30 Eylül 2024 Pazartesi

Cumartesi Anneleri: Recep İkincisoy'un akıbetini açıklayın

Cumartesi Anneleri, 798. haftalarında, 1982'de gözaltına alınarak kaybedilen Recep İkincisoy'un akıbetinin açıklanmasını istedi, "Bu toprakların hakikat ile yüzleşmeye ve hesaplaşmaya ihtiyacı var" dedi.

Cumartesi Anneleri, 16 Temmuz 1982'de gözaltına alınan Recep İncesoy'un akıbetini sordu, dosyadaki cezasızlığa son verilmesini istedi. 

AYYAN İKİNCİSOY: HALA GÖZÜMÜZ YOLLARDA
Recep İkincisoy'un kardeşi Ayşan İkincisoy, bir çok yere başvuru yaptıklarını ancak sonuç alamadıklarını belirterek, "Hala da gözümüz yolda, bekliyoruz" dedi.

TÜRKDOĞAN: ARŞİVLERİ AÇIN, DARBECİLERİ YARGILAYIN
Kayıp davalarının avukatlarından ve İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ise yıllardır kayıpların bulunması ve sorumluların yargılanması için kayıp yakınları ile birlikte mücadele ettiklerini belirtti.

Hakikat ve adalet arayışını kesintisiz olarak sürdüreceklerini vurgulayan Türkdoğan, siyasi iktidara selendi: "Bir aileye, kayıp yakınlarına bu acıyı yaşatamazsınız. Recep İkincisoy'un mutlaka ve mutlaka nerede gömülü olduğunu açıklamalısınız, arşivleri açmalısınız. 

12 Eylül askeri darbesini gerçekleştiren darbecilerin yargılandığı davanın hala devam ettiğini ve üçüncü kez Yargıtay'a gönderildiğini de anımsatan Türkdoğan, hatırlatan Türkdoğan, "İnsan hakları savunucuları olarak AİHM'in 7/2 maddesinin işletilmesinin ve darbe suç işleyenlerin suçunun sabit olduğunu, mutlaka ve mutlaka mahkumiyet kurulmasını, bununla birlikte darbe döneminde mağdur edilenlerin mağduriyetlerinin giderilmesini istiyoruz. 

Türkdoğan, Cumartesi Anneleri'nin inançlı ve dirençli, uzun soluklu mücadelesinin yanında yer almaya devam edeceklerini kaydetti. 

'YAŞANANLARLA YÜZLEŞİLMESİ VE HESAPLAŞILMASI ŞART'
Haftanın açıklamasını Mukaddes Şamiloğlu okudu. "Büyük travmalar yaşamış toplumlarda bu travmaların atlatılması, tekrar travma yaşama olasılığını ortadan kaldıracak güvenceli bir ortam yaratılması ile mümkündür" diyen Şamiloğlu, bunun yaratılması için yaşananlarla yüzleşilmesi ve hesaplaşılmasının şart olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin bu yüzleşme ve hesaplaşmayı gerçekleştirmediği için geçmiştekine benzer travmaları bugün de yaşamaya devam ettiğini ifade eden Şamiloğlu, "Herkesin kendini hukukun güvencesinde hissedeceği bir ülkeye dönüşemiyor. Türkiye'nin özgürlükçü, adil ve eşitlikçi bir demokratikleşme sürecini başlatabilmesi için bu toprakların hakikatleriyle yüzleşmeye ve hesaplaşmaya ihtiyacı var. Türkiye'nin bir hukuk devletine dönüşmesi, herkesin güven içinde yaşayabilmesi için buna ihtiyacımız var" şeklinde konuştu.

Bir kez daha siyasi ve adli makamları göreve çağıran Şamiloğlu, şöyle devam etti: "Recep İkincisoy dosyasındaki 40 yıllık inkara ve cezasızlığa son verin! Maddi gerçeği açığa çıkarmayı ve adaleti sağlamayı mümkün kılacak etkin bir soruşturma yürütme görevinizi yerine getirin."

Recep İkincisoy ve tüm kayıplar için "adalet" istemekten vazgeçmeyeceklerini kaydeden Şamiloğlu, 99 haftadır hukuksuz bir biçimde kayıp yakınlarına kapatılan Galatasaray'dan da vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi.

NE OLMUŞTU? 
Türkiye'de 12 Eylül askeri darbesine hızla yaklaşılan günlerdi. Askeri darbeye zemin hazırlamak için ülkenin büyük bir kesiminde sıkıyönetim ilan edilmişti. Diyarbakır da sıkıyönetim ilan edilen yerlerden biriydi. 18 yaşındaki Recep İkincisoy, Diyarbakır'da ailesi ile birlikte yaşıyordu. Nişanlıydı, evlilik hazırlığı içindeydi.

Diyarbakır'daki ağır baskı ortamında Recep İkincisoy, sık sık polisler ve sivil giyimli kişiler tarafından izleniyor ve tehdit ediliyordu. Kaybedilmeden kısa bir süre önce sivil polisler tarafından kaçırılmak istenmiş, olay yerine yakın olan bir akrabasının evine sığınarak kurtulmuştu.

16 Temmuz 1980 akşamı Recep, iftar için evine geldi. İftardan sonra tekrar sahibi olduğu perdeci dükkanına gitti. Saat 23.00 civarı evine dönerken tanık beyanlarına göre 3 sivil polis tarafından evine yakın bir yerde zorla otomobile bindirilerek götürüldü. Olaya şahit olan komşuları durumu hemen aileye bildirdi.

Baba Salih İkincisoy emniyet ve savcılık başta olmak üzere ilgili tüm kurumlara başvurdu. Ancak başvuruları sonuçsuz bırakıldı. Gözaltına alındığı inkâr edilen Recep'ten bir daha haber alınamadı.

Diğer gözaltında kaybetme dosyalarında olduğu gibi İkincisoy dosyasında da   ailenin başvurularına rağmen hakikatin açığa çıkarılmasını, şüphelilerin yargılanmasını sağlayacak etkin bir soruşturma yürütülmedi.

Anne Bedia İkincisoy, ölünceye kadar oğlunu bekledi. 104 yaşındaki baba Salih İkincisoy 'Oğlumun ne ölüsü var ortada ne de dirisi… Bir mezarımız oluncaya dek onun öldüğüne inanmak istemiyorum' diyerek hala oğlunu bekliyor.