26 Kasım 2024 Salı

Elende Azad yazdı | 8 Mart, Rojava ve komünist kadınlar

Şenlikler için meclislerimizden oluşturulan komiteler belirledik. Her bir meclis üyesinin şenlik çalışmalarına katılmasını amaçladık. Raperin gazetemiz 8 Mart gündemli son sayısıyla çalışmalarımızın temel materyali oldu. Stantlar açtık. 8 Mart için bildiri hazırladık ve stantlarda Raperin'le birlikte dağıttık. Pek çok mahallede ev toplantıları yaptık. Arap işçi kadınlar, dikim atölyesindeki işçi kadınlar, devrim gerçekliğinden uzak olan rejim yanlısı ailelerin içinden kadınlarla buluştuk. Şenliklerden çıkan moral 8 Mart gününe kadar çalışmalarımızın motor gücü oldu. 8 Mart akşamına kadar her bir kadını meydanlarda buluşmaya ikna etmeye çalıştık.

Rojava devrimi bütün dünya halklarına ve ezilen cinslere örnek bir kadın devrimidir. Devrim kentlerinde 8 Mart'ı karşılamak, mücadelenin tarihsel yükümlülüğü ve günün sorumluluklarını birleştiren bir çalışma istiyor. Bu bilinci kuşanan Rojavalı komünist kadınlarla yoğun bir 8 Mart kitle çalışması geçirdik. Bir yanda devrimin savunulması sorumluluğuyla çalışma yürüttük. Diğer yandan kadın devriminin kazanımlarını korumak için erkek egemenliğiyle ısrarlı mücadeleye devam ettik. Cins bilincimizi yükseltme hedefiyle eğitimler, seminerler planladık. Amacımız daha fazla kadına fikirlerimizi ulaştırabilmekti. Çalışmalarımızın ve devrimin ihtiyaçlarının uyumlu olduğunu, 8 Mart günü her kentte coşkuyla geçen kutlamalarda görmüş olduk.

Mart ayı öncesi, 8 Mart gündemiyle meclis toplantılarımızı gerçekleştirerek her kentte şenlikler planladık. Bu şenliklerin hazırlık aşamasındayken Hesekê'de Sinaa Hapishanesi'ne DAİŞ çeteleri kapsamlı bir saldırı başlattı. Özerk Yönetimin kuruluş yıl dönümüne denk getirilen bu saldırı, başta işgalci Türk devleti olmak üzere emperyalist devletlerin ve Şam hükümetinin desteğiyle planlanmıştı. Saldırının ilk günlerinden itibaren tüm kentlerde olağanüstü duruma geçildi. Bu yeni durumda, yeni planlamalara gittik.

TKŞ, JKŞ ve CKŞ üyeleri olarak, HPC ve HPJ kuvvetleriyle nöbet mevzileri kurduk. Mahallelerde güvenlik noktaları oluşturduk ve DAİŞ çetelerine karşı silahlandık. Hesekê'de YPJ-YPG ve QSD kuvvetleri, DAİŞ planını boşa çıkardı. Kobanê zaferinin yıl dönümünde halklarımıza müjde verdi. DAİŞ bir kez daha yenilgiye uğratılmıştı.

Çatışmalı süreç nedeniyle şenliklerimizin tarihini ileriye aldık. Şehitlerin uğurlanması törenleri bitene kadar nöbet mevzilerindeki yerlerimizi bırakmadık. Silahlı halk direnişinin örgütlenmesi ve özsavunmanın zorunluluğu üzerine eğitimler ve kadın toplantıları örgütledik.

Türk devletinin işgal saldırıları bu süreçte de devam etti. Hesekê saldırısı sonrasında da Zirgan ve Ayn İsa'da hava saldırıları gerçekleşti, Qamişlo'da ve Dirbêsiyê'de sivil araçları hedef alan SİHA saldırıları oldu. Bir yanda her an mevzilerdeki yerimizi almaya hazırken, bir yandan da 8 Mart çağrısıyla buluşacağımız şenliklerin hazırlıklarına başladık.

