30 Eylül 2024 Pazartesi

Erdoğan asgari ücret artışını patronlara havale etti

Kabine Toplantısı dün gerçekleştirildi. Toplantı sonrası açıklama yapan Erdoğan, Rojava'ya yönelik işgal saldırılarının devam edeceğini duyurdu. Kamu emekçileri ve emeklilerin maaşlarında enflasyon farkı kadar artış yaptıklarını söyleyen Erdoğan, asgari ücrete zam beklentisini patronlara havale ederek erteledi.

Erdoğan'ın sarayın gerçekleştirilen Kabine Toplantısı'nın ardından açıklama yapan Erdoğan, bir yandan açlık sınırının altında çalışan kamu emekçileri ve emeklilerin ağzına bir parmak bal çaldı, diğer yandan işgalci saldırılarını sürdüreceğini söyleyerek, "beka" tartışmasıyla algı yönetimine girdi.

9 Haziran günü İzmir'de gerçekleştirilen EFES-2022 Tatbikatı'na katıldığını hatırlatan Erdoğan, askeri güçle övündü. Bölgede süren savaşın birinci sorumlularından olan Erdoğan'ın "hırsı boyunu aşan yönetimlerin yol açtığı siyasi, insani krizlerin yükünü en fazla taşıyan ülkenin Türkiye olduğunu" söylemesi dikkat çekti.

Basına sansür yasasını gündeme getiren, her sokak eyleminde basın emekçilerine polisin işkence yaptığı, öldürme girişiminde bulunduğu Türkiye'de Erdoğan'ın son 20 yılda demokrasinin geliştiğinden bahsetmesi dikkat çekti.

"Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet"i ilke edindiklerini söyleyerek saray rejiminin niteliğini bir kez daha tarif eden Erdoğan, "Tıpkı vesayet ve darbe güçleri ile mücadelemiz gibi, tıpkı terör örgütlerinin başını inlerinde ezdiğimiz sınır ötesi harekatlarımız gibi, tıpkı bölgemizdeki savaşlar ve krizler konusunda sergilediğimiz dengeli, tutarlı, vicdani tavır gibi, tıpkı demokrasimize, vatanımıza, istiklalimize ve istikbalimize yönelik saldırılar karşısında gerektiğinde canımız pahasına ortaya koyduğumuz dirayetli duruş gibi, siyasi ekonomik ve askeri tüm kabiliyetlerimizi 2023 hedeflerimizi gerçekleştirmek ve 2053 vizyonumuzu hayata geçirmek için kullanmayı sürdüreceğimizden kimsenin şüphesi olmasın" dedi.

Güney Kürdistan ve Rojava'ya yönelik işgalci saldırılarla övünen Erdoğan, "terörle mücadele" adı altında bu saldırıları sürdüreceklerini söyledi. Erdoğan, Türkiye'nin askeri gücüyle övündü.

İthalat verilerinden bahsetmeyip yıllık 243 milyar dolar ihracat yaptıklarını söyleyen Erdoğan, sermayedarları övdü. 

Marmaris'teki orman yangınına müdahaleleriyle övünen Erdoğan, 5 bin 142 hektar alanın yandığını itiraz etti, bu bölgeye fidan dikileceğini iddia etti. 

Türkiye'nin nadir elementlerin üretimine ağırlık vereceğini söyleyen Erdoğan, yeni maden sahalara açarak doğanın talanına devam edeceklerinin sinyalini verdi. Eskişehir Beylikova'nın, dünyanın Çin'den sonraki ikinci büyük rezerv alanı olduğunu söyleyerek bu bölgede çok sayıda maden sahası kurulmasının önünü açacak projelerden bahsetti.

Erdoğan şöyle konuştu: "Artık kusura bakmasınlar. Biz yerin altını ve üstünü arayacağız, madenleri bulacağız, çıkartacağız ve insanımızın hizmetine sunmayı sürdüreceğiz. Potansiyelimizi harekete geçirdiğimiz her konuda, her sektörde, her üründe dünyada öne çıkabildiğimizi sayısız tecrübeyle biliyoruz. Enerji alanında da adım adım bu safhaya ulaşacağımıza yürekten inanıyorum" dedi.

Erdoğan madenlerden bahsederken Fırat Nehri'ni siyanürle zehirleyen Anagold Madencilikten bahsetmemesi dikkat çekti.

