1 Ekim 2024 Salı

'Deniz patlıcanı avı ekosisteme zarar verir'

Didim'de deniz patlıcanlarına yönelik av yasağının kaldırılmasına tepki gösteren Didin Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Özarslan, bu yanlıştan derhal geri dönülmesini istedi. Av için 400 teknenin hazır bulunduğuna dikkat çeken Özarslan, deniz altındaki tüm canlıların ticari meta olarak görüldüğünü söyledi. 

Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Su İşleri Genel Müdürlüğü'nün 28 Eylül itibariyle Aydın'ın Didim ilçesinde deniz patlıcanı avını serbest bırakması tepki topladı. Didim Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Saime Özarslan, deniz patlıcanlarının denizleri temizleyen bir çöpçü olduğunu belirterek, avlanmasının denizlere zarar vereceğini dile getirdi.

Özaslan, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yayınlanan "4/1 Numaralı Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığının Düzenlenmesi Hakkında Tebliği'ne göre Türlere İlişkin Düzenlemeler" başlığı altında belirlenen Deniz Patlıcan Avcılığına ilişkin düzenlemelerin, avlanma sürelerinin bitimini beklemeden ivedilikle yasaklanması gerektiğinin söyledi. Mezopotamya Ajansı'ndan (MA) Esra Solin Dal'a konuşan Özaslan, avcılığın yasaklanması için imza kampanyası başlatacaklarını kaydetti.

'DENİZ PATLICANLARI DENİZLERİ TEMİZLEYEN VE KORUYAN CANLILARDIR'
Didim'in ekosistemine zarar veren birçok projeye izin verildiğini ifade eden Özaslan, 2011 yılında Menderes'te, dalyan balıkçılığının yapıldığı özel kuş ve balık türlerinin yaşadığı bölgeyi,  Su Ürünleri Organize Sanayi Bölgesi yapılmasına yönelik mücadele ettiklerini ve balık çiftlikleri ile ilgili her biri yılda bin ton parça balık çiftliklerini kurulacağı bilgisini aldıklarını söyledi. Çevre Etki Değerlendirme(ÇED) raporlarına izin verildiğini belirten Özaslan, Didim'de 11 balık çiftliği varken 12 adet daha balık çiftliği kurulmasının planlandığının bilgisini verdi. Bakanlığın deniz patlıcanlarıyla ilgili av yasağının kaldırılmasına ilişkin açıklamasının edişe verici olduğunu sözlerine ekleyen Özarslan, deniz patlıcanı bilimsel araştırmalara göre yılda yaklaşık 150 ton kumu filtrelediğini söyledi.  Deniz patlıcanı denizleri temizleyen varlıklar olduğunu hatırlatan Özaslan, "Deniz patlıcanları denizlerin çöpçüsü. Denizleri temizleyen ve koruyan canlılardır. Didim denizi şu anda tehlike altındadır. Avlanma yasağının kaldırılması gibi bir yanlıştan derhal dönülmesi gerekir" diye belirtti.

'DENİZİN ALTIDAKİ TÜM CANLILARI TİCARİ META OLARAK GÖRÜYORLAR'
Didim'de balık çiftlikleri kurulduktan sonra korkunç bir kirliliğin baş gösterdiğine dikkati çeken Özaslan, balıkların bölgeyi terk ettiğini, dalış yapanların da aynı kirlilikten şikaet ettiklerini dile getirdi. Özaslan, şöyle devam etti: "Biz böyle bir tehlike ile karşı karşıyayken 28 Eylül'de denizlerin en büyük temizleyicilerinden bir olan deniz patlıcanlarının av yasağı Didim'den kalkacağı söyleniyor. Şu anda hazırda avlanmayı bekleyen 400 tekne olduğu belirtiliyor. Bu gelen tekneler yalnızca deniz patlıcanlarını değil denizin altındaki tüm canlıları ticari meta olarak kullanılacak. Deniz patlıcanları sadece denizdeki çöpleri toplamıyor. Yılda bir ila iki milyon arası yumurta bıraktığı söyleniyor. Yani deniz patlıcanlarını avladığınız zaman aslında bir milyon ila iki milyon arasındaki yumurtayı yok ederek diğer canlılarında besin kaynağını yok ediyorsunuz. Bu bütün ekosisteme zarar veriyor" dedi.

Özaslan iki yıldır deniz patlıcanlarının av yasağının olmasına rağmen kaçak avlanmalar yapıldığını vurguladı. Deniz patlıcanlarının daha çok yurtdışı ve uzak doğu ülkelerine ihraç edildiğini belirten Özaslan, bunların da ilaç sanayisinde tüketildiğini söyledi. Özaslan, İzmir'in Çeşme ilçesinde yoğun olarak Deniz patlıcanı avının yapıldığını ve artık denizin dibinin görünmediğini belirterek, avlamanın Mandalya Körfezi olarak tabir edilen Didim Bodrum Güllük'ü içine alan bir talan başlanacağını ifade etti. Özaslan, ekolojik talana tek başına mücadeleyle başarılamayacağını anımsatarak, "Türkiye genelinde çalışan ekolojistlerin hepsiyle göç birliği yapmayı düşünüyoruz" vurgusu yaptı.