22 Eylül 2024 Pazar

'Dayanışma ve hesap sorma bilinciyle yaralarımızı saracağız'

6 Şubat deprem katliamının yıl dönümünde bir kez daha dört bir yandan yola çıkarak Antakya'da yan yana gelen sosyalistler, deprem bölgesinin yaralarını sarmak için uzun erimli bir çalışmaya ihtiyaç olduğunu vurguladı. İktidarın afeti katliama dönüştüren politikalarına dikkat çeken sosyalistler, bu politikalara karşı hesap sorma bilincini yükseltmeye çağırdı.

6 Şubat Maraş merkezli deprem katliamlarının yarın yıldönümü. Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) ve Ezilenlerin Sosyalist Partisi'nin (ESP) çağrısıyla Türkiye'nin dört bir yanından sosyalistler depremden en çok zarar gören bölgelerden Antakya halkıyla dayanışmak üzere yola çıktı. Antakya'nın Defne ilçesindeki Karyer Mahallesi'ne gelen sosyalistlerden SGDF Eşbaşkanı Okan Danacı ve ESP Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, depremin birinci yılında deprem bölgesinin son tablosunu ve tekrar deprem bölgesine gelme nedenlerini ETHA'ya değerlendirdi.

DANACI: HALKIN ÖFKESİ HALA ÇOK TAZE
SGDF Eşbaşkanı Okan Danacı, "Depremin 1. yılında halkımızla birlikte olmak, onların acısını paylaşmak, onların yaralarını sarmak için Türkiye'nin dört bir yanından Hatay'a geldik ve geldiğimizde gördüğümüz tablo 1 yıl içerisinde burada aslında hiçbir şeyin değişmediği" ifadelerini kullandı. Evlerin, sokakların, kentin hala enkaz halinde olduğunu belirten Danacı, "'Kenti yeniden ayağa kaldırıyoruz, inşa ediyoruz' diyen devletin aslında bir tane çöp kutusu dahi yapmadığını görmüş olduk. Halk burada kendi imkanlarıyla ve dayanışmayla ayağa kalkmaya çalışıyor" dedi.

Dayanışmanın yanı sıra iktidarın Antakya'yı "iyileştirmek" için tek bir adım dahi atmadığını teşhir de edeceklerini dile getiren Danacı, "Burada gerçekten devlet 6 Şubat tarihinde de yoktu, bugün de yok. Halkın öfkesi hala çok diri, çok taze. Yaralar çok taze. Yapılacak çok çok fazla şey var. Biz de bu yüzden buradayız" diye belirtti.

'KISA SÜRELİ BİR ÇALIŞMA DEĞİL GÜÇLÜ BİR DAYANIŞMAYA İHTİYAÇ VAR'
Türkiye ve kuzey Kürdistan'ın dört bir yanından geldiklerini dile getiren Danacı, "Elbette 1-2 günlük çalışmayla, kısa süreli bir çalışma programıyla ayağa kalkabilecek durumda değil burası. Çok güçlü bir dayanışmaya, çok ciddi bir birlikte inşa etmeye, süreci birlikte yönetmeye ihtiyaç var" dedi.

Öğrencilerin, gençlerin ihtiyaçlarını karşılayabilmek adına test kitapları, üniversiteye hazırlık kitapları, romanlar, kırtasiye araç gereçleriyle birlikte geldiklerini kaydeden Danacı, "Halkımıza ve genç arkadaşlarımıza çağrı yaptık, bu çağrı karşılık buldu. Birçok kentten, birçok üniversiteden, birçok liseden genç arkadaşlarımız bizimle iletişime geçtiler. Katkı sunmaya çalıştılar, destek oldular. Onların selamlarını, sevgilerini de buraya getirmiş olduk" ifadelerini kullandı.