Şenlikler için meclis toplantılarında komiteler belirledik. Komiteler şenliklerle ilgili her türlü konuda görev alma ve verme sorumluluğuyla hareket etti. Her meclis üyesinin şenlik öncesi çalışmalara katılmasını amaçladık. Raperin gazetemiz, 8 Mart gündemli son sayısıyla çalışmalarımızın temel materyali oldu. Pek çok kentte Raperin'i kadınlarla buluşturmak için stantlar açtık. 8 Mart bildirilerimizi, stantlarda Raperin ile birlikte dağıttık.

Qamişlo'da bu kapsamda pek çok mahallede ev toplantıları yaptık. Bazıları buluşulan kadın kitlesi bakımından önemliydi. Örneğin Hilko mahallesinde Arap işçi kadınlarla bir araya geldik. Burası 2021 yılında kent içi operasyonla özgürleştirilen mahallelerden biridir. Devrimin ilanından sonra dahi uzun yıllar boyunca Difaa El Weteni çetelerinin merkezi olan mahallede kadınlar yoğun baskı altında yaşıyorlardı. Hilko mahallesindeki toplantımızda dikim atölyesindeki işçi kadınlarla buluştuk. Talepleri, yaşanan sıkıntılar ve devrimin kazanımları üzerine sohbet ettik. Bir diğer toplantı çoğunluğu devrim gerçekliğinden uzak olan rejim yanlısı ailelerin içinden kadınlarla yapıldı. Qudurbeq mahallesindeki toplantıda, Raperin gazetesinin başyazısı tartışmaya açıldı ve kadınların yoğun ilgisi ile karşılaştık. Toplantıya katılan tüm kadınlar şenliğimize de katıldı. Bunun yanında Qamişlo'da semt pazarında stant açtık. Benzer bir çalışma Kobanê'de de büyük ilgi gördü. Buralarda tanışılan kadınların evlerine ziyaretler gerçekleştirildi, şenliğe katılmaları sağlandı.

Şenliklere katılımı sağlayan en verimli çalışmalardan biri de "çat kapı" çalışmalarıydı. Qamişlo ve Kobanê'de sokak sokak yürütülen bu çalışmalarda pek çok kadınla tanıştık.

Hesekê'de diğer kadın kurumlarıyla ortak çalışmalar yapmak, meclis üyelerimizde JKŞ'li olma bilincinin gelişimi, Dirbêsiyê'de çeşitli zorluklara rağmen kararlarımızı hayata geçirme iradesi dönemin öne çıkan yanları oldu.

Son gününe kadar büyük bir coşkuyla şenlik hazırlıklarına devam ettik. Şenliklerde sahne alacak kadın müzik ve tiyatro grupları oluşturmayı amaçladık. Şenliklerimizi, rengarenk ulusal kıyafetleri içerisinde buluşan kadınların katılımıyla gerçekleştirdik.

Şenliklerden çıkan moral 8 Mart gününe kadar çalışmalarımızın motor gücü oldu. Hız kesmeden 8 Mart akşamına kadar her kadını meydanlarda buluşmaya ikna etmeye çalıştık. Bu kapsamda diğer kadın örgütleriyle oluşturulan ortak platformlarda yer almaya çalıştık. Platformun aldığı kararlardan biri, 1 Mart'ta her kentte şehitlik ziyaretleri örgütlemekti. Bu kapsamda tüm kentlerde anmalara katıldık. Kobanê'de şehitlik ziyaretini bağımsız çalışmamız olarak örgütledik.

Her kadın kurumu, seminerler, toplantılar, kutlamalar yaptı. Bu yıl dört bir yanda coşkulu 8 Mart etkinlikleri gerçekleştirildi.

