Dikmece halkı direnişi sürdürüyor
Tarım arazilerine ve zeytinlik alanlarına TOKİ konutları yapılmak istenen Dikmece halkı, yetkililere tepki göstererek hiçbir yere gitmeyeceklerinin altını çizdi.
Antakya'nın Dikmece köyünde tarım arazileri kamulaştırılan ve zeytinlik alanlarına TOKİ konutları yapılmak isteyen depremzede halkın direnişi devam ediyor.
Dikmece halkı, 27 Aralık'ta jandarma eşliğinde köye girmek isteyen iş makinelerinin önünü kesmiş ve "Burada yaşam alanlarımızı savunuyoruz. Neden karşımızda sadece asker ve polis görüyoruz? Neden yetkililer gelip bu halkla konuşmuyor? Neden bize asker bilgi veriyor da vali gelmiyor, başkanlar gelmiyor? Gelsinler, bizi muhatap alsınlar. Bizleri neden görmezden geliyorlar? Yaşam alanlarımıza hiç kimseyi geçirmeyeceğiz artık. Bu kadarı yeter" ifadelerini kullanmıştı.
Dikmece'yi bugün Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı, Antakya Belediye Başkanı, Hatay Valisi ve TOKİ yetkilileri ziyaret etti.
Ziyarette konuşan köylüler, yetkililere tepki göstererek, tarım arazilere ve zeytinliklere TOKİ konutlarının yapılmak istenmesine karşı çıktı.
Dikmeceli kadınlardan biri, "Biz zeytinliklerimiz alınırsa burada artık yaşayamayız. Tarım arazilerimiz alındı elimizden, zeytinliklerimiz alınırsa biz buradan göç etmek zorunda kalırız. Bizler asimile olmak istemiyoruz" ifadelerini kullandı. Yetkililer tarafından susturulmaya çalışılan kadın, "Susmuyorum, kaç aydır gelmenizi bekliyoruz, geldiniz o zaman dinleyin" dedi.
Dikmeceli kadın, şöyle devam etti: "Zeytinliklerimiz bizim geçim kaynaklarımız, onlar bizim kültürümüz. Asırlık zeytin ağaçları, bizler onların sökülmesini istemiyoruz ve izin vermeyeceğiz. Bu köy Arap Alevi halkından oluşuyor, lütfen artık bu halkı görmezden gelmeyin. Biz buradayız ve hiçbir yere gitmeyeceğiz."
Söz alan diğer köylüler de depremzede halkın çadır ve konteynerlerden çıkarak eve geçmesinin kendilerinin de talebi olduğunu ancak yapılacak projelerin halkla konuşulup izin alınarak, şeffaf bir biçimde gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı. İş makinelerinin yerleşim alanına girdiğini belirten köylüler, konutların inşa edilebileceği tarım ve orman vasfını yitirmiş kayalık araziler olduğuna da dikkat çekti.