1 Ekim 2024 Salı

ESP: Bizi ilgilendiren doğalgazın değil, kendi birliğimizin yeniden keşfidir

Karadeniz'de bulunan doğalgaza ilişkin açıklama yapan ESP, "Türkiye işçi sınıfı ve Kürt halkı burjuvazinin şu yada bu kanadıyla değil, birbirleriyle ve dünyanın diğer işçi ve ezilenleriyle bir bütün oluşturur. Bu bütünün çıkarına olan şey de, ülkenin değil, kendisinin birliğini tesis etmeye çalışmak ve faşizmi yıkarak iktidarı burjuvazinin elinden almaktır. Bizim de bugün yeniden keşfetmemiz gereken şey budur" dedi.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK), AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 'müjde' olarak sunduğu Karadeniz'de doğalgaz bulunmasına ilişkin yazılı açıklama yayınladı.

"Bizi ilgilendiren doğalgazın değil, kendi birliğimizin yeniden keşfidir" başlıklı açıklama yapan ESP MYK, "Egemen sınıfların icat ettiği, adı bazen millet, bazen ulus, bazen ülke olan yüzlerce yıllık bir kurgudur 'biz'... Sınıflar ayrımını ve savaşımını gözlerden saklamaya, toplumun bir sınıfın çıkarını kendi çıkarı zannetmesine yarar. Oysa 'Biz' diye sınıfsız – sömürüsüz, kaynaşmış bir kitle yoktur. Bir tarafta burjuvazi, diğer tarafta işçi sınıfı ve ezilenler vardır" diye belirtildi.

BURJUVAZİNİN YARARINA OLAN ŞEY EZİLENLERİN ZARARINADIR
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
"Bu açıdan, Karadeniz'de bulunduğu iddia edilen 320 milyar metreküp doğalgaz rezervi haberinin gerçekliğini ya da 'ülkemize', 'ekonomimize' faydasını veya zararını tartışmak, burjuvazinin yaratmaya çalıştığı bu sahte birlik-bütünlük algısını, 'biz' denen bu tarihsel kurguyu peşinen kabul etmek anlamına gelir.

"İşçiler, emekçiler ve ezilenler olarak bu kurguyu reddetmeliyiz. Çünkü onların faydasına olan şey zorunlu olarak bizlerin zararınadır. Burjuvazinin azalan kâr oranları sebebiyle bugün doğaya, sosyal haklara eskisinden çok daha fazla saldırdığı, sömürünün şiddetini 1800'lü yıllara denk hale getirdiği, faşist baskı ve yasakları norm kıldığı bugün, bu gerçek daha da açık bir biçimde ortaya çıkmaktadır.

'MÜJDE'LER HALKI YOKSULLAŞTIRDI
"Sözde tüm toplumu ilgilendirdiği söylenen bütün 'müjdelerin' bugüne kadar bize ne getirdiği ortadadır. Örneğin, kriz öncesindeki yıllarda 'müjde' diye açıklanan büyüme rakamlarından işçi ve emekçiler olarak pay alabildik mi? Bir avuç asalak aile, hısım ve akrabaları ile birlikte semirirken bize düşen sadece ve sadece daha fazla işsizlik, açlık sınırı altına çekilmiş bir asgari ücret, esnek ve güvencesiz çalışma, hayat pahalılığı ve maaşın yarısını yutan kredi kartı borçları olmadı mı?

"Örneğin, Türkiye'nin ileri teknoloji hamlesi 'müjdesi' Sancaklar'ı, Albayraklar'ı, Koçlar'ı daha da zengin eden savaş sanayisini büyütürken, Kürde kayyum, işgal ve ölümden, Türk'e grev ve toplanma yasağından başka ne getirdi? Örneğin, krizde 'müjde' olarak açıklanan kurtarma paketleri patronların kârdan zararlarını bile kurtarırken, bize 1 ay ücretli izni bile çok görüp, virüsün kucağına atmadı mı, çalışma kamplarına tıkmadı mı? Kalanımızı da ücretsiz izin denen garabetle günde 40 TL'ye eve göndermedi mi? Benzer şekilde, değil 320 milyar, isterse 3.2 trilyon metreküp rezerv bulunsun, bundan işçi sınıfı ve ezilenler hiçbir fayda görmeyecektir. Bugüne kadar olduğu gibi, bu imkan da sermaye sınıfını kendi krizinden kurtarmaya sevk edilecektir. Keşif, iktisadi bağımlılığı işçi sınıfı ve ezilenler için değil, patronlar ve onların iktidarı için azaltmaya yarayacaktır. Bizim sefalet ve esaretimiz ise artmaya devam edecektir.

"Doğalgazdan çok önce kendi birliğinin önemini keşfetmiş olan burjuvazi iç çelişkilerine rağmen bugün net bir sınıf tavrı gösteriyor. İktidarıyla, muhalefetiyle sermaye sınıfının tüm temsilcileri böyle bir keşfin 'hepimizin' çıkarına olduğu görüşünde buluşarak kenetleniyor. Rejimin ve kapitalizmin krizinin egemenler ve ezilenler arasındaki çelişkileri iyice keskinleştirdiği bugünlerde zihinlerimizi yine sahte birlik-bütünlük duygularıyla ve 'Güçlü Türkiye' gibi safsatalarla iğdiş ederek bu çelişkileri uzlaştırmaya çalışıyorlar.

TÜRKİYE İŞÇİ SINIFI VE KÜRT HALKI KENDİ BİRLİĞİNİ TESİS ETMELİ
"Türkiye işçi sınıfı ve Kürt halkı burjuvazinin şu yada bu kanadıyla değil, birbirleriyle ve dünyanın diğer işçi ve ezilenleriyle bir bütün oluşturur. Bu bütünün çıkarına olan şey de, ülkenin değil, kendisinin birliğini tesis etmeye çalışmak ve faşizmi yıkarak iktidarı burjuvazinin elinden almaktır. Bizim de bugün yeniden keşfetmemiz gereken şey budur."