24 Eylül 2024 Salı

ESP Kürdistan: Ermeni halkımızın acısını paylaşıyor

Ermeni soykırımının 24. yılına ilişkin açıklama yapan ESP Kürdistan, "Yüzyıllardır aynı topraklarda yan yana yaşadığımız Ermeni halkımızın acısını paylaşıyor, insanlığı utandıracak biçimde aramızdan kopartılan milyonlarca insanı saygı ile anıyoruz" denildi.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Kürdistan, 24 Nisan 1915 Ermeni Soykırımının 104. yılına ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, "İnsanlık tarihinin gördüğü en büyük ve acımasız katliamların ve trajedilerin yıldönümü 24 Nisan 1915. Yüzyıllardır aynı topraklarda yan yana yaşadığımız Ermeni halkımızın acısını paylaşıyor, insanlığı utandıracak biçimde aramızdan kopartılan milyonlarca insanı saygı ile anıyoruz" denildi.
 
Açıklamada "24 Nisan 1915'te İttihat Terakki çeteleri İstanbul'daki Ermeni aydın, sanatçı ve siyaset çileri tutuklayıp sügüne yolladı. Kirkor Zöhrap, Taniel Varujan, Rupen Sevag, Diran Kelekyan, Ardeşen Harutünyan… Önce onları, sonra yüzler, ve daha sonra binler ve milyonlarla katledildiler. Öz vatanında kanları dökülen, işkencelere maruz kalan, dünyanın dört bir yanına savrulan Ermeni halkının acısı hala dinmedi. 'Etnik temizlik' diyerek katledilmek, 'tehcir' denilerek sürgüne yollanmak tek millet, tek dil, tek devlet, tek inanç zihniyetinin eseridir! Üstüne üstlük bir de insanlığın imhası anlamına gelen bu soykırımı inkar etmek kabul edilemez" diye kaydedildi.
 
ESP Kürdistan açıklamasının devamında şu ifadelere yer verildi:
 
"Cemal, Talat ve Enver Paşalarda somutlanan İttihat ve Tarakki, soykırımın birinci dereceden sorumlusu olurken, Kürdistan'da bazı Arap ve Kürt aşiretlerinden oluşan Hamidiye Alayları'da Osmanlı askerleri ile birlikte katliamlarda rol alarak bu insanlık suçunun ortağı olmuşlardır.
 
"24 Nisan 1915'in bir yanıyla Türkleştirme siyasetiyken diğer yanı Ermenilerin müslümanlaştırılmasıydı. Katliam ve asimilasyon iç içe ilerlerken, Ermeni çocuk ve kadınlara savaş ganimeti muamelesi yapılması, Türkçü bir ideolojiye ve zorla din değiştirmeye maruz bırakılması barbarlığın Hitlerden önce yaşadığımız topraklarda hüküm sürdüğünü göstermektedir.
 
"24 Nisan'ın üzerinden 104 yıl geçmesine, bir çok tanık konuşmasına, sayısız belgeye ulaşılmasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti devletinin hala soykırımı tanımaması, soykırımı tanıyan ülkelere karşı şovenist propagandalarda bulunması suçluluk psikolojisinden kaynaklanmaktadır. Bu telaş hakikat korkusudur. Ancak yüzleşme olmadan, toplum ve tarih huzurunda hesap vermeden egemenlerin bu korkusu devam edecektir.
 
"Bugün hala tekçi politikalarda ısrar eden, Kürde ve Ermeniye hakareti bir politika dili olarak kullanan, biat etmeyenleri linçle, katliamla tehdit eden faşist rejim gerçeği ile karşı karşıyayız. Paramazların yoldaşları sosyalist yurtseverler olarak, Ermeni Soykırımı'nın 104. yılında bir kez daha yineliyoruz; kadim Mezopotamya ve Anadolu coğrafyasında halklara yönelik suç işlemiş tüm kişiler, kurumlar hesap verene; ırkçı, şoven zihniyetler tüm toplum ve tarih önünde mahkum olana kadar mücadelemiz devam edecek."