1 Ekim 2024 Salı

Cumartesi Anneleri: Asıl suçlu onlar

Hakikat arayışında sayısız engelle karşılanan Cumartesi Anneleri, kaybedilen yakınlarının akıbetini sorduğu ve suçluları teşhir ettiği için iktidar tarafından "suçlu" ilan ediliyor. 895. açıklamalarında devleti yönetenlere seslenen kayıp yakınları, "Adaletin sağlanmasına yönelik hak arama özgürlüğümüzü engelleyenler, hukuku, anayasayı yok sayanlar, asıl suçlu onlar" dedi. Cumartesi Anneleri, mücadeleden vazgeçmeyeceklerini kaydetti. 

Cumartesi Anneleri, 895. kez gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sordu, sorumluların yargılanmasını istedi. Covid-19 salgını nedeniyle bu hafta da online düzenlenen açıklamada, kayıp yakınları, "Hakikatin taşıyıcısı olmaya, inkarın, unutuşun ve cezasızlığın duvarında gedikler açmaya devam edeceğiz" dedi. 

Kayıp yakını Maside Ocak, adaletin sağlanmasına yönelik hak arama özgürlüğünün uygulanabilir olmaktan çıktığı koşullarda olduklarını belirtti. Yasaların kayıp yakınlarını susturmak ve insan hakları savunucularının çalışmalarını engellemek için kullanıldığı hukuka uzak günlerde olduklarını dile getiren Ocak, "Cumartesi Anneleri'nin yaşadığı hukuksuzluklar, engellenen toplanma özgürlükleri, yönetenler tarafından suçlu ilan edilmeleri hiç şüphe yok ki; mevcut baskı politikalarının bir parçası olarak gündeme geliyor. Kolluk güçleri tarafından gözaltına alınıp bir daha geri dönemeyen sevdiklerimize ne olduğunu sorduğumuz için suçlanıyoruz. Kolluk güçleri tarafından gözaltına alındıktan sonra varlığı inkar edilen, işkence izleriyle dolu bedenleri kimsesizler mezarlıklarına gömülen, ormanlara, uçurumlara atılan sevdiklerimizin faillerinden hesap sorulsun dediğimiz için suçlanıyoruz" dedi.

'ESAS SUÇLU DEVLETİ YÖNETENLER'
Devleti yönetenler tarafından suçlandıklarını söyleyen Ocak, "Esas suçlu onlar" diyerek tepki gösterdi. Ocak, şöyle devam etti: "Tüm başvurularımızı karşılıksız bırakanlar, gözaltında kaybetmelerin üstünü örtenler, failleri ve suçun arkasındaki güçleri ortaya çıkartmayanlar, adaletin sağlanmasına yönelik hak arama özgürlüğümüzü engelleyenler, hukuku, anayasayı yok sayanlar, asıl suçlu onlar.

'SORUMLULARIN YARGI ÖNÜNDE HESAP VERMESİ GEREKİYOR'
Kayıp davaların her zaman 'politik' olduğunu, karar mercilerinin yargıçlarla sınırlı kalmadığını biliyoruz. Türkiye'de demokratik, adil ve eşitlikçi bir yapısal dönüşüm gerçekleşmeden  bu durumun devam edeceğinin de farkındayız. Bu dönüşümün başlayabilmesi için önce yakın ve uzak tarihte yaşanan başta gözaltında kaybetmeler olmak üzere  her türden insan hakları ihlalleri ile yüzleşmek, cezasızlığı sonlandırmak ve sorumluların yargı önünde hesap vermesini sağlamak gerekiyor. 

'CEZASIZLIK DUVARINDA GEDİKLER AÇMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Koşullar ne kadar ağır olursa olsun, umutsuzluğa kapılmadan bunun için mücadele etmeyi sürdüreceğiz. İnkarın ve siyasal şiddetin binbir halinin yaşandığı bu coğrafyada hakikatin taşıyıcısı olmaya; inkarın, unutuşun ve cezasızlığın duvarında gedikler açmaya devam edeceğiz.

'GALATASARAY'DAN VAZGEÇMEYECEĞİZ'
Kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 196 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray'dan vazgeçmeyeceğiz."