28 Eylül 2024 Cumartesi

Cumartesi Anneleri gözaltında kaybedilen kadınların akıbetini sordu

Cumartesi Anneleri, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü öncesinde, gözaltında kaybedilen kadınların akıbetini sordu, sorumluların yargılanmasını istedi. Kayıp yakınları, "Kadınların baskıya ve eşitsizliğe karşı yükselttikleri sese biz de inkara, cezasızlığa ve adaletsizliğe karşı yükselttiğimiz sesle katılıyoruz. Erkek egemen sistemin beslediği cinsiyetçi imtiyazlarına, ayrımcılığa, adaletsizliğe, cezasızlığa, kısacası tüm ezme biçimlerine karşı yüksek sesle itiraz ediyoruz" dedi.

Cumartesi Anneleri, 780. buluşmalarında gözaltında kaybedilen kadınları andı, akıbetlerini sordu ve sorumluların yargılanmasını istedi.

Galatasaray Meydanı yasak olduğu için önleri polis barikatı ile kesilen kayıp yakınları, İHD İstanbul Şube önünde açıklama yaptı. Eyleme, HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu ve THİV Genel Başkanı Şebnem Korur Fincancı katıldı.

'KAYBEDİLEN KADINLARIN SESLERİNE SESİMİZİ KATIYORUZ'
Haftanın açıklamasını İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri okudu. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla, gözaltında kaybedilen kadınları unutmadıklarını vurgulayan Yoleri, kadınları andı. Yoleri, "Kayıplar için dünyanın her yerinde mücadele eden kadınları selamlıyoruz. 8 Mart'ta kadınların baskıya ve eşitsizliğe karşı yükselttikleri sese biz de inkara, cezasızlığa ve adaletsizliğe karşı yükselttiğimiz sesle katılıyoruz. Erkek egemen sistemin beslediği cinsiyetçi imtiyazlarına, ayrımcılığa, adaletsizliğe, cezasızlığa, kısacası tüm ezme biçimlerine karşı yüksek sesle itiraz ediyoruz.

"Gözaltında kaybedilen kadınların akıbetlerinin açıklanması ve faillerinden adil bir yargı önünde hesap sorulması talebimiz karşılanıncaya kadar mücadele edeceğiz" diyen Yoleri, Galatasaray Meydanı'ndaki abluka kalkana kadar da hakikat ve adalet mücadelesinden vazgeçmeyeceklerini vurguladı.

'UNUTMAYACAĞIZ!'
Yoleri, gözaltında kaybedilen kadınların isimlerini hatırlattı ve talepleri sıraladı:

-1991 yılında Cizre'de gözaltına alındıktan 18 yıl sonra yol yapım çalışması sırasında kimlikleri bulunan  Makbule Ökdem'i unutmayacağız!

-27 Temmuz 1992 tarihinde Dersim'de gözaltına alındıktan 8 gün sonra işkenceden dolayı tanınamaz haldeki bedeni Elazığ Karşıyaka Karlıtepe'de gömülü bulunan, Ayten Öztürk'ü unutmayacağız!

-14 Ağustos 1992 tarihinde Mardin/Derik'te 2 kişi ile birlikte gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Rıdda Yavuz'u unutmayacağız!

-Eylül 1993 tarihinde Hizbullah tarafından Nusaybin ilçesinin Selahaddin Eyyubi Mahallesi'nde başına çuval geçirilerek kaçırıldıktan sonra kendisinden bir daha haber Sadika Dal'ı unutmayacağız!

-24 Aralık 1993 tarihinde Bitlis Tatvan- Wanik köyündeki evlerinden kardeşi Ramazan ile birlikte askerler tarafından gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Hamide Şarlı'yı unutmayacağız!

-24 Eylül 1994 tarihinde Dersim/ Mirik'te köye yapılan askeri operasyon sonrası kendilerinden bir daha haber alınamayan Hatun Işık, Yeter Işık, Elif Işık, Gülizar Serin ve onun 3 yaşındaki kızı Dilek Serin'i unutmayacağız!

-05 Ekim 1994 tarihinde İstanbul'da gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Lütfiye Kaçar'ı unutmayacağız!

-17 Ekim 1994 tarihinde Muş'un Hasköy ilçesine bağlı Ortaç köyünde hayvanlarını sağmak için gittikleri yaylada askeri bir operasyonun ortasında kalan ve kendilerinden bir daha haber alınamayan Gülnaz Talu ve Kadriye Talu'yu unutmayacağız!

-24 Ocak 1995 tarihinde Ankara'da gözaltına alınan, işkence görmüş bedeni 76 gün sonra Kırıkkale Kimsesizler Mezarlığı'nda "kimliği meçhul kişi” olarak gömülü bulunan Ayşenur Şimşek'i unutmayacağız!

-1 Mayıs 1995 tarihinde Diyarbakır/Bismil'de gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Hatice Şimşek'i unutmayacağız!

-07 Eylül 1996 tarihinde Diyarbakır/ Bağlar 'da bulunan bir eve Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı sivil polisler tarafından yapılan baskında gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Şükran Daş'ı unutmayacağız!

-28 Kasım 1996 tarihinde Diyarbakır'da eşi Mahmut ile birlikle gözaltına alınan ve 2 yıl sonra Cizre Asri Mezarlığı'na 'kimliği meçhul kişi' olarak gömüldüğü anlaşılan ancak mezarı hala ulaşılamayan Fahriye Mordeniz'i unutmayacağız!

-26 Eylül 1997 tarihinde Kulp-Diyarbakır yolunda otomobilleri durdurularak eşi Orhan ile birlikte beyaz Toros ile kaçırılan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Zozan Eren'i unutmayacağız!

-31 Mart 1998 tarihinde İzmir/Çeşme/Alaçatı'da 3 arkadaşı ile birlikte gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Neslihan Uslu'yu unutmayacağız!

-16 Temmuz 1998 gecesi derin devlet bağlantılı Hizbullah tarafından Mersin'de kaçırılan, 21 Ocak tarihinde işkence edildikten sonra Konya Meram'daki bir villanın bodrumunda cansız bedenine ulaşılan Konca Kuriş'i unutmayacağız!"

'GÖZALTINDA KAYBEDİLEN VE SEVDİKLERİNİ BULAMADAN GİDEN KADINLAR İÇİN...'
Ardından gözaltında kaybedilen Ferhat Tepe'nin annesi Zübeyde Tepe konuştu. Gözaltına kaybedilen ve kaybedilen sevdiklerini bulamadan yaşama gözlerini yuman kadınlar için de alanlarda olduklarını söyleyen Tepe, "Bu mücadelemizden de, Galatasaray için verdiğimiz mücadeleden de vazgeçmeyeceğiz" dedi.

FİNCANCI: KADINLAR ÖNCÜ OLDU, HESAP SORDU
TİHV Genel Başkanı Şebnem Korur Fincancı, kadınların insan hakları ve adalet mücadelesinin başlatıcısı ve öncüsü olduklarını belirterek, "İHD'nin kuruluşundan, Cumartesi Anneleri'ne kadınlar hesap sordu, suç işleyenlerin hesap vermesi için öncü oldu. Biz de kadınlar olarak söz verdik, gözaltında kaybedilen kadınlar ve tüm kayıpların hesabını, akıbetini sormaktan vazgeçmeyeceğiz" şeklinde konuştu.