23 Eylül 2024 Pazartesi

Ergin Sarı yazdı | 'Ekim'den sonra hasat

Onun yaşamı kendini gerçekleştirme serüveniydi. Aklı, kalbi, emeği ve cesaretiyle kendini ortaya koydu Alyoşa. "Kırılma olan yerde her zaman direniş de vardır. Diyalektik budur!" Pes etmemenin ve umudu diri tutmanın simgesi haline geldi. Alyoşa'nın adı çalıştığı topraklarda ölümsüzleşti ve bu topraklara "Alyoşa'nın Bayırı" adı verildi. "Artık güneş batmış, gökteki pembelik kızıllaşmıştı. Uzakta kırmızı, altın renkli bulutlar hareketsiz duruyordu. Alyoşa'nın Bayırı'nın çevresindeki bütün düzlük, ses ve harekete gömülmüştü."

"Yükseliş ölçülü olmayı gerektirir. İnsan dağda ne kadar yükseğe tırmanırsa, her adımda o oranda daha özenli olmalıdır."

SSCB'nin dünya tarihine ektiği yeni yaşam tohumları bugün hala etkisini sürdürmektedir. Ekim devriminin 106. yılında, insanlık tarihinin en önemli dönüm noktalarından birine ışık tutan bir başlangıca imza atıldığını hatırlamak gerekir. Ekim 1917'de Lenin ve Bolşevik parti öncülüğünde gerçekleşen sosyalist devrim, emperyalist dünyanın çürümüşlüğüne karşı, bize "yeni insan" olmanın gerekliliğini sunmaktadır.

Bitti sandılar ama bitmedi. Yanan bir ormanın yeniden filize durduğu gibi inşa ettiler yaşamı. Tekrar küllerinden doğacaktı insanlık. 2. emperyalist paylaşım savaşı sürecinde, Sovyetlere karşı açılan savaşta 1941-1945 yılları arasında Nazilere karşı canhıraş mücadele edilmiş ve sonunda Hitler yenilgiye uğratılmıştı. Savaş neticesinde büyük bedeller ödenmişti. Ceylan Yayınları'ndan çıkan ve Galina Nikolayeva'nın eseri olan Alyoşa'nın Bayırı Sovyetler Birliği'nde savaş sonrası tarım tekniği ve ekonomisini konu almıştır. Romanda Kolhoz sistemlerini yeniden canlandırmayı hedefleyen komünistlerin çalışmaları ve karşılaştıkları zorluklar konu edilmektedir.

Savaş sırasında öldüğü sanılan Vasiliy eski bir Kolhoz başkanıdır ve geri geldiğinde yeniden başkan seçilir. O kolhozdaki partili tek kişidir. Gerileyen, üretimi düşen 1 Mayıs Kolhozu'nun sorunlarını çözmek ve kolhozu geliştirmek için görevlendirilmiştir. Devrim tek kişi kalınsa dahi devam etmelidir. Her bir devrimcinin yeteneği ve ilgi alanı doğrultusunda anladığı bir şey ve yapabileceği işler vardır. İhtiyaçlar doğrultusunda her birey bir adım öne çıkmalıdır. Bunun üzerine kolhoza destek sağlanması için savaş sırasında en iyi işçilerini kaybeden kolhoza Vasiliy ile birlikte iki partili daha sorumlu olarak gönderilidir.

"Onlar yalnız üç kişi, üç komünist ve üçü de, birçok zaaf ve kusuru olan sıradan insanlardı. Fakat bir amaçları olduğu ve bu amaca doğru, partinin gösterdiği yolda, birbirlerini amansızca eleştirerek, hatalarını düzelterek ve birbirlerini tamamlayarak ısrarla yürüdükleri için, parti adı verilen güç haline geliyorlardı." Aralarındaki uyumu sağlayan; sorumluluk duyguları, sorunlar karşısındaki çözümcül yaklaşımları, eleştirel-özeleştirel tutum, kolektif hareket etme gücü, kararlılık, hedef odaklılık ve partili olmaktı.

