Ekin Tirej yazdı | Kadın devriminin başkenti Rojava'dır
Rojava Kadın Devriminin dayandığı ana kuvvet, kendi öz gücü, toplumun yarısı olan kadınlar ve dünya demokratik kadın hareketidir.
21. yüzyıl devrimler çağı, 19 Temmuz 2012 tarihinde, Kürdistan'ın en küçük parçasında, Rojava'da kadın devriminin ilanıyla selamlandı. Rojava, tüm Ortadoğu'ya, dünya halklarına ve kadınlara, pratik devrimci bir adres oldu.
Erkek egemen gerici BAAS rejimini yıkan kadın iradesi, özgürlüğün önündeki engelleri kaldırdı. Kürt kadınları, esaret altındaki Arap kadınlarına da başlangıçta öncülük yaparak, sonra birlikte savaşarak yaşadıkları toprakları çetelerden kurtarıp özgürleştirdiler. Farklı uluslardan ve mezheplerden Kürt, Arap, Süryani, Asuri, Çerkes, Ermeni, Türkmen kadınlar, gerici faşist El Nusra ve DAİŞ çetelerini can feda direnişlerle yenilgiye uğrattılar.
Devrim, 20 Ocak 2018'de Efrîn'de 9 Ekim 2019 tarihinde Serêkaniyê ve Girê Spî'de emperyalistlerden aldığı onayla işgale yönelen Türk devletine karşı antisömürgeci, antifaşist bir barikat oldu. İşgal edilen yerlerde sömürgeciler girdiklerine gireceklerine pişman olacakları eylemler serisinin muhatabı kılındı. Rojava'da kadınlar, düşmanlarının öfkesini üzerlerine çekmeyi hak edecek tarzda özgürlük ve onur direnişinin timsali oldular. Erkek egemenliğinin, sömürgeciliğin ve faşizmin saldırılarının ateş menzilinde, zafer yürüyüşlerini sürdürdüler.
ORTADOĞU DEVRİMİNE KADIN ÖZGÜRLÜKÇÜ BİR KAPI
Kadın toplumsal sözleşmesini onaylayan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, anayasasıyla, Ortadoğu devrimine kadın özgürlükçü bir kapı açtı. Cins eşitliğinin bir biçimi olarak eş düzeyli kurumsal örgütlenme modeli, politik askeri alanda ayrı kadın ordulaşması, kadın lehine yürütülen toplumsal inşa faaliyetleri, kadın yasaları vb. öne çıkan kazanımlar olarak, dünya kadın hareketine deneyimler sundu, itilim kaynağı oldu.
Rojava Devriminin kadın devrimi olarak ilan edilmesine neden olan maddi veriler, 8 yıl boyunca farklı biçimler aldı ama hep varlığını korudu. Boğulmak ve tasfiye edilmek istenen, düşmanlarıyla kuşatılmış Kuzey ve Doğu Suriye bölgesi, çetin bir sınıf ve cins savaşımının yatağı oldu. Karşı karşıya gelen kuvvetler, ezilen yurtsever emekçi halklarla kapitalist emperyalist burjuvazidir. Ezilen Kürt ve Arap kadınlarıyla erkek egemen özel mülkiyet düzeninin temsilcisi devletlerdir. Rojava Kadın Devrimimizin baş düşmanı, sömürgeci faşist Saray diktatörlüğü, erkek egemen Türk devletidir.
Umut bağladığı çeteleriyle önünü kesemediği Rojava devrim yürüyüşüne, bu sefer doğrudan kendi ordusunu sahaya sürerek saldırıya geçen faşist şeflik rejiminin korkusu büyüktür. Tüm saldırılarda ilk karşısına çıkan kadınlardır. Arîn Mîrkan çizgisinde dövüşen kadın devrimi, direngen ve kitlesel Rojava kadın hareketi ne pahasına olursa olsun bu mücadeleyi büyütmeye, devrimin kazanımlarını korumaya kararlıdır.
Girê Spî ve Serêkaniyê direnişi döneminde Suriye Gelecek Partisi Sekreteri Hevrin Xelef'in, Haziran 2020'de Kobanê Kongreya Star Koordinasyon Üyesi Zehra Berkel ile beraberindeki Hebun Mele ve Emina Weysi'nin suikastle katledilmeleri; son olarak da geçtiğimiz günlerde, Deyr ez Zor Askeri Meclis Sözcüsü Lilwa Abdullah'a yönelik suikast girişimi devrimin kararlı kadın özgürlükçü çizgisinin hedeflendiğinin açık örnekleridir. Seri kadın cinayetlerine kalkışan sömürgeci Türk faşizminin teslim alamadığı kadın iradesine karşı yeni saldırılara girişebileceği de ayrıca beklenmelidir.
