30 Eylül 2024 Pazartesi

ESP: Suruç'ta katledilen 33 düş yolcusunu anıyoruz

Suruç katliamının 5. yılına ilişkin açıklama yapan ESP, "Suruç'ta katledilen 33 düş yolcusunu Türkiye ve Kürdistan'ın dört bir yanında anıyor, adalet mücadelesini yükseltiyoruz. İşçi sınıfı ve ezilenleri Suruç'ta ölümsüzleşenlerimizi mezar başlarında, alanlarda ve sokaklarda sahiplenmeye çağırıyoruz" diye belirtti.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Suruç katliamının 5. yılına ilişkin "Suruç için adalet herkes için adalet" başlıklı açıklama yayınladı.

Açıklamada "5 yıl önce bugün, yirmibirinci yüzyılın en görkemli direnişine şahit olmuş bir kentin, Kobanê'nin yeniden inşası için yola çıktı düş yolcuları. Türkiye ve Kürdistan'ın dört bir yanından seslenen Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu'nun (SGDF) çağrısına yanıt veren 33 düş yolcusu AKP-IŞİD işbirliğiyle katledildi, onlarcası yaralandı" diye belirtildi.

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
"Sarayın 'Kobanê düştü düşecek' sözlerine karşı SGDF'nin 'Beraber savunduk beraber inşa edeceğiz' kampanyası sömürgeciliğe verilmiş bir yanıt ve birleşik mücadelenin bir köprüsüydü. Bu köprü sömürgeciliğin yenilmesi ve ezilen halkların eşitlik ve kardeşlik mücadelesinin temel taşlarından biriydi. AKP faşist rejimi bu katliamla tam da bu köprüyü yıkmak istiyordu.

"Türkiye ve Kürdistan işçi sınıfı ve ezilenlerinin yakınlaşmasından ve daha da ilerisi ortak mücadelede buluşmasından korkan faşist rejim tek bir amaca kilitlenmişti; Gezi'nin çocukları Kobanê halkıyla buluşmamalıydı. Bu nedenle 20 Temmuz sabahı Suruç Amara Kültür Merkezi'nde IŞİD eliyle gerçekleştirdiği katliamda 33 düş yolcusunu aramızdan aldı.

"Bu katliam 'bir kaç öfkeli gencin' değil, doğrudan devletin planladığı bir katliamdır. 19 Temmuz'da, Rojava devriminin yıl dönümünde heybelerinde umut taşıyarak yola çıkan SGDF ve onun çağrısına kulak veren onlarca kişi defalarca yollarda durduruldu, kimlik kontrollerine tabi tutuldu ve Suruç'a gidişleri engellenmeye çalışıldı. Canlı bomba ise eşini kolunu sallayarak Suruç'ta keşif yaptı. Katliamın bir gece öncesine gözaltına alındığı halde serbest bırakıldı. Devlet tüm imkanlarını IŞİD'e sunmuştu.

"20 Temmuz sonrası aynı devlet katliamın izlerini yok etmeye ve adalet arayışını engellemeye çalıştı. Suruç'un tanıkları ve yaralıları, 33 düş yolcusunun aileleri, yoldaşları, avukatları gözlatı ve tutuklama saldırılarıyla karşı karşıya kaldı. Fakat hiç bir gözaltı ve tutuklama 33 düş yolcusunun heybelerinde taşıdığı umudun büyümesine engel olamadı. 'Suruç için adalet herkes için adalet' şiarı adalet mücadelesinin sürükleyici gücü oldu.

"5. yılında başta Suruç olmak üzere Amed, Ankara, Havalimanı, Sultanahmet, Reyhanlı, Antep, Reina, Çorlu katliamlarının aydınlatılması için mücadele etmeye devam edeceğiz.

"Suruç'ta katledilen 33 düş yolcusunu Türkiye ve Kürdistan'ın dört bir yanında anıyor, adalet mücadelesini yükseltiyoruz.

"İşçi sınıfı ve ezilenleri Suruç'ta ölümsüzleşenlerimizi mezar başlarında, alanlarda ve sokaklarda sahiplenmeye çağırıyoruz."