EMEK
Emekçiler ekonomik krize karşı İstasyon Meydanı'na aktı
KESK'in, "Krizin faturasını emekçiler değil, krizi yaratanlar ödesin" şiarıyla İstasyon Meydanı'nda düzenlediği mitinge binlerce kişi katıldı. Krizin faturasını ödemeyeceklerini belirten emekçiler, açlık grevi eylemlerine dikkat çekti.
KESK Diyarbakır Şubeler Platformu'nun, "Krizin faturasını emekçiler değil, krizi yaratanlar ödesin" şiarıyla Diyarbakır İstasyon Meydanı'nda bölge mitingi düzenledi. Dört bir koldan girişlerin yapıldığı alanda, polis alan çevresini ablukaya aldı. Miting alanına, "Anadilimiz özgürlüğümüzdür", "Yaşasın emek ve demokrasi mücadelesi", "Yoksullaşmaya işsizleşmeye ve güvencesizliğe karşı birlikte mücadele", "Jin jiyan azadî", "KHK'lar gidecek biz döneceğiz" ve "İnsan emeği ayrıştırılamaz" pankartları asıldı.
SİYASİ PARTİLERDEN KATILIM
Mitinge, bölgenin dört bir yanından katılan KESK ve DİSK'e bağlı kamu emekçileri, yaşanan ekonomik krize karşı hükümete tepkilerini dile getiren sloganlarla kortejler halinde alana giriş yaptı. Ayrıca mitinge, DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, HDP Diyarbakır milletvekilleri Dersim Dağ, Musa Farisoğulları, Remziye Tosun, HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Filiz Buluttekin, DBP Diyarbakır İl Eşbaşkanları Naşide Toprak ve İbrahim Çiçek, HDP Gençlik Meclisi üyeleri, ESP, CHP üyeleri de katıldı.
Saygı duruşu ile başlayan mitingin açılış konuşmasını Miting Tertip Komitesi üyesi ve Eğitim Sen Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Abbas Şahin yaptı. Şahin, İstasyon Meydanı'nı dolduran binlerce kamu emekçisini selamlayarak, "Halkın siyasi iradesine ipotek koyan ve bu iradeyi hapsetmeye çalışan zihniyete karşı bedenini açlığa yatıran Sayın Leyla Güven şahsında başlayan ve yayılan açlık grevlerine karşı iktidarın kör sağır rolünü oynamasını ya da iradeyi kırmak için güç kullanmasını kınıyorum. Cezaevlerindeki canlar yitirilmeye başlamadan talepler bir an önce karşılanmalıdır" dedi.
'HALKLAR MÜCADELEDEN VAZGEÇMEDİ'
Kürt halkının ve Türkiye halklarının özgürlük mücadelesinden hiç bir zaman vazgeçmediğini ifade eden Şahin, "Cumhuriyet tarihine baktığımız zaman, en masumane taleplerimiz şiddetle susturulmaya çalışılmıştır. Ülke bugün ekonomik krizle karşı karşıya. Bu kriz AKP hükümetini doğurdu. AKP ve kurucuları biçilmiş kaptandır. AKP'nin 14 tarihine baktığımızda, göstermelik demokrasi oyunlarıyla, halklarımız için kabusa dönüşmüştür" diye konuştu.
Ülkede ve bölgede yaşanan doğa tahribatına dikkat çeken Şahin, "Ülke uluslararası emperyalistlerin çöplüğü haline getirildi. Bunlar proje kapsamında geldiler ve bunu uyguluyorlar. Halkımızı köle haline getirmeyi amaçlıyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. Ülkede ekonomik ve siyasal krizle karşı karşıyayız. Biz bu kriz durumuna yeni gelmedik. Uygulanan ekonomik politikaların sonucu olarak bu kriz bekleniyordu. Güvenlikçi politikalar ve yasakçı politikalar sonucu kriz kaçınılmaz oldu" şeklinde konuştu.
KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜ
Kürt sorununun çözümsüzlüğü sonucu ekonomik kriz olduğunu dile getiren Şahin, "Bu politikalar ülkenin beka sorunu olarak gösterilmeye çalışılıyor. Kürtlerin talepleri verilmemek için kırk dereden su getirildi. Ancak vazgeçmedik. Batıda sol sosyalist hareketlerin önüne engel olundu. Hak hukuk taleplerinin önüne geçilmeye çalışıldı. Bunu başaramadılar. Halk seçimlerde bunu gösterdi. Halk kazandı" dedi.
15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasında ilan edilen OHAL sürecine dikkat çeken Şahin, "KHK'ler ardı ardına geldi. Yüzbinlerce insan ihraç edildi, özgür basın susturuldu. Anti demokratik uygulama olan 1982 Anayasası'nı bile rafa kaldırdılar. Bürokrasi içinde kıyıma başlandı. Bu durum faşizan iktidarların, tarihin hiç yabancı olmadığı şeylerdir. Bu faşist iktidarlarında sonunu gösterdi" diye belirtti.
İŞ GÜVENCESİ
KESK Diyarbakır Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Dilan Yakut ise kapitalist modernitenin ölümle zulümle kendini yükseltmeye çalıştığını belirterek, "KHK'ler ile iş güvencemizi ortadan kaldırdılar. Boyun eğmiyoruz, KHK'ler gidecek ve biz döneceğiz. Ev içlerinde görünmez halde olan kadınların omuzuna her daim çocuk bakımı ve diğer yükler bindirilmiştir. Ekonomik kriz, kadınların üzerine etkisini daha ağır bırakmıştır. Krizin bedelini çıkaranlar ödesin. AKP ve saray, iktidarı boyunca kadın kazanımlarının mücadelesini oradan kaldırmayı hedeflemiştir" şeklinde konuştu.
'KRİZİN BEDELİ EMEKÇİLERE ÖDETİLİYOR'
KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, "2.5 yıldır yaşadığımız süreçte Türkiye'de darbe niteliğinde uygulamalar ile karşı karşıyayız. Bugün bu iktidarın yarattığı hem siyasal hem ekonomik krizle karşı karşıyayız. Biz KESK olarak '90'lı yıllardan bu yana savaş ve faşizan politikalara karşı bu ülkede barış isteyen herkesle alanlardayız. Bize baskı ve kayyım politikası uygulayanları protesto ediyoruz. Güvenlikçi harcamalar eğitim ve sağlık kamusal alandan çıkarılıp paralı hale getirilmiştir. İktidar savaş politikalarına sarılırken halkımız kaybetmektedir. Barış isteyenlere, gazetecilere, akademisyenlere saldırarak bu ekonomik krizi aşmaya çalışıyorlar. Biz bu uygulamayı Hitler Almanya'sında, Musolini İtalya'sında gördük. Bu faşizan politikalara bugüne kadar biat etmedik bugünden sonrada biat etmeyeceğiz. Silahlanmaya ayrılan pay büyüdükçe hayatın tüm harcamalarında yapılan kesintilerle hepimiz krizden etkilenmekteyiz. Bu kriz iş cinayetlerini de arttırmaktadır. 3. Havaalanı'nda, Yüksek Hızlı Tren kazasında krizin bedelini hep bizler ödedik. İşten çıkarmalar, ücretsiz izine ayrılmalar gibi bir çok uygulamayla karşı karşıyayız" dedi.
Miting, konuşmaların ardından Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçısı Rojda’nın sahne alması ve çekilen halaylarla sona erdi.