Erdoğan itiraf etti: Hatay garip kaldı
Depremden sonra en az üç gün enkazlara müdahale etmeyerek, yıkılan binaların altında kalanları ölüme terk eden, evleri yıkılan insanları aylarca sokakta bırakan Erdoğan, bir yıl sonra Antakya'ya oy istemek için gitti. Bir yıldır dayanışma ile ayakta kalan Antakya halkının yaşamını normale döndürmek için tek bir koşul ortaya koyan Erdoğan, AKP'ye oy verilirse Antakya'yı ayağa kaldıracağını söyledi.
6 Şubat depremlerinin yıldönümü yaklaşırken seçim yatırımı için depremden etkilenen kentleri dolaşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün Antakya'daydı. Erdoğan bugün de Antep'te olacak.
3 Temmuz günü yapılan kabine toplantısı sonrası Erdoğan, deprem konutlarının ekim ya da kasım ayında teslim edileceği sözünü verirken, depremin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen hala konutlar teslim edilmedi.
Dün Antakya'ya giden Erdoğan önce deprem konutları kura ve anahtar teslim töreni gerçekleştirdi. Erdoğan'ın Antakya'ya gidişi öncesinde "provokasyon çıkaracakları" iddiasıyla 3 kişi gözaltına alındı.
Erdoğan dün deprem konutları teslim töreninde yaptığı konuşmada, depremin ardından 3 gün hiçbir bölgeye gitmediklerini, insanları enkazların altında ölüme terk ettiklerini gizlemek için deprem sonrasında halkın yanında olduklarını iddia etti. Depremden 15 gün sonra Antakya'ya giden Erdoğan, AFAD'dan aylarca çadır alamadıklarını anlatan halka rağmen kurulan ve dağıtılan çadır sayısının 286 bin, konteyner sayısının 57 bini bulduğunu, 38 bin kişinin de yurtlarda ve kamu tesislerinde misafir edildiğini söyledi. Erdoğan, 11 bin 500'ü yabancı ekip olmak üzere 650 bin personelin görev yaptığını, 35 bin 250 arama kurtarma personeli, 142 bin güvenlik görevlisi, sağlıkçı, madenci, ormancı ve gönüllülerin deprem bölgesine gittiğini söyledi.
Abartılı rakamlarla depremden sonra halkın yanında olduklarını göstermeye çalışan Erdoğan, yurtdışından gelen arama kurtarma ekiplerini engellediklerini, günlerce havaalanında beklettiklerini, sınırdışı ettiklerini, halkın topladığı yardımlara el koyduklarını ise anlatmadı.
Deprem sonrası halkı bulundukları kentleri terk etmeye zorlayan politikalar uygulayan Erdoğan'ın "Depremin ardından şehirlerine, ailelerine, işlerine, arazilerine sahip çıkarak şartların zorluğuna rağmen yerlerinden yurtlarından ayrılmayan vatandaşlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz" sözleri dikkat çekti.
Antakya'nın can kaybı ve yıkılan bina sayısı bakımından depremden en büyük zararı gören kentlerden biri olduğunu söyleyen Erdoğan, depremin 15. gününde gittiği Antakya'ya ikinci gün gittiğini iddia etti.
150 BİN HAK SAHİBİNDEN SADECE 7 BİNİNE ANAHTAR
Erdoğan onbinlerce kişinin sokaklarda kaldığı depremden sonra sadece deprem öncesi konutu olanların TOKİ tarafından yapılan deprem konutlarından hak sahibi olacağını açıkladı. Antakya'da 135 bin 589'u konut, 15 bin 599'u iş yeri ve 777'si ahır olmak üzere toplamda 150 bine yakın hak sahibi belirlediklerini söyleyen Erdoğan, depremin birinci yılında gerçekleştirdiği deprem konutları kurasında 6 bin 572'si il ve ilçe merkezinde, 703'ü kırsalda olmak üzere sadece 7 bin 275 hak sahibinin konutunun anahtarını teslim edeceklerini belirterek, bununla övündü.
