25 Eylül 2024 Çarşamba

Çubuk: Sokak mücadelesini Meclise taşıyacağız

Yeşil Sol Parti İzmir 1. Bölge Milletvekili adayı Çubuk, sokak mücadelesiyle parlamento mücadelesini birleştireceklerini kaydetti. Seçimlerin Meclise kendi adaylarını taşımak için önemli olduğunu söyleyen Çubuk, ancak asıl olanın sokakta yürütülecek birleşik ve örgütlü mücadele olduğunu kaydetti. Örgütlü mücadeleden vazgeçmemek gerektiğinin altını çizen Çubuk, "Meclisin erişilmez saygınlığını yerle bir edecek, Meclis halkların özgücünü, sesini yankılandığı bir yer olacak" dedi.

Yeşiller Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) 14 Mayıs seçim çalışmalarını coşkuyla sürdürüyor. 11 Nisan'da aday tanıtımı gerçekleşirken, Yeşil Sol Parti milletvekili adayları seçim büroları açılışlarında halklar tarafından alkış, zılgıt ve sloganlarla karşılanıyor. Bu adaylardan biri de Devrimci Parti Genel Başkan Yardımcısı Burcu Gül Çubuk. Sokakta devrimci ve kadın özgürlük mücadelesinin öznesi olan Çubuk, sokak mücadelesiyle parlamento mücadelesini nasıl birleştireceğini, yürütecekleri çalışmayı Özgür Tv'de Arzu Demir'e anlattı.

İzmir 1. Bölge Milletvekili adayı olan Çubuk, 14 Mayıs seçimlerine ilişkin şu yorumu yaptı: "AKP-MHP faşizmi açısından daha tarihi, iktidarı kaybetmeye en yakın oldukları seçim."

'DEPREM BÖLGESİNDEKİ DAYANIŞMA ÖRGÜTLÜLÜĞE DÖNÜŞTÜ'
On binlerce insanın iktidarın politikaları sonucu katledildiği hayatta kalanların ise açlık, yoksulluk ve sokakta yaşamaya mahkum edildiği depremi hatırlatan Çubuk, "Büyük bir dayanışmayla devletin olmadığı yerde kendi gücümüzle çok şey başarabildiğimizi gördük. Devlet, vatandaş ilişkisi değişti. Yurttaşlar açısından devletten ziyade sol, sosyalist, demokratik örgütler daha güvenilir oldu. Deprem bölgesinde HDP ve HDK'nin çalışmaları oldukça disiplinli, düzenli ve güven verici gelişti. AKP-MHP faşizminin tüm dayanağı olan 'biz olmazsak her şey kötüye gidecek' algısı yıkıldı. Bu dayanışma bir örgütlülüğe dönüştü. Kendini göreceği yer seçim değil fakat bu seçimde biz ne kadar çok olduğumuzu göreceğiz" dedi.

'AKP-MHP FAŞİZMİ İÇİN YENİLGİNİN BAŞLANGICIDIR'
Emek ve Özgürlük İttifakı ve Yeşil Sol Parti'nin sistem içi restorasyon değil bir mücadele gücü olduğunu ve gücün de AKP-MHP faşizmi açısından tarihsel olduğunu kaydetti Çubuk ve ekledi: "Onlar için yenilginin başlangıcıdır."

'O KÜRSÜYÜ KAVGAYI VE ÇELİŞKİYİ DAHA DA DERİNLEŞTİRMEK İÇİN KULLANACAĞIZ'
Parlamentonun 2007'den bu yana ayak takımı tarafından yapısının bozulduğunu hatırlatan Çubuk, şöyle devam etti: "Parlamentoda hep makbul olmayanlarının, işçi sınıfının, feminist kadınların, Kürt özgürlük hareketinin temsilcileri yer almaya başladı. Bizim nasıl bir parlamento deneyimi açığa çıkaracağımızı gösteriyor. Geçtiğimiz dönem birçok milletvekilinin dokunulmazlığı kaldırıldı ve hapse atıldı. Bizim parlamento faaliyetimiz sokak ve hapishaneden bağımsız değil. Birbirine geçmiş durumda. Bundan sonra da böyle olacak. O kürsüyü kendimize yer yapmak için değil kavgayı, çelişkiyi daha da derinleştirmek için kullandık, kullanıyoruz. Bundan sonra daha da keskin olacak."

'MECLİSİN ERİŞİLMEZLİĞİNİ YERLE BİR EDECEĞİZ'
Kimi rütuşlarla emperyalistler, kapitalistler ve Türkiye'de egemen sermayedarlar açısından sistemin daha da güçlendirilmek istendiği bir restorasyon süreci olduğuna işaret eden Çubuk, "Bunu bozan bir pratik ortaya koymak zorundayız. Halkların barışından söz ediyoruz, İstanbul Sözleşmesini geri kazanacağız diyoruz, işçi sınıfından çalınanları ve daha fazlasını alacağız diyoruz. Türkiye ve Kürdistan'daki bütün halkların hakkını kazanacağız diyoruz. Mecliste ayak bastığımız her yerde, yoldaşlarımız Mecliste olduğu müddetçe o Meclisin erişilmez saygınlığını yerle bir edecek, Meclis halkların özgücünü, sesini yankılandığı bir yer olacak" ifadelerini kullandı.