KOLHOZDA KADINLAR
Kolhozda kolektivizm hem fikirsel hem de pratik anlamda hayat bulmaya başlamıştı. Verimli üretim elde etmek için, bilim ve teknolojiden yararlanan kolhoz sisteminde mevcut araçlarla kısa sürede başarı adımları atılmıştır. İlk eşi Vasiliy'den ayrılan Avdotya aldığı hayvancılık eğitimi sonrasında, kolhozlardaki süt ve hayvansal gıda üretiminde, son yıllardaki en büyük başarıyı yakaladı. Avdotya Vasiliy'in engellemelerine karşın mücadelesinde ileri atılmış ve cins bilincini kuşanmaya başlamıştır. Özel ilişkilerindeki sorunları geride bırakmaya çalışıp, kolhozun gelişimini hedefleyen Avdotya, bir yandan da kadın özgürleşmesi yolunda ilerliyordu. İnsanların gözünde yalnızca güzelliği ve bakımlılığıyla bilinen Valentina, süslü gocuğunu sırtından atıp 1 Mayıs Kolhozu'nun tarım alanındaki tüm gelişimini raporladı ve ilerleyişin mimarlarından oldu. Kadınlar öncü adımlarla kolhozdaki üretimi ileri seviyeye taşıdı. Esasen Vasiliy başarısını en çok da kolhozdaki kadın emeğine borçluydu.

ÜRETİMDE ISRAR, MÜCADELEDE ADANMIŞLIK
Romana adını da veren genç bir komsomol lideri olan Alyoşa, küçük yaşlardan beri kolhozda çalışmaktaydı. Adanmış bir devrimci olan Alyoşa, kolhoz için canla başla çalışmaktaydı. Bir yandan kolhozun iş yükünü gidermek için örgütlenme çalışmaları yapan Alyoşa, bir yandan da kolhoz üyelerinin öneri ve eleştirilerini dikkate alarak, bunları uyguluyordu. Üretimi yüzde yüz arttırmayı hedefleyen genç komsomol, killi topraktan yanmış ormana değin dönüştürme gücüne sahip özverili bir kolhozcuydu. Tarımda yeni yöntemlere, bilime önem vermekteydi. Öğrendikçe öğreten Alyoşa, tüm yaşamını mücadeleye adamıştı. Öyle ki fazla çalışmaktan sağlığını ihmal etti ve hastalığı yaşamını yitirmesine neden oldu.

Onun yaşamı kendini gerçekleştirme serüveniydi. Aklı, kalbi, emeği ve cesaretiyle kendini ortaya koydu Alyoşa. "Kırılma olan yerde her zaman direniş de vardır. Diyalektik budur!" Pes etmemenin ve umudu diri tutmanın simgesi haline geldi. Alyoşa'nın adı çalıştığı topraklarda ölümsüzleşti ve bu topraklara "Alyoşa'nın Bayırı" adı verildi. "Artık güneş batmış, gökteki pembelik kızıllaşmıştı. Uzakta kırmızı, altın renkli bulutlar hareketsiz duruyordu. Alyoşa'nın Bayırı'nın çevresindeki bütün düzlük, ses ve harekete gömülmüştü."

1 Mayıs Kolhozu kolektif emek ve mücadelede ısrar sayesinde hedefine ulaşmıştır. Bitmiş bir kolhozu yeniden var eden komünistler, 1941 yılından sonraki en büyük kolhoz başarısına ulaşmışlardır. Sıradan insanlar olarak, tüm hatalarına ve zaaflarına rağmen örgütlü mücadeleye sadık kalan partililer, kararlılıkla birlikte mücadele etmiş ve değişimi hep birlikte kucaklamışlardır. "Tayfasız kaptan sıfırdır, kaptansız tayfalar yalnızca mürettebattır."