30 Eylül 2024 Pazartesi

ESP: 15-16 Haziran militanlığını demokrasi yürüyüşüne taşıyalım

15-16 Haziran işçi direnişi ile ilgili açıklama yapan ESP, "Dolayısıyla 15-16 Haziran 2020'de Türkiye işçi sınıfının görevi, 1970'teki yürüyüşünün siyasi bilincini, kopuşunu ve militanlığını HDP'nin başlattığı Demokrasi Yürüyüşüne taşımaktır" çağrısında bulundu.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi, 16-16 Haziran büyük işçi direnişi ile ilgili yaptığı açıklamada, "15-16 Haziran yürüyüşümüzü demokrasi yürüyüşüne katalım" dedi.

"1960'lı yıllar boyunca eylemlerini giderek arttıran ve militanlaşan Türkiye işçi sınıfının, sendikadan çok burjuva-devlet aygıtı gibi davranan Türk-İş'ten koparak daha ilerici bir nitelikte olan DİSK'e geçmeye başlaması tekelci burjuvaziyi paniklettirmiş, AP ve CHP de bu kapsamda DİSK'in grev yapmasını fiilen olanaksız hale getirmek için yeni bir Sendikalar Kanunu ve Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu çıkarmak için kolları sıvamıştı. Ancak yeni kanunların TBMM'de 230'a karşı 4 ret oyuyla kabul edildiği 15 Haziran 1970 tarihi burjuvazi için değil, işçi sınıfı için bir kazanıma dönüştü" diyen ESP, direniş sırasında Mustafa Baylan, Abdurrahman Bozkurt ve Yaşar Yıldırım'ın yaşamlarını yitirdiklerini hatırlattı.

"15-16 Haziran direnişinin işçi ve emekçilere gösterdiği şudur: Birincisi, işçi sınıfı ekonomik hakları için mücadele yürütebilmek için dahi öncelikle politik özgürlük mücadelesi yürütmek zorundadır. İkincisi, işçi sınıfı haklarını korumak/geri alabilmek için kendini işçi düşmanlarından olduğu kadar, teslimiyetçilikten de koparabilmelidir. Üçüncüsü, burjuva devletin asker ve polisi işçi sınıfı için dost değil, fiili meşru mücadele ve daha ileri mücadele biçimleri yoluyla aşması gereken engellerdir. Zafer sokakta kazanılır" tespitinde bulunan ESP, 15-16 Haziran'ın güncel anlamı üzerine şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bugün politik özgürlük sorununun düğümlendiği, sınıflar savaşımının saflaşma çizgisinin çekildiği yer Kürt sorunudur. Faşizmin, ırkçılığın, şovenizmin yıkılmadığı yerde işçiler olarak bırakalım sosyalizm davasını zafere ulaştırmayı, en geri burjuva hak ve özgürlüklerimizi dahi elimizde tutamayız, tutamıyoruz da... Kürt halkı ve Türkiye işçi sınıfı politik özgürlüğü kazanabilmek için birbirine muhtaçtır. HDP, bu iki temel ittifak gücünün birleşik cephelerinden birisidir ve faşist iktidarın hedefindedir.

"Dolayısıyla 15-16 Haziran 2020'de Türkiye işçi sınıfının görevi, 1970'teki yürüyüşünün siyasi bilincini, kopuşunu ve militanlığını HDP'nin başlattığı Demokrasi Yürüyüşüne taşımaktır. Gün, işçi ve emekçiler olarak birleşik demokratik cephelerimize sahip çıkma, birçok ilden başlayacak bu yürüyüşe katılma, engellemelere karşı direnme, demokrasi ve özgürlük talebi ile iş bırakma/yavaşlatma ve sabotaj eylemleri gerçekleştirme günüdür."