Düsseldorf'ta ırkçılığa ve işgale karşı binler buluştu

Düsseldorf'taki mitingde yapılan konuşmalarda, tüm Kürtlerin Türk devletinin hedefinde olduğu belirtilerek, direniş mesajı verildi.

Almanya'nın Düsseldorf kentinde Defend Kürdistan'ın çağrısıyla Almanya'nın dört bir tarafından binlerce kişi, ırkçılığa ve işgale karşı yürüyüş ve miting düzenledi.

Düsseldorf Hauptbahnhof'ta toplanan binlerce genç, kadın, çocuk, yaşlı sloganlarla Leugplatz'a doğru yürüyüşe geçti.

Toplanma yerinde özellikle gençler sık sık "Gençlik Apo’nun fedaisidir", "Bijî Berxwedana Metina", "Bijî Serok Apo", "Selam Selam, İmralı'ya bin selam", "Hoch Die Internationale solidaritat", "Berxwedan jiyane” sloganları attı.

Türk devletinin işgalci saldırıları ve KDP'nin işbirlikçi politikalarının protesto edildiği eylemde, Kürt ulusal birliğine de vurgu yapıldı.

Defend Kurdistan öncülüğündeki eyleme çok sayıda Alman siyasi parti ve sendika da katıldı.

'TÜRK DEVLETİ ENGELLENMEZSE BAŞUR DA İŞGAL EDİLECEK'
Buluşma noktasında konuşan Sol Parti Milletvekili Andre Hunko, Başur'a giden barış delegasyonunun engellenmesine tepki gösterdi. Efrîn'de kadınların kaçırıldığına dikkat çeken Hunko, Türk devletinin işgalci saldırılarının engellenmemesi halinde Başur'da da insanlığa karşı suçların işleneceğini söyledi. Hunko, Kürdistanlılarla dayanışmalarının süreceğini dile getirdi.

Defend Kurdistan ve Düsseldorf Delegasyon Üyesi, Gazeteci Martin Dozer de bir konuşma yaptı. Güney Kürdistan'a gitmek istediklerini ancak Alman devletinin engellediğini belirtti. Türk askerinin IŞİD çeteleri ile birlikte Kürtlere saldırdığını vurgulayarak, buna karşı önlem alınmaması halinde Güney'in de Efrîn gibi olacağını anlattı.

Yapılan konuşmaların ardından yürüyüşe başlandı. Yürüyüşün ardından yapılan konuşmalarda, işgalci saldırılara karşı direniş mesajları verildi.

Güney Kürdistan'a dönük işgal saldırılarına sessiz kalmamayacaklarını söyleyen KON-MED Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt, "Gerilla ve halkımıza karşı başlatılan imha saldırılarına karşı her gün alanlarda olacağız. Kürtler eski Kürtler değildir, bunu herkes böyle bilmelidir. 15 Ağustos ruhuyla işgal ve saldırıları kıracağız. Genç başladık, genç başaracağız" dedi.

'DURUM ÇOK CİDDİ'
Kürt siyasetçi Hatip Dicle de konuşmasına şehitleri anarak başladı. Dicle, "Bugün içinde bulunduğumuz 3. Dünya Savaşında Türk devleti bütün egemen güçlerin desteğini alarak Kürtlere karşı ağır suçlar işliyor. Kimyasal silahlar kullanıyor. Türkiye'de ise Kürtleri hedef yaparak öldürüyor. Bunu Konya'da tekrar gördük" dedi. Türk devletinin Kürtlere karşı imha savaşı yürüttüğünü söyleyen Dicle, "Lozan anlaşmasının yüzüncü yılına girerken Kürt tasfiyesini tamamlamak istiyorlar. Durum bu kadar ciddidir. Nasıl Kobanê direnişi herkese umut olmuşsa gerilla direnişi de Kürtlere umut olacaktır. Türk devleti bu gerçeği gördüğü için Kürtler arası savaş çıkartma senaryosunu devreye soktu. KDP hiçbir şekilde bu oyunlara alet olmamalı. Ulusal ruhla hareket etmeli" diye belirtti.

Sol Parti Milletvekili Cansu Özdemir ise "Yasakların ve baskıların Rojava için mücadele etmemize engel olamayacağını gösterdik. Bu yürüyüş bize bir kez daha gösterdi ki bu halk partisinin ve Kürt halk önderi Abdullah Öcalan'ın arkasındadır. Rojava ve Güney Kürdistan direnişi kazanacaktır. Sol Parti olarak PKK yasağının kalkması için mücadeleye etmeye devam edeceğiz" dedi.

'TERÖRİST OLAN ERDOĞAN'DIR'
Mizgin Çiftçi de "Erdoğan, Güney Kürdistan'da PKK'ye karşı savaştıklarını söylüyor. Soruyorum, IŞİD'e karşı savaşanlar mı terörist, yoksa onlara destek verenler mi? Ortada tek bir terörist var; o da Recep Tayyip Erdoğan! Alman CDU partisi Erdoğan'a silah satmaya devam ederse bu suçun ortağı olacaktır" diye konuştu.

Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) adına konuşan Ayten Kaplan da "Biz bugün burada bir kez daha bu kirli savaşı istemiyoruz, diyoruz. IŞİD savaşında en önde Kürt kadını direnerek katliamları engelledi. Çetelere geçit vermedi. Bugün bize terörist gözüyle bakanlar unutmamalı, terörist biz değil, Erdoğan'dır" diye belirtti.

Avrupa Demokratik Güç Birliği (ADGB) adına konuşan Süleyman Gürcan ise şunları ifade etti: "Türkiye'de faşist diktatörlük var. Bu faşist diktatörlüğün mayası Kürtlere saldırıdır, emekçiye, Aleviye, Ermeniye saldırıdır. Hakkını arayan herkese saldırıyor. Faşizme karşı mücadelede şehadete ulaşan Ozan Dersim'i, Ozan Nubaryan ve Sinan Dersim'i saygıyla anıyorum."

HDP Almanya Eş Temsilcisi Leyla İmret ise Almanya'nın Kürt politikasını eleştirdi. Düsseldorf davasına atıf yaparak Defend Kürdistan aktivistlerinin durdurulmasına, Almanya'nın Kürt politikasında değişime gitmemesine değindi. İmret, 15 Ağustos Atılımı sayesinde Kürtlerin kazanımlar elde ettiğini vurguladı. AKP-MHP iktidarının derin krizler yaşadığını söyleyen İmret, iktidarın hedef göstermesiyle Kürt halkının katledildiğini, lince uğradığını dile getirdi. Türk devletinin şimdi de Kürdü Kürde kırdırmaya çalıştığını ifade eden İmret, "Bu tarihi utanca alet olmayalım. Kazanımlarımızı korumanın tek yolu, Kürt halkının birliğidir" dedi.