23 Eylül 2024 Pazartesi

Cumartesi Anneleri: Gözaltında kaybedilen kadınları unutmayacağız

Cumartesi Anneleri bu hafta 8 Mart dolayısıyla gözaltında kaybedilen kadınların akıbetini sordu, gözaltında kaybedilen kadınların unutturulmayacağı vurgulandı.
Cumartesi Anneleri, İHD İstanbul Şube binası önünde 728. buluşmasında 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla gözaltında kaybedilen kadınların akıbetini sordu. Gözaltında kaybedilenlerin fotoğraflarının taşındığı eyleme, HDP Milletvekilleri Zeynel Özen, Hüda Kaya, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve TİHV İstanbul Temsilcisi Ümit Efe de destek verdi.
 
Bu haftaki basın metnini okuyan kayıp yakını kadınlar, "Dün 8 Mart Dünya Kadınlar Günüydü. Dünyanın her yerinde kadınlar; eşitlik ve özgürlük taleplerini ortaklaştırarak meydanlara çıktılar. Baskıya ve eşitsizliğe karşı mücadele ve dayanışma kararlılıklarını yükselttiler. Biz de bu kararlılığa, insan onurunu zedeleyen cezasızlığa ve adaletsizliğe karşı sesimizi yükselterek katılıyoruz" dedi.
 
8 Mart'a kadına yönelik devlet şiddeti ve Cumartesi Anneleri'ne Galatasaray'ın polis zoruyla yasaklanmasıyla girdikleri belirtilen açıklamada, 28 haftadır kayıplarımızla buluşma mekânımız olan Galatasaray'da gerçekleştiremedikleri kaydedildi. Kadınların erkek egemen sisteme karşı artık direndiğine dikkat çekilen açıklamada, "Baskı varsa, şiddet varsa, adaletsizlik varsa direniş de var olacak. 728. haftamızda Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle 'gözaltında kaybedilen kadınları unutmadık' diyerek buluştuk" ifadeleri kullanıldı.
 
Açıklamayı okuyan kayıp yakını kadınlar gözaltında kaybedilen kadınları unutmayacaklarını vurgulayarak, kadınların isimleri şu şekilde sıralandı:
 
-1991 yılında Cizre'de gözaltına alındıktan 18 yıl sonra yol yapım çalışması sırasında kemikleri bulunan Makbule Ökden'i unutnıayacağız!
 
 -27 Temmuz 1992 tarihinde Dersim'de gözaltına alındıktan 8 gün sonra işkenceden tanınmaz haldeki bedeni Elazığ Karşıyaka'da 14 Ağustos Kartepe'de 1992 tarihinde gömülü bulunan, Ayten Öztürk'ü unutmayacağız!
 
-Gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber Mardin/Derik'te 2 kişi ile birlikte alınamayan Rıdda Yavuz'u unutmayacağız!
 
-Eylül 1993 tarihinde Hizbullah tarafından Nusaybin ilçesinin Selahaddin Eyyubi Mahallesi'nde başına çuval geçirilerek kaçırıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Sedika Dal'ı unutmayacağız!
 
-24 Aralık 1993 tarihinde Bitlis/Tatvan/ Wanik köyündeki evlerinden kardeşi Ramazan ile birlikte askerler tarafından gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Hamide Şarll'yı unutmayacağız!
 
-24 Eylül 1994 tarihinde Dersim/ Mirik'te köye yapılan askeri operasyon sonrası kendilerinden bir daha haber alınamayan Hatun Işık, Yeter Işık, Elif Işık, Gülizar Serin ve onun 3 yaşındaki kızı Dilek Serin'i unutmayacağız!
 
-5 Ekim 1994 tarihinde İstanbul'da gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Lütfiye Kaçar'ı unutmayacağız!
 
-17 Ekim 1994 tarihinde Muş'un Hasköy ilçesine bağlı Ortaç köyünde hayvanlarını sağmak İçin gittikleri yaylada askeri bir operasyonun ortasında kalan ve kendilerinden bir daha haber alınamayan Gülnaz Tatu ve Kadriye Tatu'yu unutmayacağız!
 
-24 Ocak 1995 tarihinde Ankara'da gözaltına alınan, işkence görmüş bedeni 76 gün sonra Kırıkkale Kimsesizler Mezarlığı'nda "kimliği meçhul kişi" olarak gömülü bulunan Ayşenur Şimşek'i unutmayacağız!
 
-1 Mayıs 1995 tarihinde Diyarbakır/BismiI'de gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Hatice Şimşek'i unutmayacağız!
 
-7 Eylül 1996 tarihinde Diyarbakır/ Bağlar 'da bulunan bir eve Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı sivil polisler tarafindan yapılan baskında gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Şükran Daş'ı unutmayacağız!
 
-28 Kasım 1996 tarihinde Diyarbakır'da eşi Mahmut ile birlikte gözaltına alınan ve 2 yıl sonra kimsesiz olarak defnedildiği Cizre Asri Mezarlığı 'na ‘kimliği meçhul kişi' olarak gömüldüğü anlaşılan ancak mezarına hala ulaşılamayan Fahriye Mordeniz'i unutmayacağız!
 
-26 Eylül 1997 tarihinde Kulp-Diyarbakır yolunda otomobilleri durdurularak eşi Orhan ile birlikte beyaz Toros İle kaçırılan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Zozan Eren'i unutmayacağız!
 
-31 Mart 1998 tarihinde İzmir/Çeşme/Alaçatı'da 3 arkadaş ile birlikte gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Neslihan Uslu'yu unutmayacağız!
 
-16 Temmuz 1998 gecesi derin devlet bağlantılı Hizbullah tarafından Mersin'de kaçırılan, 21 Ocak 2000 tarihinde İşkence edildikten sonra Konya Meram'daki bir villanın bodrumunda cansız bedenine ulaşılan Konca Kuriş'i unutmayacağız!"
 
GALATASARAY'DAN VAZGEÇMEYECEĞİZ
 
Açıklama şu biçimde sona erdi:
"Gözaltında kaybedilen kadınların akıbetlerinin açıklanması ve faillerinden adil bir yargı önünde hesap sorulması talebimiz bugüne kadar karşılık bulmadı.
 
"Adalet sistemi gözaltında kaybedilen kadınlar için kamuoyunun vicdanını tatmin edecek kararları tesis edinceye kadar; onları kaybedenler, kaybetme iklimini yaratanlar hesap verinceye kadar hakikat ve adalet mücadelemizden ve kayıplarımızla buluşma mekanımız olan Galatasaray'dan vazgeçmeyeceğiz."