22 Eylül 2024 Pazar

Fatma çocuklarının yanında saldırıya uğradı, ölümden döndü; jandarma ve polis erkeğin sırtını sıvazladı

Kendisinden ayrılan Fatma Çalışkan'ı polis ve jandarmanın önünde ölümle tehdit edilen Mustafa Osanmaz, her defasından karakoldan hürmetle geri gönderildi. ETHA'ya yaşadıklarını anlatan Çalışkan, polisin ifadesini alırken kendisini azarladığını, hayatında birinin olup olmadığını sorguladığı vurguladı. Ölüm tehdidi aldığı mesajlarla şikayette bulunmasına rağmen dikkate alınmadığını belirten Çalışkan, Osanmaz hakkında elektronik kelepçe kararı çıkarıldığını ancak her gün evinden story atmasına rağmen "evde yok" bahanesiyle kelepçenin takılmadığını vurguladı. Çalışkan, "Hayatım onların iki dudağı arasında mı" diyerek tepki gösterdi. 

Kadına yönelik şiddet artarak devam ediyor. İktidarın kadın düşmanı politikalarından icazet alan erkekler kadına yönelik her türlü şiddeti uyguluyor; şikayet üzerine götürüldükleri karakolda sırtları sıvazlanıyor, şefkat gösteriliyor; katledilmekten son anda kurtulan kadınlar ise "saldırıya uğradıkları" için azarlanıyor.

Tüm bu yaşananlar bir gece yarısı AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılması kararıyla daha da arttı. Karakollar, kadına yönelik şiddetin, tacizin ve tecavüzün meşrulaştığı yerler haline geldi. Kadını koruması gereken polisler, erkek egemen sistemi temsil ederek kadınların yaşam tarzını sorgulama, azarlama, akıl verme cüretinde bulunuyor. 

Antep'te madde bağımlısı olan Mustafa Osanmaz, evli olduğu beş yıl boyunca Fatma Çalışkan'a sistematik psikolojik şiddet uyguladı, zaman zaman fiziksel şiddete başvurdu. Son altı ayda da Osanmaz'ın kendisine sistematik cinsel işkence uygulaması üzerine boşanma kararı alan Fatma Çalışkan, Mustafa Osanmaz'ın şiddetinden kurtulamadı. 

Ayrılma aşamasından ayrılık sonrasında; Mustafa Osanmaz tarafından ölümle ve çocuklarının  kaçırılmasıyla tehdit edilen Fatma Çalışkan, defalarca şikayette bulundu. İfadeleri tam olarak tutanağa geçirilmedi. Tehdit içerikli mesaj çıktılarıyla bulunduğu suç duyuruları "delil yetersizliği" iddiasıyla takipsizlikle sonuçlandı. Çalışkan, iki çocuğunun gözü önünde maruz kaldığı şiddet sonrasında şikayet ettiği sırasında polis onun hayati tehlikesiyle değil başka bir adamla birlikte olup olmadığıyla ilgilendi. Elektronik kelepçe talebi ise "daha ağır fiziksel şiddete uğramanız" lazım denilerek reddedildi. 

'HAYATIM ONLARIN İKİ DUDAĞI ARASINDA MI'
ETHA'ya yaşadıklarını anlatan Fatma Çalışkan, "Hayatım onların iki dudağı arasında mı" diye tepki gösterdi. Mustafa Osanmaz'ın ailesinin "evlensin de kurtulalım, belki düzelir" mantığıyla madde bağımlısı olduğunu kendisi ve ailesinden gizlediğini bunu daha sonra kendisinin öğrendiğini dile getiren Çalışkan, temizlik sırasında evde uyuşturucu maddeleri bulduğunu belirtti. 

Evli oldukları 6 yıl boyunca şiddet gördüğünü aktaran Çalışkan, "Son altı ayda da bana sistematik cinsel şiddette bulunmaya başladı" dedi. 

