğe dayandığı anda direnme, mücadele isteği tekrar canlanabilir. İşçi sınıfının bir de tarihten gelen görevleri vardır. Kapitalizmin mezar kazıcısı olarak işçi sınıfının devrimci sınıf vasfı vardır. Tarihte bu rolünü sayısız kez oynamıştır. Paris Komünü işçi sınıfının eseridir. Ekim devrimi, ağırlıklı olarak Petrograd ve Moskova işçilerinin mücadelesiyle başarıya ulaştı. Bulgaristan Halk Devrimi ve başkaca örneklerde, başarılı başarısız devrimlere işçi sınıfı önderlik etti. Dolayısıyla sınıf bilincini almış işçi sınıfının tarihsel görevi devrim ve sosyalizm için adım atacak olmasıdır. Güncel ve tarihsel görevleri birleştirecek olan 10 Eylül bilinci ve iradesidir.

İşçi sınıfı burjuvaziyle karşı karşıya geldiği her durumda örgütlenmeye ihtiyaç duyar. 10 Eylül işçi sınıfının örgütsüzlüğüne son verme, parti saflarında örgütlenme çağrısıdır. 10 Eylül işçi sınıfının örgütlenmesinin adresidir. Sadece sendikalarda örgütlenmek ise yeterli değildir, onu iktidara, kurtuluşa taşımaz.

10 Eylül işçi sınıfını parti saflarına çağırma ve yeni bir yaşam, yeni bir dünya kurma mottosudur.