Dersim halkı: Halkçı bir belediye istiyoruz

 

Dersim halkı sokaklarda zırhlı araçlar, özel harekat polisleri ile yıldırılmaya, sindirilmeye çalışıyor. Yolda yürüyen, evine, işine giden halkın üzerine zırhlı araçlar sürülerek korkutulmak isteniyor.

 

Devletin baskısı altında 31 Mart yerel seçimlerine giden Dersim'de halk sorularımızı yanıtladı.

 

İlk olarak yemek yediğimiz lokantada üç üniversite bitirmiş ama iş bulamadığı için garsonluk yapan bir genç ile konuştuk. 5 yıldır Dersim'de olduğunu söyleyen genç, Dersim'de kayyumdan önce kendini örgütleyen insanların bilincinde bir değişiklik olmadığını ama bu saldırılar karşısında kendini örgütlemeyen insanların çok değiştiğini ve giderek kayyum politikalarına yanaştığını belirtti. Kayyumların atanmasının Kürdistan'a yönelik bir saldırı olduğunu bundan Dersim'in de nasibini aldığını kaydeden genç, "Kayyum Dersim'i Dersim olmaktan çıkarmak istiyorlar. 2012-2013 yılında BM tarafından finanse edilen kent konseylerinin aktivistiydim. Orada da devletin HDP belediyelerinin birçok projesinin engellendiğini gördüm. Kayyum gelir gelmez HDP projelerinin birçoğunu iptal etti" dedi.

 

'ÖZGÜR OLMADIKTAN SONRA SARAYLARDA YAŞASAM NE?'

 

Kayyumun halkın gözünü boyamak için projeler gerçekleştirdiğini kaydeden genç, parkların heyelan riski olan yerlere yapıldığını belirtti. Kayyuma büyükşehir belediyelerinin maddi destek sağladığını dile getiren genç, Dersim'in doğasının da katledilmek istendiğini söyledi. Dersimli genç, "Dersim'in bitki örtüsü dünyada nadir bulunan endemik bitkilerden oluşuyor, soyu tükenmekte olan birçok hayvan var burada. Ama kayyum projelerle bu hayvan türlerini de yok etmek istiyor, doğasına sahip çıkan Dersimliler ise gözaltına alınıyor" diye konuştu.

 

Gelecek olan belediyeden öncelikle Dersim halkının kendi özgürlüğünü istediğini söyleyen genç, hizmetin özgürlükten sonra geldiğine vurgu yaptı. Dersim halkının anadilinde eğitimleri olmadığına, anadillerini özgürce kullanamadığına dikkat çeken genç, şunları da kaydetti: "Kendimi özgür bir şekilde ifade edemedikten sonra saraylarda yaşasam ne yaşamasam ne? Benim anadilim olsun, özgürlüğüm olsun, yollarım topraktan olsun, çamur olsun. Biz varlıkla büyümedik biz varlığa önem vermeyiz."

 

'BELEDİYELERİMİZİ GERİ ALACAĞIZ'

 

Kayyumdan önceki belediyelerde gençlere ve kadınlara yönelik gereken önemin verilmediğini söyleyen genç, "Belediyelerimizi geri aldığımızda önceliğimiz gençlik ve kadın olmalı. Gençlerin olmadığı bir yerde sistemler yıkılmaya mahkumdur. Dersim tekrar iradesinin gasp edilmemesi için birlik olmalı. Dersim halkı öncelikle özgür olabileceği bir belediyecilik istiyor" dedi.

 

Çay içtiğimiz başka bir kafede tanıştığımız üniversiteli bir genç ise 4 yıldır Dersim'de olduğunu belirtiyor. Kayyumdan önce halk belediyeciliğinin daha hakim olduğunu vurgulayan üniversiteli genç, 1938 Dersim katliamının ardından Dersim'de katledilenlerin ismini verilen sokakların kayyum geldikten sonra değiştirildiğini anımsatıyor. Kayyumun ilk işlerinden birinin 'Dersim' isminin belediyeden kaldırarak Tunceli yaptığını ifade eden üniversiteli genç, "Tunceli devletin asimilasyon sonucu Dersim katliamının ardından verdiği bir isim biz bunu bu yüzden kabul etmiyoruz. Daha sonra kocaman bir Türk bayrağı asıldı belediyeye. Bizim hiçbir bayrakla alıp veremediğimiz yok ama bayrak algısı ile bir baskı oluşturmaya çalışıyorlar" diye konuştu.

