23 Eylül 2024 Pazartesi

Cumartesi Anneleri Galatasaray Meydanında: Nihat Aydoğan'ın akıbeti açığa çıkarılsın

Aylar süren mücadele sonucu Galatasaray Meydanını kazanan Cumartesi Anneleri, 973'üncü haftada, 30 Kasım 1994'te gözaltında kaybedilen Nihat Aydoğan'ın akıbetini sordu, gerçeklerin açığa çıkarılması ve adaletin sağlanmasını istedi.

Cumartesi Anneleri, aylardır sürdürdükleri mücadelenin ardından iki haftadır Galatasaray Meydanında. Yoğun yağışa rağmen ellerinde karanfiller ve gözaltında kaybedilenlerin fotoğraflarıyla meydana gelen Cumartesi Anneleri, 973'üncü haftalarında Nihat Aydoğan'ın akıbetini sordu.

Basın açıklamasını okuyan Sebla Arcan, 25 Ağustos 2018'den beri yasak ve polis şiddetiyle engellenen buluşmalarını gerçekleştirebilmek için verdikleri ısrarlı mücadele sonucu iki haftadır yeniden Galatasaray'da olduklarını söyledi.

973 haftadır, gözaltında kayıplar gerçeğine ve buna eşlik eden inkar, cezasızlık politikalarına dikkat çekmek için bu toprakların en uzun soluklu adalet mücadelesini sürdürdüklerini ifade eden Arcan, devletin sorumluluğunu yerine getirmesini istediklerini ifade etti.

"973 haftadır gözaltında kaybetmelere dair gerçekleri anlatmak ve onların gözaltında kaybedilişlerinin ardından ailelerine ve tüm topluma yaşatılan zulme itiraz etmek için sesimizi yükseltiyoruz. Çünkü devlet, gözaltında kaybetmelerle ilgili hakikatleri açığa çıkarma ve adaleti sağlama yükümlülüğünü yerine getirmiyor" diyen Arcan, gözaltında kaybedilenlerin akıbetinin açığa çıkarılmasının uluslararası hukuka da aykırı olduğunun altını çizdi.

"Artık yeter; bizim hakikate ve adalete ulaşma hakkımız, siz yokmuş gibi davrandığınız için yok olmaz. Haklarımızı tanıma ve hayata geçirme sorumluluğunuzu yerine getirin" diyen Arcan, Nihat Aydoğan'ın kaybedilme sürecini kamuoyuyla paylaştı.

Mardin'in Doğançay köyünde yaşayan Nihat Aydoğan'ın ve köylülerin üzerinde koruculuk dayatması ve yoğun baskı olduğuna işaret eden Arcan, Aydoğan'ın geçmişte de gözaltına alınıp işkence gördüğünü aktardı.

30 Kasım 1994'te Aydoğan'ın evinin özel tim, asker ve korucular tarafından basıldığını hatırlatan Arcan, işkence gören Aydoğan'ın elleri ve gözleri bağlı, önce Midyat Jandarma Karakolu'na, oradan da Mardin Jandarma Merkez Komutanlığı'na götürüldüğünü söyledi.

Aydoğan'dan bir daha haber alınamadığını dile getiren Arcan, yetkililerin Aydoğan'ın gözaltına alındıktan 20 gün sonra nöbetçi savcılığa sevk edildiğini ve ifadesi alınarak serbest bırakıldığını iddia ettiğini belirtti.

Bunun üzerine savcılığa başvuran Aydoğan ailesine "Eşin dağa gitmiştir, bir daha da bu kapıya gelme" dendiğini belirten Arcan, yıllar sonra Nihat Aydoğan için nüfus kütüğüne ölüm kaydı düşüldüğünü söyledi.

Ailesinin "Öldüyse mezarı nerede?" sorusunun cevapsız bırakıldığını vurgulayan Arcan, "Nüfus İdaresine ölüm bildiriminde bulunan köy muhtarı, jandarma komutanının baskısı sonucunda gerçek olmayan bu bildirimi düzenlemek zorunda kaldığını itiraf etti" dedi.

Aydoğan dosyasında etkin bir soruşturma yürütülmediğinin altını çizen Arcan, ailenin tüm başvurularının sonuçsuz bırakıldığını söyledi.

Arcan, şöyle devam etti: "Son olarak içinde Nihat Aydoğan'ın da olduğu Midyat kayıpları ile ilgili İnsan Hakları Derneği aracılığı ile tekrar başvuru yapıldı. Yapılan başvuru üzerine Midyat Savcılığı bir fezleke hazırladı. Savcılık, bu kişilerin kaybedildiklerine dair bilgi olmadığını iddia ederek, dosyayı kapatılması talebiyle Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. MİT eski yöneticisi Mehmet Eymür'ün JİTEM'in varlığı ve işlediği cinayetlerle ilgili basına verdiği röportajın ardından, avukatların Eymür'ün ifadesinin alınması talebi savcılık tarafından kabul edilmedi. Dosya halen açık, ancak adliyenin tozlu raflarında bekliyor."