'UMUDU, İRADEYİ VE MÜCADELEYİ TAŞIYORUZ'
Millet İttifakı ve Cumhur İttifakı'nın kadın kazanımlarını hedef almasına da değinen Çubuk, AKP için en doğru zamanın kadın katliamları, çocuk istismarı, kadınları sosyal yaşamdan izole etmek olduğunu dile getirdi. "Hakikat mücadelesi yürütüyoruz" diyen Çubuk, eleştirel yazıları nedeniyle kontrgerilla örgütlenmesi Hizbullah tarafından '99 yılında katledilen müslüman feminist yazar Konca Kuriş ve faşist tetikçi Onur Gencer tarafından HDP İzmir İl Örgütünde katledilen Deniz Poyraz'ı andı. Mücadelelerinin örnek olduğunu dile getiren Çubuk, şöyle devam etti: "Hem Hizbullah artıklarının hem de bütün katledilen yoldaşlarımızın, kız kardeşlerimizin hesabını soracağız. Hem Konca'nın hem Deniz'in adı ve anısıyla bunlara karşı mücadele yükseltiyoruz. İzmir milletvekili adayımız Canan (Kebenç Özkan) KHK'li. İhraç edilen kadınların neredeyse hiçbirinin iade edilmediğinden bahsetti. Kadın düşmanlığı buralara kadar genişlemiş durumda. AKP, Yeniden Refah Partisi, Hüdapar ve diğerlerinin hedefi zaten buydu. Kadınların belli roller dışına çıkmaması, itaat etmesi. Bunu gençler için de söyleyebiliriz. İtaatin başat olduğu bir sistem hayalleri var ve biz bu itaati kırıyoruz. Bu nedenle riskliyiz, tehlikeliyiz ve yok edilmesi gerekeniz. Kadın katilleri bu nedenle ödüllendiriliyor. Gina'nın da Dina'nın da katilleri bu nedenle cezasız bırakılmaya çalışılıyor. Bu bir erkek koalisyonu, erkek ittifakı. Yeşil Sol Partili kadınlar olarak kadın dayanışması ve kadın örgütlülüğüyle kendi özgücümüzle Hizbullath artıklarına ve AKP-MHP faşizmiyle mücadele ediyoruz. Umudu, iradeyi ve mücadeleyi taşıyoruz."

'ONLARIN KORKUSU BİZİM GÜCÜMÜZDÜR'
Cumhur İttifakının seçim beyannamesinin AKP-MHP faşizminin korkusunu gözler önüne serdiğini kaydeden Çubuk, Hizbullah'la yapılan anlaşmanın da bu korkudan kaynaklandığını söyledi. Çubuk, "Bu korku bizim hiç yaşamadığımız bir korku. Her zaman için bütün şiddete, baskıya ve zulme karşı ayakta kalandık. Onların korkusu bizim gücümüzdür" diye vurguladı.

'MÜCADELE HALKLARIN BİRLEŞİK MÜCADELESİYLE YÜRÜTÜLMELİ'
İzmir'de yürütecekleri çalışmayı ilişkin de bilgi veren Çubuk, İzmir halklarının hesaplaşma gününü beklediğini söyledi. İzmir'de çevre katliamlarının çok yoğun olduğunu bunun için ekoloji mücadelesi yürüteceklerini, kadın örgütleriyle ilişki kuracaklarını, LGBTİ+'larla ilişki kuracaklarını, halkın tüm sorunlarına temas etmeye çalışacaklarını söyleyen Çubuk, kentte ciddi bir adalet mücadelesi olduğunu da ekledi. Halklara bir vaatte bulunmadıklarını, nasıl mücadele yürüteceklerini anlattıklarını aktaran Çubuk, "Bu mücadelenin de birkaç vekille değil halkların birleşik mücadelesiyle olacağını anlatıyoruz. Çalışmamızı bunun üzerine kurulu, bu da büyük bir dinamik ve umut" dedi.

'ÖNEMLİ OLAN ÖRGÜTLÜ VE MÜCADELEDİR'
"Hayal satmıyoruz, masal anlatmıyoruz, büyük vaatler yerine mücadele kararlılığı ve inancıyla birleşik mücadele tartışması yürütüyoruz" diyen Çubuk, her coşkulu ruhun bunun bir karşılığı olduğunu dile getirdi ve şu çağrıyla devam etti: "Mücadelemiz seçim günü bitmeyecek. Seçim bir merhale fakat önemli bir merhale. Seçime kendi adaylarımızı Meclise sokmak için önem vermeliyiz. Ama halkların güven içinde yaşamasını sağlayacak olan örgütlü mücadeledir, örgütlü güçtür. Bundan vazgeçmemek gerek ve güçlendirmek gerek."