25 Eylül 2024 Çarşamba

Cumartesi Annelerine gözaltında işkence, tehdit ve hakaret

Bayram dolayısıyla kayıpların mezarını ziyaret edemedikleri için Galatasaray Meydanına karanfil bırakmak isteyen Cumartesi Anneleri gözaltında maruz kaldıkları işkence, tehdit ve hakareti aktardı. Kameraların olmadığı alanda işkence gördüklerini anlatan Tosun, iki kadın polisin kolunu, omzunu ve bacağını kırmaya çalıştığını, İHD'li Yurtsever de polisin "bu devleti size bırakmayacağız" dediğini aktardı. 

Cumartesi Anneleri, serbest bırakılmalarının ardından İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube binasında basın toplantısı gerçekleştirdi. İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin ile İHD Genel Merkez Hapishaneler Komisyonu Üyesi Nuray Çevirmen'in yanı sıra çok sayıda insan hakları savunucusu toplantıya katıldı. 

KESKİN: HAKKIMIZI SONUNA KADAR KULLANACAĞIZ
Söz alan Keskin, bir kez daha büyük bir hukuksuzlukla karşılaştıklarının altını çizdi. 1995'ten beri süren ve ailelerin başlattığı bu eylemin uzun süredir yasaklandığını dile getiren Keskin, "Biz buna karşı hep mücadelemizi sürdürdük. Ama en son AYM bu yasaklamanın bir hak ihlali olduğuna karar verdi. Bu coğrafyada en yüksek yargı kurumu Cumartesi Annelerinin yargılanmasına hak ihlali olduğu kararını verdi. Burası bir polis devleti. En yüksek yargı kurumunun verdiği kararın bir polisin gözünde hiçbir kıymeti yok. Saatlerce keyfi olarak hiçbir ihtiyacımız karşılanmadan serbest bırakıldık. Biz mücadelemize devam edeceğiz çünkü son derece haklıyız. Biz bu hakkımızı sonuna kadar kullanmaya devam edeceğiz" dedi.

ARCAN: ANAYASAL HAKKIMIZDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ
İHD Kayıplar Komisyonu Üyesi Sebla Arcan da, "Gözaltına alınmamıza yönelik bize gösterilen bir karar yok. Hiçbir hukuki gerekçe olmadan 3 haftadır gözaltına alınıyoruz. Araçta da ters kelepçelendik. Aracın içinde sıcaklık 34 dereceydi. Hastanede yanımızda polislerle sanki suçluymuşuz gibi teşhir edildik. Suça maruz kaldık bugün, güvenlik güçleri suç işledi. Biz yine şikayetçi olduk. Ama anayasal hakkımızı kullanıyoruz. Bu yüzden vazgeçmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

TOSUN: HAKARET VE İŞKENCELERİNE MARUZ KALDIK
Kayıp yakını Besna Tosun da, 3 haftadır hukuksuz bir şekilde gözaltına alındıklarını belirterek şunları söyledi: "Polis bizim duruşumuzu, tavrımızı çok iyi bilir. Biz yıllardır buradayız, kararlıyız. 'Bu anayasal bir hak ve hakkımızı kullanmakta kararlıyız. Siz de gözaltı yapacaksanız yaş ortalaması çok yüksek. Annem 2 kere kalp ameliyatı oldu, hastalıkları anlatıp biz kendimiz araca bineriz. Biz yapmamız gereken şeyi yapıp açıklama yapacağız' dedik. Bu hafta çok farklı bir müdahaleye maruz kaldık. Daha alana varır varmaz yapamazsınız dediler ama ne anons ne de uyarıda bulunmadan darp ederek gözaltına aldılar bizi. Dışarıda çok açık bir şekilde yapmadılar bunu ama aracın içinde kamera olmadığı için 2 kadın polis iki kolumu da kırmaya çalıştı. Önce kolumu sonra omzumu kırmaya çalıştı. İki dizimi koltuğa dayayarak güç aldım. 'Bunu yapmayın ben zorluk çıkarmıyorum' dedim. Ama sürekli hakaret ve işkencelerine maruz kaldık. Kamera olmamasına güvenerek bize işkence yaptılar."

'SESSİZ KALAN HERKES SUÇLU'
Türkiye önünde 3 haftadır işkenceye maruz kaldıklarını dile getiren Tosun, "Siyasetçiler çok büyük laflarla alanda geziyorlar ama Cumartesi Annelerinin adalet talebini görmezden geliyorlar. Helalleşmeye, barışa giden yol Galatasaray Meydanından geçiyor. Bugün uğradığımız şiddetin herkes bir şekilde suçlusu. Hepiniz suçlusunuz. Sessiz kaldığınız, görmezden geldiğiniz için biz bütün dünyanın gözü önünde şiddete maruz kalıyoruz. Devleti yönetenlere hükümete, muhalefete de 28 yıllık direniş pratiğimizle söylüyoruz: Vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Adil bir yargı önünde hesap vermeden vazgeçmeyeceğiz" vurgusu yaptı.

YILDIZ: SİYASİLER BİZİ DİLİNE ALMIYOR
Gözaltında kaybedilen oğlu için 28 yıldır mücadele veren Hanife Yıldız ise "Bir anne düşünün ki oğlunu kendi eliyle vermiş hakkını arıyor. Buradan sesimi duyurmak istedim. Ama diyorlar ki, 'Sen avukat mısın anayasa neyine.' Avukat değilim ama sizin sayenizde avukat oldum ben de. Biz kararlıyız. Evladımı aramak suçsa yaşadığım sürece bu suçu yaşamaya devam edeceğim. Bir polis devleti olduğu tamamen göz önüne serilmiş. Basına da görevlerini yaptırmıyorlar. Siyasiler bizi diline almıyor. Düşünün ben şimdi akşam evime gidince kimi öpüp koklayacağım" dedi.

YURTSEVER: POLİS BU DEVLETİ SİZE BIRAKMAYACAĞIZ DEDİ
Son olarak söz alan İHD Yönetim Kurulu üyesi Leman Yurtsever, gözaltına alınırken gazetecilere zafer işareti yaptığı sırada polisin koluma vurarak şiddet ve tehdide maruz kaldığını aktardı. Yurtsever, "Polis, 'bu devleti size bırakmayacağız' dedi. Kayıplarımızı arıyoruz, akıbetlerini ve faillerini soruyoruz ama 'Devleti size bırakamayacağız' diye bağırdı bize" dedi.