'Düş yolcularını anmak sorumluluğumuz ve hakkımızdır'
Suruç oturmasına yönelik polis saldırısında işkenceyle gözaltına alınan sosyalistler hakkında açılan davanın ilk duruşması görüldü. Suruç'ta katledilen 33'leri anmanın, onlar için adalet mücadelesi yürütmenin hem sorumlulukları hem de demokratik hakları olduğunun altını çizen sosyalistler, Suruç için adalet mücadelesinin meşruluğunu savundu. Sosyalistler, işkenceci polislerin yargılanmasını istedi.
33 düş yolcusunu anmak istedikleri için işkenceyle gözaltına alınan sosyalistler ilk kez hakim karşısına çıktı. Suruç katliamının hemen ardından Suruç Aileleri İnisiyatifinin çağrısıyla her ayın 20'sinde Kadıköy'deki Halitağa Caddesinde 33'ler için anma düzenleniyor, Suruç'un ardından adalet mücadelesi yürütenler burada taleplerini dile getiriyordu.
KURULAN ÇEMBERDE UZUN SÜRE İŞKENCE GÖRDÜLER
İşgalci Türk devletinin Rojava'ya saldırılarına tepki gösterileceği bahanesiyle Kasım 2022'de düzenlenecek oturum Kadıköy Kaymakamlığı tarafından yasaklanmış, yasağı tanımayan sosyalistler 33'leri anmak için alanda buluşmuştu. Taciz ve işkenceleriyle bilinen İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün dönemin Güvenlik Şube Müdürü Hanifi Zengin'in talimatıyla sosyalistlere polis saldırmış, meydanda kurulan çember içinde ve gözaltı aracında uzun süre sosyalistlere işkence uygulanmıştı. Bizzat Hanifi Zengin'in de katıldığı işkence sonucu kimi sosyalistlerin kaburgası kırıldı, kulak zarı zedelendi, vücudunda yaralar oluştu. İşkence sırasında fenalık geçirenler ve bayılanlar oldu.
İŞKENCECİ POLİSLER HAKKINDA SUÇ DUYURUSU TAKİPSİZLİKLE SONUÇLANDI
Sosyalistlerin avukatlarının işkenceci polisler hakkındaki suç duyurusu takipsizlikle sonuçlanırken, işkence gören sosyalistler hakkında dava açıldı. Anadolu Adliyesi 39. Asliye Mahkemesinde gerçekleşen duruşmada yargılanan sosyalistler ve avukatları hazır bulundu.
DURUŞMA SALONUNA POLİS YIĞILDI
Duruşma salonuna çok sayıda üniformalı ve sivil polis yığıldı. Sosyalistlerin tepki göstermesi üzerine hakim polisleri salondan çıkardı.
DANACI: KATLEDİLENLERİ ANMAK SORUMLULUĞUMUZ VE HAKKIMIZDIR
Kimlik tespitinin ardından söz alan sosyalistler Suruç katliamının ardından süren adalet mücadelesini, 20 Oturumunu, eylem ve etkinliklerin meşruluğunu savundu. SGDF Eşbaşkanı Okan Danacı, "Yapılan Suruç oturmasıdır ve yıllardır Halitağa'da gerçekleşir. Katliamda yaşamını yitirenleri anmak sorumluluğumuzdur ve ayrıca aynı zamanda demokratik hakkımızdır. Yaşamını yitiren arkadaşlarımızı anmak, ailelerinin yanında olmak meşrudur. Meşru olmayan bu eylemleri polis ablukası altına almak, aileleri ve katılanları korkutmak, baskı altında tutmak, işkenceyle gözaltına almaktır. Mahkemeniz hakkımızda beraat kararı vermelidir. Bir suç söz konusu değildir. Suç aranıyorsa eğer, işkence yapan polislere bakılmalıdır. O polisleri başımıza dikenlere, o talimatları verenlere bakılmalıdır" dedi.
'ASIL İŞKENCECİ POLİSLERİ CEZALANDIRMALISINIZ'
İşkenceyle gözaltına alındıklarını hatırlatan Danacı, şöyle devam etti: "Polisler onlarca arkadaşımıza hem kalkanlı abluka içinde hem de gözaltı aracı içinde işkence etti. Mahkemeniz işkenceyi cezasız bırakmamalıdır. Eğer demokratik bir ülkede yaşayacaksak, herkes üzerine düşeni yapmalı. Cezalandırmalısınız ki hakkını arayana işkence etmesinler. Hakkını arayana zulmetmesinler. Arkadaşlarımız Suruç Katliamının ne olduğunu anlattı. Suruç katliamında yitirdiklerimizi anmak suç değildir."
Avukat Mustafa Taylan Savran ise savunmasında sosyalistlerin demokratik haklarını kullandığını söyledi, beraat istedi.
Duruşma 7 Mayıs 2024 tarihine ertelendi.