'DEFALARCA EVİME GELDİ'
Boşanma kararından sonra ailesine ayrılmaktan vazgeçmesi için Osanmaz'ın baskı yaptığını ancak ailesinin kendisine destek olduğunu söyleyen Fatma Çalışkan, "Anlaşmalı boşandık bir gün içinde. Boşanma sırasında mal paylaşımı yapıldı, herhangi bir talep söz konusu olmayacağı ibaresi düşüldü. Ama bana evliyken bir telefon almıştı. O telefonu geri almak bahanesiyle defalarca yaşadığım evime geldi. Ailemin de beni cezalandırmak için eve hapsetmesini bekliyordu, onların destek olduğunu görünce iyice çığırından çıktı. Ailem bana bir araba almıştı çocukları okula götürüp, getirmem için bunu duyunca da tehditleri daha da arttı" diye konuştu. 

'KARAKOLDA ÇAY, KAHVE İKRAM EDİP GERİ GÖNDERDİLER'
Daha önce çocukları okulda beklerken Mustafa Osanmaz'ın defalarca saldırdığını, zorla arabasına binmeye çalıştığını aktaran Çalışkan, iki kere hakkında uzaklaştırma kararı çıkardığını, 3 kez Osanmaz'ın ihlal ettiğini ancak ceza verilmek yerine karakola çağrılıp çay kahve içirilip geri gönderildiğinin altını çizdi. Çalışkan, "Yolladığı mesajların çıktılarıyla şikayette bulundum iki kez, delil yetersizliğinden takipsizlik kararı çıkarıldı. Her ifademde elektronik kelepçe istedim, polis bunu ifadeye yazmadı. Gerek yok, savcı karar verir dedi. ŞÖNİM'den aradılar, elektronik kelepçe talebimi onlara da ilettim savcı karar verir dediler. Savcının ne olursa bu kararı vereceğini sordum bana şaka gibi, 'fiziksel boyutta zarar görmeniz lazım' dedi" ifadelerini kullandı. 

'ARABANIN KAPISINI AÇAMAYINCA TEKMELEMEYE BAŞLADI'
Son olarak 20 Ekim'de maruz kaldığı saldırıyı aktaran Çalışkan, "Çocuklarımın okulu caddenin iç kısmı. Okula boşandığımı bildirmiştim, benim dışımda çocukları kimse alamaz. Okulda olduğum sırada oğlumun öğretmeni babasının geldiğini söyledi. Kızımın öğretmeni hassas ama sınıf annesinin sanırım bilgisi yoktu, babasıyla kızımı okulda gördüm. Sonra çocukları alıp arabaya gittim. Kızım arabaya binerken ağladı. Ben hızla arabaya bindirdim ve kapıları kilitledim. O'nun saldırılarından sonra refleks oluştu bendi. Hızla gelip kapıyı açmaya çalıştı, ikinci kez denedi. Açamayınca da kapıyı tekmelemeye, yumruklamaya başladı, beni yüz ifadeleriyle tehdit etti. 

'CAMI KIRDI, KIRIKLARI YÜZÜME FIRLATTI'
Ana caddeye sürdüm, trafik ışıklarında beklemek zorunda kaldım. Araçtan indi, camı kırdı. Kırık camları içeri yüzüme doğru attı. Bu sırada arabada çocuklarım vardı... KADES'in uygulamasını kullandım. Olay yerinde sivil giyimli jandarma vardı, yeşil ışık yanınca kaçmasını engellediler."

'JANDARMANIN VE POLİSLERİN YANINDA ÖLÜMLE TEHDİT ETTİ'
Ancak jandarmanın ve olay yerine gelen polis ekiplerinin Mustafa Osanmaz'ı engelleyecek bir davranışta bulunmadığının altını çizen Çalışkan, şöyle devam etti: "Onların yanında beni 'seni öldüreceğim, bu şehirde yaşatmayacağım, sokağa çıkamayacaksın' diye tehdit etti. Ağabeyimi aramıştım çocukları alsın diye onu görünce daha şiddetli küfür, hakaret ve tehditleri savurdu. Bana bir  kere bile 'nasılsın' demeyen uğradığım saldırıyı gören jandarma, onunla sigara içti, sohbet etti. KADES'ten gelen ekibe jandarma O'nu teslim etti. İfade için gittiğim Şahinbey karakolunun önünde 45 dakika gelmelerini bekledim. Karakolun binasında ses ve görüntü kaydı var, polislerin gözü önünde ölüm tehdidinde bulundu. Bir tane polis onu susturmadı, ya da bunu kayda geçmedi. İfade sırasında da parmağımdaki yüzüğü işaret edip, nişanlı olup olmadığımı sordu. 