'İNŞALLAH 75 BİN KONUTU TESLİM EDERİZ'
Geçtiğimiz yıl ekim ya da kasım ayında konutları teslim edeceklerini söyleyen Erdoğan, bir yılın sonunda sadece 7 bin kişiye konutlarının anahtarlarını teslim ederken, "İnşallah 2 ay içinde deprem bölgesi genelinde 75 bin konutun teslimini bitireceğiz. Temel atmasının üzerinden 1 yıl geçmeden inşaatları bitirme sözümüzü önemli ölçüde yerine getirerek, yıl sonuna kadar 200 bin evi teslim etmiş olacağız" sözleriyle halkın barınma sorununu yıllarca çözmeyeceklerinin sözünü vermiş oldu.
Erdoğan'ın, "Vatandaşlarımız müsterih olsun. Devletlerine ve bize güvensin. Kimsenin hakkı yerde kalmayacak, kimse mağdur olmayacak" sözleri dikkat çekti.
Antakya'nın her noktası yıkılan binaların molozlarıyla dolu olduğu için Erdoğan, anahtar teslim törenini kapalı salonda yaptı.
AÇILIR AÇILMAZ SU BASAN HASTANEYLE 'GURUR' DUYDU
Erdoğan, 2023 yılındaki milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine yatırım amacıyla hızla açılışını yaptıkları Defne Hastanesi ile övünmeyi de ihmal etmedi. 21 Mayıs'ta açılan ve 23 Mayıs'ta su basan hastaneyle ilgili Erdoğan "gurur duyduğunu" söyledi.
Deprem konutlarının kura çekiminin ardından Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile İskenderun Devlet Hastanesi açılış törenlerine katıldı. Antakya'da seçim çalışması için gittiğini gizlemeye çalışan Erdoğan'ın programının devamında aday tanıtım toplantısı düzenlemesi dikkat çekti.
BİR YILDA HİÇBİR İYİLEŞTİRME YAPILMAYAN KENTİ AYAĞA KALDIRACAKLARMIŞ
Aday tanıtım toplantısında konuşan Erdoğan, bir yıl içerisinde altyapı sorunundan, ulaşıma, barınma sorunundan, elektrik, su sorununa, molozların hala kaldırılmamasına, çöken yollar ve ışıksız sokak, caddelere kadar sayısız sorun çözülmemişken, depremden etkilenen kentler için 762 milyar kaynak ayırdıklarını Antakya'nın da hak ettiği payı aldığını öne sürdü.
ERDOĞAN ANTAKYALILARI TEHDİT ETTİ
Antakya'ya aday tanıtım etkinliği için gelen Erdoğan'ın, "Biz, deprem turistleri gibi bölge illerimizi sadece oy sandığı ufukta belirince hatırlayanlardan değiliz" sözleri dikkat çekti. Antakya'da halk, çadır, konteyner ve zorunlu ihtiyaçları dağıtılırken, hükümetin, ihtiyaç sahiplerine göre değil de iktidarda bulunan partilere oy verenlere göre dağıtım yaptığını söylerken, Erdoğan, "Biz, depremzede kardeşlerimizi oy tercihlerine göre ayıran, oy rengine göre hizmete ve hürmete layık görenlerden de değiliz" dedi.
Erdoğan'ın "Biz, sırf sandıktan istediği sonuç çıkmayınca deprem mağdurlarını kaldıkları misafirhanelerden kapı dışarı eden, yaptığı 3 kuruş yardımı insanımızın başına kakan vicdansızlardan hiç değiliz" sözlerinin ardından, "Bir gerçeği şu anda söylüyorum, merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez" demesi dikkat çekti. Erdoğan bu sözleriyle, yerel seçimlerde AKP adayının seçilmemesi durumunda kentin sorunlarını çözmeyecekleri tehdidinde bulundu.
Antakya'da bir yıl boyunca hiçbir şey yapılmazken Erdoğan, şayet AKP'nin adayına oy verilirse seçimlerin ardından kenti ayağa kaldıracakları vaadinde bulundu. "Altılı Masa"yı işaret eden, konuyu 15 Temmuz darbe girişimine getiren Erdoğan, "Bizde bölücü örgütün güdümünde siyaset yapanlarla demlenmek olmaz" sözleriyle CHP ve DEM Parti'yi hedef aldı. Erdoğan konuşmasında, "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" ideolojisine devam edeceklerini vurguladı.