'TÜM GENÇLİĞE ÇAĞRIMIZ: HATAY'I BİRLİKTE AYAĞA KALDIRALIM'
Danacı, şöyle devam etti: "Bugün ve yarın burada olacağız. Kentte yapılacak anmalara ve protesto gösterilerine bizler de katılacağız. Halkımıza, gençliğe çağrımızdır: Hatay halkının acısı dinmiş değil, yaralar sarılabilmiş değil. Çok fazlasını yapmaya ihtiyacımız var, yapabiliriz. Bunu yapabilecek enerjiye de, tarihsel birikime de sahibiz. O yüzden herkesi dayanışmayı büyütmeye, Hatay'ı birlikte ayağa kaldırmaya çağırıyoruz."

GÜMÜŞTAŞ: DEPREMDE YİTİRDİKLERİMİZİ ANMAK İÇİN BURADAYIZ
ESP Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, deprem katliamının birinci yıl dönümünde gelme nedenlerini şöyle açıkladı: "Depremde yitirdiklerimizi birlikte anmak, Antakya halkıyla dayanışmamızı sürdürmek ve depremi katliama dönüştüren faşist iktidardan hesap sormak için buradayız." Gümüştaş, geçen sene depremin ardından yine bulundukları Karyer Mahallesinde sosyalistler, sağlıkçılar, hukukçular, sanatçılar olarak hep birlikte çalışmalarda yer aldıklarını hatırlattı.

"Hep birlikte depremin yaralarını sarmak, acıları birlikte paylaşmak, yitirdiklerimizi birlikte anmak ve yaşatmak için burada bulunduk. Antakya'nın 'gitmedik, gitmiyoruz, buradayız' diyen sözüne ortak olmak, onu büyütmek ve Antakya'yı yeniden kurmak için burada bulunduk. Şimdi yeniden buradayız" diyen Gümüştaş, Antakya'nın hala bu dayanışmaya ihtiyacı olduğunu söyledi.

'ANTAKYA 'MAHZUN' DEĞİLSE BU DAYANIŞMA OLDUĞU İÇİN'
Gümüştaş, şöyle devam etti: "Antakya birilerinin söylediği gibi 'garip ve mahzun' değilse bu dayanışma olduğu için, bu inat olduğu için. Antakya'ya yardım getirmeyenler, deprem sonrası doğal bir afeti katliama dönüştüren, deprem sonrası halkımızın ihtiyaçlarına kulak uzatmayan ama aday tanıtmak, seçimde oy istemek, 'Eğer merkez yönetimle işbirliği halinde olmazsanız buraya herhangi bir şey gelmez' diyerek halkı tehdit etmek için gelenlere karşı bizler buradayız."

'TÜM HALKI BU SESE KULAK VERMEYE ÇAĞIRIYORUZ'
Halkla beraber faşist iktidarın yıkım politikasından hesap sormak için Antakya'da olduklarını vurgulayan Gümüştaş, depremin yaşandığı saatte Köprübaşı'nda yapılacak anmaya katılacaklarını, ardından DEM Parti'nin burada gerçekleştirilecek grup toplantısına, halkın yapacağı yürüyüşe katılacaklarını aktardı. "Hem yitirdiklerimizi unutmadığımızı söyleyeceğiz, hem de 'helalleşme yok, hesaplaşma var. O yüzden gitmiyoruz, buradayız' diyeceğiz" ifadelerini kullanan Gümüştaş, tüm halkı bu sese kulak vermeye çağırdı.

'HESAP SORMA ÇIĞLIĞINI YÜKSELTEN EYLEMLERLE SOKAKTA OLALIM'
Gümüştaş, şöyle devam etti: "Yüreği burada olup, kendisi başka yerlerde olan insanlarımız bulundukları yerlerde mumlar yakabilirler. Sokaklarda meşaleli yürüyüşler yapabilirler. Buradaki insanlarımızın acılarına dokunan, buradaki insanlarımızın hesap sorma çığlığını yükselten eylemlerle, sözlerle sokakta olabilirler. Bu dayanışmaya, bu hesap sorma bilincine hepimizin ihtiyacı var. Yaralarımızı böyle saracağız. Yıkılan kentlerimizi böyle kuracağız. Faşist iktidardan ve onun kan ve rant politikalarından böyle hesap sorup, böyle eşit ve özgür yaşamı kuracağız."