25 Eylül 2024 Çarşamba

Devrimci Parti: Tek oyumuz Yeşil Sol Parti'ye

Seçim tutumunu açıklayan Devrimci Parti, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hiçbir adaya oy vermeme, parlamento seçimlerinde ise Yeşil Sol Parti'ye oy verme çağrısında bulundu.

Devrimci Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin tutum belgesini kamuoyuyla paylaştı. Siyasal konjonktürün karmaşıklığının seçimleri de etkilediği kaydedilen açıklamada, deprem öncesinde iddiasını kaybeden AKP-MHP faşist iktidarının depremden sonra yeni iddialarla dönüş yapmaya çalıştığı kaydedildi.

AKP'nin oy toplayabilmek için HÜDA-PAR'dan DSP'ye her türlü güçle ittifak yaptığı belirtilen açıklamada, "Saray iktidarı mali yönden iflas ettiğini bildiği için bunların yetmeyeceğini görüyor. Bu nedenle bir yandan emperyalizmin NATO politikalarına destek verip askeri sanayileşme projelerine yüklenirken diğer yandan mali disiplin altına gireceğini taahhüt etmek için Merkez Bankası ve ekonomik yönetim konusunda eskiye dönüş arayışlarında bulunuyor" ifadeleri kullanıldı.

Oligarşinin reformist ve restorasyoncu kanadının ise Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığında birleştiği dile getirilen açıklamada, "Kılıçdaroğlu, AKP-RTE gerici faşizmiyle derinleşen neo-liberal politikalar sonucunda devlete yabancılaşan toplumsal kesimleri bu kez post neo-liberal politikalarla yeniden devlete bağlamak işleviyle oligarşiye hızla yol açıyor. Kürtlere, Alevilere, kadınlara, gençlere, küçük üreticilere seslenen videolarla burjuva egemenliğin toplumsal kabulünü güçlendirmeye çalışıyor" denildi.

Üçüncü yol olarak inşa edilen Emek ve Özgürlük İttifakı'nın ise önce bağımsız aday politikasını geri çektiği, sonrasında ise Kılıçdaroğlu'na destek verdiği hatırlatılan açıklama, şöyle devam etti: "Halihazırda yürüyen ve yürütülen tartışmalar, EÖİ'nin seçimler sonrasındaki varlığını ve etkisini tehlikeye atar tarzda gelişmektedir. Oysa birincil derecede akılda tutulması gereken, EÖİ'nin bir seçim ittifakı değil, mücadele ittifakı olduğudur. Tartışmalardaki bütün taraflar ve ittifakın bütün bileşenleri açısından beklenen görev ve sorumluluk, hemen her değerlendirmede altı çizilen bu belirlemeye karşı tutarlı bir konum içinde olmalarıdır. Kamuoyunda süren ve ittifakı 'tutarsız' gösteren bu tartışmaların arka planında, bir birleşik mücadele platformu olarak ortaya çıkan EÖİ'nin böyle bir mücadelenin gerektirdiği ideolojik, siyasal ve örgütsel yeterliliklere sahip olmamasıdır."

"Kürt halkının anti-sömürgeci ulusal demokratik kazanımları ve Türkiye proletaryası ile emekçi sınıfların anti-oligarşik yönelimleri bu somut momentte farklı taktiklere tekabül edebilir ve etmektedir. Konjonktürde gündeminde topyekün bir ulusal kurtuluş kopuşması olmayan Kürt halkı ve öncüsü, göreli ileri ulusal demokratik reformlar hedefleyebilir, hedeflemektedir. Türkiye proletaryası ve emekçi kesimleri açısından ise devrimci öncü, bugün Kürt devriminin sahip olduğu örgütsel avantajlara ve kitle bağlarına ulaşabilmek için sistemi tümüyle karşısına alan bir alternatif devrimci duruş sergilemek zorundadır. Devrimci Parti ve diğer birleşik mücadele örgütleri bu taktiği öne sürmektedirler" denilen açıklamada, üçüncü yol ekseninde devrimci bir adayın öne çıkmadığı koşullar itibariyle Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hiçbir adaya oy vermeme, parlamentoda ise Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi'ne (Yeşil Sol Parti) oy verme kararı alındığı duyuruldu.