Komünist kadınlar olarak bir diğer görevimiz, erkek yoldaşların 8 Mart çalışmasında işlevlendirilmesiydi. Aşiret yasalarının etkisinin yoğun yaşandığı devrim topraklarında ciddi mücadele konularımızdan biri de buydu. Elbette ki bu sadece 8 Mart sürecinde gündeme gelen bir konu değildi. JKŞ'nin toplantı günlerinde erkeklerin görev alması, JKŞ üyesi kadınların toplantılara ya da etkinliklere katılabilmesi için erkeklerin çocuk bakımı ve yemek yapımına ikna edilmesi, etkinlik için gereken teknik hazırlıkların sorumluluğunu üstlenmeleri ve en önemlisi somut olarak kadınların örgütlenmesi gündemleri sürekli bir mücadele konusudur. 

Erkek komünistler 8 Mart çalışmaları kapsamında şenliklerin teknik hazırlıkları, 8 Mart materyallerinin hazırlanıp dağıtılması, şenliklere ve 8 Mart kutlama alanlarına gidecek araçlarla ilgilenilmesi gibi görevler aldı.

Erkeklerle en fazla mücadeleyi, ailelerindeki kadınların ya da arkadaşlarının eylemlere katılımını sağlamaları konusunda yürütüyoruz. Bir kısmı 'rahatını bozmamak' için annesiyle, kız kardeşiyle, sevgilisi ya da akraba ve arkadaşlarıyla tanışmamızı istemiyor. Bir kısmı bu konuda emek vermekten yoksun, kolaycılığa kaçıyor. Bir kısmı bunun önemini ve ciddiyetini kavramada eksiklikler yaşıyor. Bu sene ise özellikle genç erkek komünistlerin bu sorunu aşmak için daha somut adımlar attıklarını görmüş olduk. Birçok konuda erkek egemen anlayışın etkisinde olan erkek komünistler içinde 8 Mart için görev alarak öne çıkanlar oldu. Tabi "Biz karışmayız kadınların günüdür" anlayışı ile bir tür rahatlığa giren, kadın iradesini tanımayı işine geldiği gibi anlamayı sürdürenler de oldu. Israrlı mücadelemiz, eğitimlerimiz, tartışmalarımız değişik mücadele yol ve yöntemlerimizle devam ediyor.

Rojava devrimi bir kadın devrimidir ve 8 Mart gibi bir direniş günü, devrimi tehdit eden her tür saldırıya karşı direnişle birleşir. Bugün devrim için en fazla tartıştığımız konulardan birisi örgütlenmedir. Her alanda kadın örgütlülüğünü arttıracak bir çabaya yönelmemiz gerekiyor. Bu 8 Mart, kadın kitleleri arasında tanınırlığımızı artırdığımız, iç örgütlülük düzeyimizi yükselttiğimiz bir süreç oldu. Devrim topraklarındaki komünist kadınlar olarak bir kez daha Rojava kadın devrimini koruyacağımızın kararlılığını yineledik.

Son olarak şu konunun altını çizmek isteriz: Devrim topraklarında olsak da kadın özgürlük mücadelesi büyük bir adanmışlık, kararlılık ve ısrar gerektiriyor. Öncü kadının da bu görüş açısından kendisini yenilemesi, ideolojik kararlılığını, politik yetkinliğini geliştirmesi gerektiği görevlerimizin farkındayız. Eğer kadın devrimi kadın kitlelerinin eseri olacaksa, bunun yolu kadınları örgütlemek ve örgütlü bir siyasal kadın ordusu yaratmaktan geçiyor. Bu dünyanın her yanında olduğu gibi Rojava için de geçerlidir. Devrimi gerçekleştirmiş olmak, görevlerimizi misliyle artırmıştır. Daha kolay değil daha zorlu bir mücadele hattı olarak önümüzde duruyor.

Sosyalizm fikrinin ve kadın devriminin her gün daha fazla kadına ulaştığı devrim topraklarından dünyanın dört bir yanındaki kadın yoldaşlarımızın, LGBTİ+'ların 8 Mart'ını bir kez daha kutluyoruz.