 

GENÇLER TAMAMEN HALK BELEDİYECİLİĞİ İSTİYOR

 

Kayyumun amacının kendi ideolojileri doğrultusunda bir Dersim yaratmak olduğuna kaydeden üniversiteli genç, "Bize 'sizin için buradayız' mesajı vermeye çalışıyorlar ama istedikleri tek şey Dersim'i unutturmak" dedi. Kayyumdan önce ve sonra Dersim halkının günlük hayatının bile çok değiştiğine dikkat çeken üniversiteli genç, "Belediye halkevi olması lazım ama şuan belediyeye bir işimizi halletmeye gittiğimizde bile 'güvenlik' adı altında aranıyoruz, böyle abluka altında olduğumuz hissi verilmek isteniyor. Bir halkın kendi sorunlarını anlatmak istediği yerde böyle şeylerle karşılaşmaması gerekir" dedi.

 

Üniversite öğrencileri olarak birçok sıkıntı yaşadıklarını ifade eden üniversiteli genç, öğrencilerin birçoğunun evsiz kaldığını söyledi. Kayyumun birçok öğrencinin yaşadığı yerden çıkardığını aktaran üniversiteli genç, öğrencileri yüksek rakamlarla ev tutmak zorunda bıraktıklarını kaydetti. Gençlerin halkın içinden bir belediyecilik anlayışı istediğinin altını çizen üniversiteli genç, "Kayyumlar halkın içinden belediyecilik anlayışı yürütmüyor. Dersim halkını tanıyan, kültürünü bilen bir belediye istiyoruz. Gençler tamamen halk belediyeciliği istiyor" diye belirtti.

 

KADIN OLARAK DOĞDUĞUM TOPRAKLARDA GÜVENDE DEĞİLİM

 

Dersim'in sembollerinden Seyit Rıza Parkı'nda gezerken tanıştığımız 30 yaşında ev emekçisi olan kadın, doğma büyüme Dersimli olduğunu söyledi. 6 aydır bebek beklediğini söyleyen genç kadın, kayyumun belediyenin kadınlara yönelik birçok projesinin iptal edildiğini anımsattı. Kadınlar için dünyanın her yanında hayatın zor olduğunu, kayyumdan önce de Dersim'de kadınlar için hayatın zor olduğunu belirten genç kadın, "Kayyumdan sonra kadınların hayatı giderek daha zorlaştır ve zorlaşıyor. Kayyumdan önceki belediyemiz ise kadınların isteklerine duyarlıydı" diye konuştu.

 

Kadınların Dersim'de kendini güvende hissetmediğine dikkat çeken genç kadın, "Kendimi güçlü bir kadın hissetmeme rağmen doğduğum, büyüdüğüm, yaşadığım topraklarda güvende hissetmiyorum. 'Güvenlik' adı altında sokakta dolaşan urallar, akrepler kadınları ekstra tedirgin ediyor, gece sokağa çıkmakta zorlanıyoruz. Kendimizi baskı altında hissediyoruz. Amaçları korumak değil, 'varız' demek" şeklinde belirtti.

 

KADININ ÖZGÜR OLDUĞU BİR BELEDİYE İSTİYORUZ

 

Dersim'in doğasına kayyumun göz diktiğini söyleyen genç kadın, Dersim'in doğasıyla büyüleyici bir yer olduğunu kaydetti. Dersim'i kayyumun yapılaştırdığına dikkat çeken genç kadın, "Doğal güzelliğini bozmadan bir şeyler yapılabilirdi ama doğamızı mahfettiler. Umarım kayyum zihniyeti bir an önce gider ve Dersim de bize kalır" ifadelerini kullandı.

 

Kadınların özgürlükçü bir belediye istediğine vurgu yapan genç kadın sözlerine şu biçimde devam etti: "Kadının özgür olabileceği bir belediye istiyoruz. Bir kadın olarak belediyeyi bir kadının yönetmesini istiyoruz. Çünkü; biz kadınları ancak bir kadın anlar. Özgürlükçü, halkla beraber yöneten bir belediye istiyoruz."