22 Eylül 2024 Pazar

Cumartesi Anneleri Cemal Akar için adalet istedi

Cumartesi Anneleri, 31 yıl önce gözaltında işkenceyle katledilen Cemal Akar'ın faillerini sordu, adaletin sağlanmasını istedi.

Cumartesi Anneleri 983'üncü hafta eyleminde bir kez daha barikatlarla çevrili Galatasaray Meydanı'nda yan yana geldi. Gözaltında kaybedilenlerin fotoğrafları ve karanfiller taşıyan Cumartesi Anneleri adına basın açıklamasını İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin okudu.

23 Şubat 1993 yılında sivil polisler tarafından kaçırılıp katledilen Özgürlük ve Demokrasi Partisi (ÖZDEP) Erzincan İl Sekreteri Cemal Akar'ın hikayesini kamuoyuyla paylaşan Keskin, "Cemal Akar, 25 Ocak 1993 tarihinde, çalıştığı işyerinin servis aracından inerken, görgü tanıklarının ifadelerine göre, davranışlarından istihbarat görevlileri olduğu anlaşılan kişilerce sivil plakalı bir araçla kaçırıldı. Kaçırılma olayının ardından, MİT ve JİTEM adına çalışan Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ın da kaçıranlar arasında olduğu belirlendi" dedi.

Akar'ın kaçırılmadan önce defalarca gözaltına alınıp işkence gördüğünü aktaran Keskin, Akar ailesinin Erzincan ve Dersim emniyet müdürlüklerine başvurduğunu ancak kendilerine Akar'ın gözaltına alınmadığının söylendiğini ifade etti.

'AĞIR İŞKENCE GÖRMÜŞ BEDENİ 1 AY SONRA BULUNDU'
23 Şubat 1993'te Akar'ın ağır işkence görmüş ve başından kurşunlanmış bedeninin Nazımiye'ye bağlı Doğancık köyü yakınlarında bulunduğunu belirten Keskin, "Erzincan'dan kaçırılan Akar, 130 km'lik karayolu üzerindeki dört güvenlik kontrol noktasından geçirilerek buraya getirilmişti. Normal koşullarda bu kontrol noktalarını rahatça geçmek imkansızdı ve bu durum, araçta resmi kimliği bulunan kişilerin olduğu iddiasını desteklemekteydi" dedi.

'ETKİN SORUŞTURMA YAPILMADI'
Olaydan dört ay sonra, 24 Haziran 1993 tarihli Özgür Gündem gazetesinde yayınlanan habere dikkat çeken Keskin, şöyle devam etti: "Nevşehir Cezaevi'nde tutuklu bulunan E.H. isimli kişi, Erzincan Emniyet Müdürlüğü'nde Cemal Akar'la yüzleştirildiğini, buradaki sorgulamanın ardından birlikte Tunceli Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüklerini, birkaç gün orada kaldıktan sonra araziye çıkarıldıklarını ve arazi dönüşünde sadece kendisinin araca bindirildiğini ve Cemal Akar'ı o andan itibaren bir daha görmediğini ifade etti. Bu haberin yayımlanmasından yaklaşık beş ay sonra, Tunceli Valiliği, iddiaları araştırmak yerine aynı gazetede, söz konusu iddiaları yalanlayan bir tekzip yayınlattı. Cemal Akar dosyası, etkin soruşturma yapılmadan cezasızlık zincirinin bir halkasına dönüştürüldü."

Kaybedilişinin 31'inci yılında, Akar dosyasında adaletin sağlanması için adli ve siyasi makamlara yükümlülüklerini yerine getirme çağrısında bulunan Keskin, "Kaç yıl geçerse geçsin, Cemal Akar için tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz" dedi.

Eylem, Galatasaray Meydanı'na karanfillerin atılmasıyla son buldu.