Yaşadıkları Gezi kabusunu hatırlatan Erdoğan, milyonların katıldığı ayaklanmayı proje olarak sunarak itibarsızlaştırmaya çalıştı. Ekonomik krizin sorumlusunun kendileri ve sermayedarlar olmadığını Türkiye'ye tuzak kuranların oyunu olduğunu iddia eden Erdoğan, "Ülke ve milletim özellikle bu süreçte bilsinler ki her ne kadar bedeller ödediysek, ödemeye devam ediyorsak bu ilanihaye sürmeyecektir. Bu bedellerin bir kısmını terörle mücadelede, sınırlarımızın tacizinde, 15 Temmuz'da canımızla kanımızla zaten ödedik. Bu bedellerin bir kısmını uluslararası alanda yalnız bırakılarak, tecride maruz kalarak ödedik. Bazı bedelleri de kur, faiz, enflasyon üçgeni üzerinden yürütülen ekonomik dalgalanmalarla ödedik" sözleriyle "vatan, millet" edebiyatı yaptı. Bu sözleriyle işçilerden açlık, işsizlik, sömürü düzenine ses çıkarmamasını isteyen Erdoğan, "yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla üzerine kurulu Türkiye ekonomi programını" sürdüreceklerini belirterek, sermayedarlara hizmet edeceklerini bir kez daha yineledi.

Erdoğan, sermayedarlar karına kar katarken, kendisi sarayda lüks içinde yaşarken açlık sınırının altında yaşam süren halktan "sabır" beklediklerini söyledi. Döviz kurunda dengeyi oturttuklarını iddia eden Erdoğan, halktan 9 ay daha sabır beklediklerini söyledi. Patronlara tüm olanakları sunan, işçi ve emekçileri açlık sınırının altında yaşamla ölüme mahkum eden Erdoğan şöyle konuştu: "Enflasyondaki yükselişin yükünü bir müddet daha omuzlamak durumunda kalacağımız açıktır. 'Men sabera zafera' anlayışıyla milletimizden biraz daha sabır bekliyoruz. İnşallah 2023'ün şubat, mart aylarından itibaren enflasyonu yeniden makul ve hızla daha da aşağılara indirebileceğimiz bir seviyeye çekmiş olacağız. Bu noktaya ulaştıktan sonra işimiz daha kolaydır."

Ölüm sınırında yaşayan halktan "sabır" beklediklerini söyleyen Erdoğan'ın ek bütçeyle maaşını 121 bin TL'ye yükseltmesi dikkat çekti. Erdoğan'ın maaşını kendisi için değil, emekli milletvekilleri ve eski cumhurbaşkanları ile yaşamını yitiren cumhurbaşkanlarının ailelerine ödenecek maaşları arttırma amacıyla yükselttiğini söyleyerek meşruiyet zemini araması dikkat çekti.

Sendikalar ve işçiler asgari ücretin artırılması talebiyle eylemler örgütlerken, Erdoğan, kamu emekçileri ve emeklileri için ücret artışı yapılacağını söyledi. Ücret artışlarının miktarına ilişkin bilgi vermeyen Erdoğan, asgari ücret artışını ise patronların sendikası TİSK'ten aldığı talimatla Asgari Ücret Tespit Komisyonu'na havale etti. Komisyonun ilk toplantısının yarın yapılacağı açıklandı.

Enflasyondaki artışı kabul etmek zorunda kalan Erdoğan, asgari ücret artışına ilişkin şunları söyledi: "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızdan işveren tarafıyla görüşülerek asgari ücretin yeniden değerlendirilmesini istedim. Asgari ücret artışı yapılırken bakanlığımız özellikle belli sayıya kadar personel çalıştıran işverenleri gözetecek bir yöntem de geliştirecektir. Böylece yapılan artışın istihdamda herhangi bir olumsuz etkiye yol açmasına da meydan verilmeyecektir. İnşallah en kısa sürede bu konuda müjdeli bir haberi işçilerimizle emekçilerimizle paylaşmayı umut ediyoruz. Kamu çalışanlarına ve emeklilerimize enflasyon farklarını zaten vereceğiz."

Erdoğan, 9-12 Temmuz tarihleri arasındaki Kurban Bayramı tatilini 15 Temmuz ile birleştirdiklerini de açıkladı. 13-14 Temmuz günlerini idari izin kapsamına aldıklarını duyuran Erdoğan, kamu emekçilerinin maaşlarını Kurban Bayramı öncesinde 8 Temmuz'da zamlı olarak alacaklarını söyledi.