28 Eylül 2024 Cumartesi

Emek ve Demokrasi Güçleri Deniz Poyraz davasına çağrı yaptı

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, 27 Aralık günü görülecek olan Deniz Poyraz'ın katledilmesine ilişkin davanın duruşmasına katılım çağrısı yaptı, "Bu saldırı, demokratik hayatın vazgeçilmezlerinden biri olan siyasi bir partiye yöneltilmiş ırkçı bir saldırıdır" dedi.

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir il binasında Deniz Poyraz'ın tetikçi Onur Gencer tarafından katledilmesine ilişkin davaya 27 Aralık günü devam edileceğini duyurdu.

İzmir Barosu önünde yapılan açıklamaya, Deniz Poyraz'ın ailesi de katıldı.

"Deniz Poyraz ölümsüzdür", "Bir Deniz gider bin Deniz gelir" sloganlarının atıldığı açıklamada basın metnini okuyan İzmir Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Zöhre Dalkıran, davaya katılım çağrısında bulundu.

Soruşturma sürecinden başlayarak delillerin toplanmaması, karartılması, faillerin bağlantılarının üstüne gidilmemesi pratiğinin, çoğu kez siyasi iktidar çevrelerince failin övülmesi boyutuna taşındığını söyleyen Dalkıran, mahkemelerde adil karar çıkacağına yönelik beklentilerin yok olduğunu belirtti.

Dalkıran yaşanan katliamlar ve yargılama süreçlerine örnek vererek şunları söyledi: "İşçi katliamları, Soma, Ermenek, Torunlar, Hendek, Amasra gibi iş cinayetlerinde; Çorum-Maraş-1 Mayıs 1977 katliamlarında, Diyarbakır-Suruç-10 Ekim katliamlarında; Çorlu tren katliamında, Gezi'de polis kurşunu ile öldürülen gençlerin faillerinin yargılanmasında, Hrant Dink cinayetinde, Diyarbakır Baro başkanı Tahir Elçi'nin sokak ortasında katledilmesinde, Gülistan Doku'nun kaybedilmesinde, Nadira Kadirova cinayetinin soruşturulmasında ve diğerlerinde hep aynı soruşturma isteksizliği, cezasızlık pratiği hakim oldu."

Deniz Poyraz'ın katledildiğinde yaşananları hatırlatan Dalkıran, yargılama sürecinde katilin nasıl korunduğuna işaret etti. AİHM'in benzer davalarda, taraf devletlere, yalnızca görünürde fail olan kişileri tespit edip cezalandırılmasını değil saldırının arkasındaki azmettiriciler ve bağlantılı faillerin ortaya çıkarılması görevini yüklediğini hatırlatan Dalkıran, "Bu saldırı, demokratik hayatın vazgeçilmezlerinden biri olan bir siyasi bir partiye yöneltilmiş ırkçı bir saldırıdır. Saldırının, farklı toplumsal kesimlerin çatıştırılmasına yönelik yarattığı tehdit potansiyeli, bunun yakın ve somut bir tehlike oluşuyla, demokratik anayasal düzenin yok edilmesi hedeflenmiştir" diye konuştu.

27 Aralık günü görülecek davayı takip etme çağrısında bulunan Dalkıran, "Yargı organlarını, siyasi saikle yargılamanın sınırlandırılmasına, mağdurları ve avukatlarını engelleyici tutumlara son vermeye; toplumsal barışı tehdit eden faille bağlantılı tüm karanlık güçleri açığa çıkaracak etkin bir yargılama yürütmeye çağırıyoruz" dedi.