Efrîn direnişinde şehit düşen YPJ'li Barîn Kobanê'nin cansız bedeni neden cinsel işkence edilerek, kamuoyuna teşhir edildi? Çetelerin ölümü başına en yüksek para ödülü aldıkları neden kadın savaşçılardı? MİT, ÖSO ve DAİŞ çeteleri tarafından kadın devrimine öncülük eden ve komutanlaşan kadınlara yönelik planlı bir özel savaş politikası yürütüldüğü açıktır. Başta Efrîn olmak üzere işgal bölgelerinde kadınlar katlediliyor, işkence-tecavüz ediliyor, fidye karşılığı kaçırılıyor, seks ticaretine zorlanıyor.
Dün Şengal'de DAİŞ'in kadınlara yaptıklarını, bugün Erdoğan ve çeteleri sürdürüyor. Toprak gibi kadın bedeni ve aklı da işgalciler tarafından ele geçirilmek isteniyor. Rojava'da kadına yönelik şiddet ve özel savaş saldırıları ile "Kobanê düştü düşecek" diyen Erdoğan'a, eylemciliğiyle, direnişçiliğiyle sayısız kez yenilgi yaşatan Rojava öncü kadınının yarattığı gelenek kırılmak istenmektedir.
Uluslararası emperyalist güçler de devrimci damarları kesilmiş bir Kuzey ve Doğu Suriye yönetimi istiyor. Bu nedenle devrimci çizgisini ortaya koyduğu durumlarda ABD, Rusya ve AB, Türk işgal saldırılarına onay vermede tereddüt etmemişlerdir. Devrimin bedellerle elde ettiği kazanımlarını yok sayarcasına, Rusya'nın Esad rejimine, ABD'nin KDP'ye biati dayattığı, olmadığı durumda Türk işgali sopasının gösterildiği çürütücü bir konsept işletiliyor. Devrimimiz içte de restorasyon saldırısına karşı direnmek zorunda kalıyor, ekonomik, siyasi, ideolojik boyutlarda mücadele veriyor.
KADINLAR ÖRGÜTLENİYOR, ÖZSAVUNMASINI GÜÇLENDİRİYOR
Rojava Kadın Devriminin dayandığı ana kuvvet, kendi öz gücü, toplumun yarısı olan kadınlar ve dünya demokratik kadın hareketidir. Kadınların özsavunma birliği YPJ, DSG'ye bağlı, kadın tugayı ve taburları içinde, askeri uzmanlık branşlarına dayanan, kadın takım ve timleri biçiminde birim birim örgütlenerek yapısını her düzeyde savaşa hazırlıyor. Asayişte, istihbaratta, HPC'de, toplumsal alanda kadınlar örgütleniyor, özsavunmasını güçlendirmeye devam ediyor. Erkek egemenliğinin kadına yönelik şiddet, çocuk yaşta evlilik, çok eşlilik gibi kadın kazanımlarını tasfiye saldırılarına karşı kadın devrimine sahip çıkılarak mücadele ediliyor. İşgale, sömürgeciliğe, erkek egemenliğine, tecride karşı büyük bir direniş sürüyor.
Rojava Kadın Devrimimizin, bölge dışındaki devrimci demokratik kadın hareketiyle ittifakını geliştirme çabaları da önemli. Heftanîn'deki gerilla direnişini selamlayan, Güney Kürdistan'da işgalciliğe karşı kadın yürüyüşleri, Türkiye'de ölüm orucunda şehit düşen Ebru Timtik ile dayanışma açıklamaları, HDP'ye yönelik yapılan gözaltı tutuklama saldırıları nedeniyle AKP, MHP faşizminden hesap soran eylemler son dönemde öne çıkanlardır. Rojava Kadın Devrimi enternasyonal alanda rol oynama adımları atıyor. İçe dönme, yalnızlaşma tehlikesine karşı, yüzünü dışa, kadın kitle hareketi ile dayanışmaya çeviriyor.
Kuzey ve Güney Kürdistan devrimlerini yükseltmek, yeni devrim cepheleri açmak, sömürgeci Saray diktatörlüğünü Türkiye ve Kürdistan'da yenilgiye uğratmak, kadınların bölgesel ve dünyasal birleşik devrim hareketini örgütlemek, dönemin acil görevleri olarak omuzlarımızdadır.
Dönem, Rojava Kadın Devrimi mevziisini koruma ve oradan aldığımız güçle yeni mevziler açma dönemidir. Rojava kadın devrimi yenilmeyecek. Tam da şimdi "Her yer Rojava, her yer direniş" demenin zamanıdır.