22 Eylül 2024 Pazar

ESP ve SGDF üyeleri açlık grevine başladı: Tecridi parçalayalım

Tecride karşı açlık grevlerine destek için 3 günlük açlık grevine giren ESP ve SGDF üyeleri, Adalet Nöbeti'ndeki tutsak yakınlarıyla birlikte basın toplantısı düzenleyerek grevi başlattı. Açıklamada, hapishanelerde süren hak ihlalleri, işkence ve tecride karşı dayanışmayı ve mücadeleyi büyütme çağrısı yapıldı.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) İstanbul İl Örgütü ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), İmralı başta olmak üzere hapishanelerdeki tecrit, hak ihlalleri ve işkenceye karşı, tutsakların süren açlık grevine destek olmak amacıyla 3 günlük açlık grevine başladı.

Açlık grevindeki tutsakların yakınlarının Adalet Nöbeti'ni gerçekleştirdiği Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sancaktepe İlçe Örgütü'nde basın toplantısı düzenlendi. Açıklamanın yapıldığı salona, "Adalet için tecridi kıralım toplumsal barış için zindanlara ses olalım", "Özgür yaşamın inşası için tecridi kıralım zindanlara ses verelim" pankartları asıldı, basın toplantısına ESP ve SGDF üyeleri, Ölümsüzlerin ve Tutsakların Sesi Platformu (ÖTSP) ve çok sayıda kişi katıldı.

AKMAN: YAN YANA OLURSAK ZİNDANLARI ÖZGÜRLEŞTİRECEĞİZ
İlk olarak söz alan Adalet Nöbetindeki Fince Akman, 58 gündür direndiklerinin altını çizdi. "Zindanlardaki çocuklarımız için Adalet Nöbeti sürüyor bugün mutluyuz. Partilerimiz bugün bizi ziyarete geldi vicdanları kabul etmediği için açlık grevi eylemine girdiler" diyen Akman, vicdanlı, şerefli herkesin rahatsız olması gerektiğinin altını çizdi. Akman, şöyle devam etti: "Herkesin buraya destek vermesi gerekiyor, çocuklarımıza, ailelerimize sahip çıkmalılar.  Sizlere de bugün geldiğiniz, bizimle olduğunuz için teşekkür ederiz. İnşaallah kazanacağız. İnanıyoruz ki ne kadar birleşirsek, ne kadar yan yana olursak o kadar çabuk zindanları özgürleştireceğiz."

ÖTSP: KENDİ DİRENİŞİMİZ OLARAK SAHİPLENİYORUZ
ÖTSP adına söz alan Hüseyin İldan, Adalet Nöbeti'ndeki tutsak yakınlarını selamlayarak sözlerine başladı. Adalet Nöbetiyle dayanışmaktan öte kendi direnişleri gibi sahiplendiklerini vurgulayan İlden, ESP ve SGDF'lilerin başlattığı açlık grevinin süreci örgütlemek için atılacak adımlardan birisi olduğunu ifade etti. İldan, "Biz işyerlerinde, emekçi semtlerde, toplumsal her türlü yerinde bu Adalet Nöbetlerini büyütmek geliştirmek için önümüzdeki dönemde daha kalıcı ve sürekliliği olan bir çalışmanın örgütçüsü olacağız" dedi.

SGDF: ÇAĞRIMIZ GENÇLİĞİN TUTSAKLARIN SESİNİ SOKAĞA TAŞIMASIDIR
SGDF adına söz alan Gamze Toprak, açlık grevi eylemlerini Adalet Nöbetindeki tutsak yakınlarıyla beraber yaptıkları açıklamayla başlatmalarının nedeninin devrimci, yurtsever tutsakları yalnız bırakmamak olduğunu vurgladı. Hapishanelerin toplumsal mücadelenin bir parçası olduğuna işaret eden Toprak, "Bu cephede yer alan devrimci tutsakların sesini dışarıya taşımanın gençliğin çok özel bir görevi olduğunu düşünüyoruz. 3 günlük açlık grevimizde de bu direnişi büyüten tutsakların sesini dışarıya taşıyarak onların soluğu olmak istiyoruz" dedi.

Rejimin kendilerini dışarıda tutsaklık, içeride tecritle tehdit etmeye çalıştığına işaret eden Toprak, PKK lideri Abdullah Öcalan'a dönük ağır tecritle birlikte tecridin tüm hapishanelere yayılarak devrimcilerin teslim alınmaya çalışıldığını vurguladı. Toprak "Çağrımız, gençliğin bu eylemlere katılması ve devrimci, yurtsever tutsakların sesini sokağa taşımasıdır" ifadelerini kullandı.

MÜLDÜR: DEVRİMCİ TUTSAKLAR TECRİDE BOYUN EĞMİYOR
Basın açıklamasını okuyan ESP İstanbul il yöneticisi Züleyha Müldür, politik islamcı faşist şeflik rejiminin hapishanelerdeki tecridi boyutlandırarak sürdürdüğünün altını çizdi. Hapishanelerde çıplak arama, linç girişimleri, süngerli oda, işkence, cinsel taciz, tehdit, hakaret gibi şiddet pratiklerinin devam ettiğini belirten Müldür, infaz yakmalar, yayın yasakları, iletişim cezaları, görüşçü yasaklarının da tecrit sisteminin farklı biçimleri olarak uygulandığını vurguladı.

Müldür, şöyle devam etti: "Faşist şeflik rejimi çöktürme stratejisi doğrultusunda her türlü aracıyla saldırmaya devam ediyor. Sürdürülen bu özel savaşın baş hedeflerinden biri de Kürt halk önderi Abdullah Öcalan'dır. İmralı mutlak tecridi bu savaş konseptinin dolaysız karşılığı olarak vücut buluyor. Yaklaşık 3 yıldır hiçbir haber alınamayan Abdullah Öcalan'ın tüm sosyal, siyasal, hukuki hakları gasp ediliyor. İmralı'da uygulanan mutlak tecrit sistemi ağırlaştırılmış müebbet tutsaklar üzerinde de adım adım Y ve S tipi hapishanelerine taşınıyor. Tüm bu saldırılara, ağır tecrit koşullarına karşın devrimci tutsaklar faşizme meydan okuyor, mücadeleyi büyütüyor, faşizmin tecrit zulmüne boyun eğmiyor."

'İÇERİDE VE DIŞARIDA TECRİDİ PARÇALAMA ZAMANI'
Hapishanelerde İmralı tecridine karşı 27 Kasım 2023'te başlatılan açlık grevine dikkat çeken Müldür, "Politik islamcı faşist şeflik rejiminin içeride ve dışarıda yürüttüğü faşist kuşatma ve tecrit stratejisini kırabilmek dışarıda da eylemli bir birleşik dayanışmayı büyütmekten geçiyor. Ezilenlerin Sosyalist Partisi İstanbul İl Örgütü olarak tecrit işkencesine karşı eylemli dayanışmayı büyütmek için 3 günlük açlık grevine başladığımızı buradan duyuruyoruz. Tüm emekçi solu ve halkımızı zindanlarda infaz yakmalara, sürgün sevklere, yayın yasaklarına ve tecrit işkencesine karşı dayanışmayı büyütmeye, adalet nöbetlerini ziyaret etmeye, mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz. Şimdi içeride ve dışarıda tecridi parçalama zamanıdır" ifadelerini kullandı.