7 Ekim 2024 Pazartesi

Diyarbakır'da kaybedilen kardeşlerin akıbeti soruldu

"Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" şiarıyla Diyarbakır'da düzenlenen 647. eylemde Emniyet'e hindi götürmek için giden ve sonrasında akıbetleri bilinmeyen kayıpların akıbeti soruldu. 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" sloganıyla sürdürdükleri eylemin 647.'sini çevrimiçi düzenledi. Eylemde, Şırnak'ın Silopi ilçesinde 31 Aralık 1995'te hindi götürmek için gittikleri Emniyet Müdürlüğü'nde bir daha kendilerinden haber alınamayan kardeşler Emin ve Mehmet Fındık ile Ömer Kartal'ın akıbeti soruldu. 

Fındık kardeşler ve Kartal'ın hikayesini, İHD Yönetim Kurulu Üyesi Büşra Eylül Özgültekin anlattı.Özgültekin, Şırnak'ın Silopi ilçesine bağlı Doruklu köyünde 13 yıl muhtarlık yapan Mehmet Fındık, çevresinde yardımsever olarak bilinen biri olduğunu, Emin Fındık ise sürücü olduğunu ve Irak'a ticari mal taşımacılığı yaparak geçimini sağladığını, Ömer Kartal da, iki kardeşin uzaktan akrabası olduğunu söyledi. Özgültekin, 31 Aralık 1995 tarihinde Saat 13.30'da telefonla aranan muhtar Mehmet Fındık'a "Jandarma Komutanlığı'ndan arıyoruz. Bize yılbaşı için 3 tane hindi getirin" denildiğini ve bunun üzerine Fındık kardeşler ile Kartal'ın, sipariş edilen hindileri alıp kendilerine ait Renault Brodway otomobilleri ile yola koyulduğunu kaydetti.
  
Silopi'ye ulaştıktan sonra Mehmet Fındık'ın, yanına aldığı 2 hindi ile Jandarma Komutanlığı'na gittiği ve bir süre sonra geri döndüğünü ifade eden Özgültekin, 3 kişinin ardından Emniyet Müdürlüğü önüne gittiğini söyledi. Özgültekin, "Mehmet, yanındakilere 'Siz burada bekleyin, ben bırakıp geliyorum' diyerek yanına aldığı 2 hindi ile emniyet binası girer. Ancak Mehmet Fındık uzun bir süre geçmesine rağmen geri dönmez. Önce Ömer Kartal binaya girerek Mehmet Fındık'ı sorar, ancak o da geri dönmez. Daha sonra girişte bekleyen görevli, dışarıda bekleyen Emin Fındık'ı çay içmek üzere binaya davet eder. Emin Fındık da girdiği binandan geri çıkmaz" dedi.

3 kişiden haber alamayan ve aralarında kadınların da yer aldığı yakınlarının, Silopi Emniyet Müdürlüğü önünde toplandığını kaydeden Özgültekin, "Grup, emniyete ait panzerler tarafından engellenir. Görgü tanıkları bu esnada korucubaşı olan Çetin Uçar'ın kardeşi Tahir Uçar ve beraberindeki 2 kişinin panik bir halde emniyet binasından çıkarak yakınlardaki bir dükkana girdiklerine tanık olduklarını belirtirler. 3 kişinin yakınları ve köylüler, ertesi gün yine Silopi Emniyet Müdürlüğü önüne giderler. Fındık kardeşlere ait otomobil, Silopi'de bir ara sokakta plakası ve teybi sökülmüş halde bulunur" diye konuştu.

Kaybedilen 3 kişinin yakınlarının Silopi ve Cizre Kaymakamlıklarına, Cumhuriyet Savcılığı'na ve Emniyet Müdürlüğü'ne başvurularda bulunduğunu ancak bu girişimlerden bir sonuç çıkmadığını ifade eden Özgültekin, kayıp 3 kişinin yakınlarının emniyet müdürlüğü yetkililerinden "Hindileri verdikten sonra geri döndüler" yanıtı aldığını söyledi.

Kesintisiz bir şekilde adalet arayışlarını sürdürdüklerini belirten Özgültekin, maruz kaldıkları tüm baskı ve yasaklamalara rağmen, adalet arayışlarından hiç vazgeçmeyeceklerini söyledi.