23 Eylül 2024 Pazartesi

DBP örgütlenme seferberliği başlattı

Örgütlü Toplumla Özgür Yaşamı Kuralım Konferans Tutum Belgesini açıklayan DBP, örgütlenme seferberliği başlatacağını duyurdu ve hedefin örgütlü birey, parti ve toplum olduğunu vurguladı. DBP tutum belgesinde, erkek egemen sisteme karşı kadınların yeni yaşamı örgütleyeceğinin altı çizildi, mücadeleci ruhuyla faşizmin birinci hedefi haline gelen gençliğin direnişi ve mücadelesinin büyütüleceği kaydedildi.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), 12 Kasım'da Ankara'da gerçekleştireceği 6'ncı Olağanüstü Kongre öncesi Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde "Örgütlü toplumla özgür yaşamı kuralım" şiarıyla konferansını gerçekleştirdi. Binlerce kişinin katılımıyla yapılan coşkulu konferansta, tutum belgesi açıklandı. Kürtçe ve Türkçe hazırlanan "Örgütlü Toplumla Özgür Yaşamı Kuralım Konferansı Tutum Belgesi"nde, partinin önümüzdeki dönem mücadele hattına dair yol haritası yer aldı. PKK lideri Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun demokratik çözümüne vurgu yapılan tutum belgesini Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) PM üyesi Beybun Aslan okudu.

Emperyalist ve sömürgeci devletlerin sömürüyü derinleştirmek için Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın birçok bölgesini sonu gelmez savaş ve çatışma alanına dönüştürdüğü kaydedilen belgede, insanlığın bir felakete sürüklendiği belirtildi.

Toplum kırım, kadın kırım ve doğa kırım sistemine karşı çözümün devrimci demokratik öncülük ve ezilen halkların ortak, birleşik mücadelesinde olduğu dile getirilen tutum belgesinde, "Milliyetçilik, dincilik, mezhepçilik ve kadın düşmanlığı üzerinden halkları zehirleyerek birbirine kırdırtan işgalci, sömürücü, katliamcı sistem ve aparatı ulus devletçiliğe karşı yegane çözüm demokratik, ekolojik, kadın, özgürlükçü, paradigma ile tüm farklılıkların eşitliği temelinde bir arada yaşamını sağlayacak olan demokratik ulus, demokratik özerklik ve demokratik konfederal sistemin inşasıdır. Konferansımız, ideolojik, politik ve zihniyet olarak aynı kaynaktan beslenen bu iki saldırganlığa karşı halkların alternatifsiz, çözümsüz ve çaresiz olmadığı gerçeğinden hareketle 'demokratik, ekolojik, kadın, özgürlükçü paradigma' mücadelesini yükseltme ve tüm halkları bu direnişe katma kararlığını vurgulamıştır" ifadeleri yer aldı.

Rojava kadın devriminin Ortadoğu halkları ve insanlık için yaşam umudu haline geldiğine dikkat çekilen metinde, sömürgeci emperyalist devletlerin Rojava devriminden rahatsız olduğu kaydedildi. AKP-MHP faşizminin Suriye Demokratik Özerk Yönetimine yoğun saldırılarını sürdürdüğü hatırlatılan metinde, Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî'yi işgal ederek, Kürtleri yerlerinden ederek göçe zorladığı ve buralara çeteleri yerleştirerek, bir insanlık suçu olan demografik yapının değişimini amaçlayan savaş suçları işlediği ifadelerine yer verildi. İşbirlikçi KDP ile Rojava'ya ambargo uygulayarak halkın tehcire zorladığı, sivilleri ve yaşamsal alt yapı hedef alınarak faşist, soykırımcı zihniyetin devam ettiği belirtildi. "Saldırıların düzeyi ve bedelin büyüklüğü ne olursa olsun özgür yaşamda ısrar ediyor, toprağını, dilini, kimliğini, kültürünü ve değerlerini sahiplenerek mücadele yürütüyor" denilen metinde, konferansın Kürt halkının devredilemez hakkı olan statü talebi gerçekleşinceye kadar büyüyerek sürdürülme kararlığını teyit ettiği, Kürdistan'ın kalbinde bulunduğu Ortadoğu tarihsel bir kırılmadan geçerken 'Örgütlü toplumla özgür yaşamı kuralım' şiarını mücadele hedefi olarak belirlemiştir" denildi.

Kürt halkının özgürlük talepli mücadelesinde demokratik çözümün yegane muhatabının PKK lideri Abdullah Öcalan olduğunun altı çizilen metinde, Öcalan'a yönelik mutlak tecrit işkencesine dikkat çekildi. Faşizmin mutlak tecridi derinleştiğinde savaş ve çatışma ortamı başladığını; halklar, inançlar ve kültürler arası kutuplaşma ve düşmanlığın derinleştiği belirtilen metinde, "Kürt meselesinin halkımızın statü talebi temelinde çözülmesi; halkların barış umudunun hayat bulması için sayın Öcalan'a uygulanan mutlak tecridin kaldırılması demokrasi iddiasında olan herkesin ve her kesimin ahlaki, vicdani ve toplumsal sorumluluğudur. Konferansımızda, tecritle yaşamanın asla kabul edilmeyeceği ve sayın Öcalan'ın fiziki özgürlüğü sağlanana kadar mücadele ve direnişin yükseltilmesini öncelikli gündem olarak belirlemiştir" ifadeleri yer aldı.

Örgütlenme seferberliği başlatılacağının duyurulduğu metinde, örgütlü birey, parti ve toplum olarak var olmanın hedeflendiği kaydedildi. Erkek egemen sisteme karşı kadınların yeni yaşamı örgütleyeceğinin altı çizilen metinde, mücadeleci ruhuyla faşizmin birinci hedefi haline gelen gençliğin direnişi ve mücadelesinin büyütüleceği eklendi.

Tutum belgesinde, "Konferansımız, mücadelenin ve geleceğin öncüsü olan gençlik çalışmalarının önemine vurgu yapmış; siyasetteki öncülük rolünü oynaması için gençlik örgütlemesi geliştirmeyi temel gündem olarak belirlemiştir. Siyasi geleneğimizin büyük bedellerle yürüttüğü mücadelemizin yarattığı onurlu mirasın işaret ettiği sorumluluklarla 'örgütlü toplumla özgür yaşamı kuralım' konferansımızın geçmişin dersleri temelinde önümüze koyduğu görevleri büyük bir coşku, moral, azim ve kararlılıkla yerine getirmek üzere 6. Olağanüstü Kongremize yürüyoruz. Mücadeleyi ve direnişi büyütmek üzere çıktığımız bu yola tüm yurtsever halkımızı davet ediyoruz" ifadesine yer verildi.