O'na göre hayatımda başka bir erkek var ve o yüzden böyle davranıyor. Yani herkese böyle anlatıyor. Nafakayı bile, hayatımda bir erkek olduğu iddiasıyla ödemiyor. 45 dakika bekledim gelmelerini muhtemelen onlara da bu şekilde anlattı. 

'POLİS AZARLAYARAK İFADEMİ ALDI'
İfade sırasında yaşananları, jandarmanın ve polisin tavrını anlatırken, polis beni 'önemli olan saldırının durdurulması' diyerek azarladı. Saldırının nereden kaynaklandığını anlattığımda da bu sefer, 'babası değil mi ne var iki dakika konuşsaydı çocuklarıyla' diye azarlandım. İfadeyi gözlerim dolarak verdim, zaten yine yüzde 60'ı yazılmadı. Elektronik kelepçe talebimi aynı tavır ve tepkiyle reddettiler: 'savcı gerekli görürse verir.'

İfade vereceğim sırada O'nu nezarete koyacaklardı ama sonra bir polis geldi, 'abi sen nezarette sıkılırsan gel ofiste bekle' dediler. Karakoldan benden önce çıktı, dışarıda beni bekleyen ağabeyimi de ölümle tehdit etmiş."

'ELEKTRONİK KELEPÇE KARARI ÇIKARILDI AMA...'
Bu yaşananlardan sonra geçen Cuma Mustafa Osanmaz hakkında savcının elektronik kelepçe kararı çıkardığını ancak uygulanmaması için çok sayıda bahane üretildiğini vurgulayan Çalışkan, şöyle açıkladı: "Evinde bulamıyorlarmış ama her gün düzenli şekilde evinden film izlerken, oyun oynarken story atıyor. Nasıl bulamıyorlar? Telefonuna ulaşamıyorlarmış çünkü kapanan şirket numarasını vermiş. Ama telefonunun sinyali var. olay üzerinden 8 gün geçmiş. Bu adam her gün story atıyor, sokakta geziyor. Herkesi istedikleri her an her yerde bulabiliyorlar da O'nu nasıl bulamıyorlar?

'ÇOCUKLARIM VE BEN EVDEN ÇIKAMAZKEN, O GEZİYOR'
Zaten elektronik kelepçe için de Ankara'dan cihaz gelmesi lazımmış. Ama bu süre zarfında da evden çıkmaması gerek ama görüyorum geziyor. Bana saldırdığı anda engelleyen jandarmadan, teslim alıp karakola götüren polisten, karakolda saldırıya uğradığım için beni suçlayan azarlayan polise, elektronik kelepçe kararı çıkartmayan savcıya kadar neden bu hürmet sergileniyor Mustafa Osanmaz'a, sırf erkek olduğu için mi?

Çocuklarımla birlikte uğradığım saldırının üzerinden 8 gün geçti. Kızım her gün babasının saldırdığını nasıl camları kırdığını anlatıyor. Oğlumu bir ay okula göndermeyeceğimi bildirdim, hem onun güvenliği hem de okuldakilerin güvenliği için. Ben 8 gündür kapı dışarı çıkamıyorum ama O her gün sokakta, geziyor. 

'SAVCI OLDULAR DİYE KADINLARIN HAYATLARINI AĞIZLARINA SAKIZ EDEMEZLER'
Benim hayatım neden bir savcının iki dudağı arasına, bu kadar ucuz mu? Savcı oldular diye kadınların hayatlarını ağızlarına sakız edemezler buna hakları yok."