Nihat Aydoğan'ın akıbetinin açığa çıkarılması ve failler hakkında etkin soruşturma yürütülmesini istediklerini belirten Arcan, "Kaç yıl geçerse geçsin; Nihat Aydoğan için, tüm kayıplarımız için, adalet istemekten, kayıplarımızı aramaktan, faillerinin yargılanarak cezalandırılmalarını talep etmekten vazgeçmeyeceğiz" dedi.

Eylem, Cumartesi Anneleri'nin karanfilleri Galatasaray Meydanına atmasıyla son buldu.

CUMARTESİ ANNELERİNE İZMİR'DEN DESTEK
Cumartesi Anneleri'nin "Kayıplar bulunsun, katillerden hesap sorulsun" mücadelesine İzmir İHD'den destek geldi. Kemeraltı'nda bir araya gelen insan hakları savunucuları, kaybedilenlerin resimlerinin bulunduğu "Kayıplar vicdanındır sahip çık" yazılı pankart açtı.

Cumartesi Anneleri'nin Galatasaray Meydanında okudukları, İHD İzmir Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Fırat Canoğlu okudu. Kayıpların bulunması, kaybedenlerin yargılanması mücadelesini sürdüreceklerini söyledi.

ANKARA
İHD Ankara Şubesi şube binasında destek açıklaması yaptı. Toplantının yapıldığı salona "Galatasaray Meydanı Cumartesi Annelerinindir" yazılı pankart asılırken, basın metnini İHD Ankara Şube Eşbaşkanı Aslı Saraç okudu.

ADANA
İHD Adana Şubesi, şube binalarında yaptıkları basın açıklaması ile Cumartesi Anneleri'ne destek verdi. "Hakikat ve adalet arayışının mekanı, Galatasaray Meydanı Cumartesi Annelerinindir" pankartının açıldığı açıklamada ortak basın metnini İHD Adana Şube Yöneticisi Belgin Işık okudu.

Basın açıklamasının ardından konuşan Adana Kadın Platformu Sözcüsü Derya Çiçek Nar, bu yıl "Savaşa, erkek devlet şiddetine karşı barışı ve eşitliği savunuyoruz" şiarıyla 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nü karşılayıp, bu günü Barış ve Cumartesi Anneleri ile Gazze ve Rojava'daki annelere atfettiklerini dile getirdi.

Nar, şöyle devam etti: "Bizler laik ve demokratik bir ülke için verdiğimiz mücadelede barış içinde eşit, adil, özgür ve şiddetsiz bir yaşamdan asla vazgeçmeyeceğiz. Buradan bir kez daha hem Cumartesi anneleriyle hem barış anneleri de Filistin'de, Rojava'da devam eden savaşta direnen kadınlara selam olsun diyoruz. Ve tutsak kadınlara, siyasi tutsak kadınlara da selam olsun diyoruz. 25 Kasım'da cumartesi günü saat 16.00'da İnönü Parkı'nda bir araya geleceğiz. Ve Atatürk Parkı'nda basın açıklamamızı gerçekleştireceğiz. Buradan bir kez de duyurmuş olalım."

MERSİN
İHD, ÖHD, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Mersin Şubeleri, Özgür Çocuk Parkı'nda yapmak istedikleri açıklama polisler tarafından, Mersin Valiliği'nin iki günlük eylem ve etkinlik yasağı gerekçe gösterilerek engellendi. Parkta açıklama yapmak isteyenler, Valilik yasağına tepki göstererek yasağın hukuksuz olduğunu vurguladı. İHD Mersin Şube Başkanı Gazi İnci,  parka karanfil bırakarak durumu protesto etti.

ANTALYA
İHD Antalya Şubesi de Atalos Meydanı'nda yaptıkları basın açıklamasıyla Cumartesi Anneleri'ne destek verdi. "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" pankartının açıldığı açıklamaya çok sayıda insan hakları savunucusu katıldı.  Ortak basın metnini İHD Antalya Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Semra Yeşilyurt okudu.

ŞIRNAK
İHD Şırnak Şubesi, Cumartesi Anneleri ile dayanışmak için Cizre'de açıklama yaptı. Sanat Sokağı'nda yapılan açıklamaya, Birca Belek Dil ve Sanat Derneği, KESK, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) katıldı. Açıklamada, "Hukuk kurallarına dayanan meşru taleplerimizde ısrar edeceğiz, Galatasaray Meydanı Cumartesi Annelerindir kayıplar bulunsun failler yargılansın" pankartı açıldı.

URFA
İHD tarafından dernek binasında yapılan açıklama öncesi salona "Kayıplarımız aramaktan Galatasaray Meydanı'ndan ve adalet talebimizden asla vazgeçmeyeceğiz" yazılı pankart asıldı. Ortak basın metnini İHD Riha Şube Yöneticisi Gökhan Dayık okudu.

ANTEP
İHD Antep Şubesi, Yeşilsu Parkı'nda basın açıklaması yaptı. "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" pankartının açıldığı açıklamada ortak basın metnini İHD Şube Eşbaşkanı Bahri Oğuz okudu. Açıklama dayanışma amacıyla yapılan oturma eylemiyle son buldu.