25 Eylül 2024 Çarşamba

Çiçek: Hüda-Par ile ilişkisi AKP'nin Kürdistan'da yenildiğinin itirafıdır

Cumhur İttifakının paramiliter örgütlerinden Hüda-Par ilişkisini değerlendiren Yeşil Sol Parti milletvekili adayı HDK Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek, AKP-MHP iktidarının toplumsal muhalefeti zayıflatma ve parçalama operasyonları tutmayınca daha gerici ve faşist bir iktidar ittifakına yöneldiğini kaydetti. Bu durumun iktidarı başka bir çıkar yolu olmadığını ve Kürdistan'da kaybettiğinin itirafı olduğunu vurgulayan Çiçek, AKP-MHP gibi faşist yapıların güç kaybettikçe silaha ve zora başvurduğunu hatırlattı. Seçim yenilgisini hazmedemeyen iktidarın oyları gasp etme girişimine başvuracağına dikkat çeken Çiçek, oyları için sandık başında bedel ödeyen bir halk olduklarını kaydederek bu deneyimle hareket etmek gerektiğini söyledi. 

14 Mayıs seçimlerine sayılı günler kaldı. Partiler seçim hazırlıklarını sürdürürken, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) seçim bürolarına saldırılar, seçim stantlarında provokasyon girişimleri yaşandı. Ancak Yeşil Sol Parti üyeleri provokasyonları boşa çıkararak oy istemeye ve sandıklara sahip çıkma çağrılarını sürdürüyor. 

Öte yandan Cumhur İttifakına sonradan dahil olan Hüda-Par ve Yeniden Refah Partisi, seçim beyanlarıyla da gündemde epey yer tuttu. Ancak Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, binlerce Kürdü katleden paramiliter Hüda-Par'ı destekledi. Erbakan, "PKK ve HDP'ye karşı sandık güvenliği için ittifakta yer alması gerekiyor" iddiasında bulundu. 

AKP-MHP iktidarının 14 Mayıs seçim sonuçlarını kaybettiği takdirde bunu hazmedeyerek halkların oylarını gasp etme girişiminde bulunacağı geçmiş yılların örnekleriyle tahmin ediliyor. Yeşil Sol Parti milletvekili adayları oy isterken aynı zamanda sandıklara da sahip çıkmaya çağırıyor. Yeşil Sol Parti'nin milletvekili adayı HDK Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek, Özgür Tv'den Arzu Demir'in programında seçim ve sandık güvenliğine ilişkin aldıkları tedbirleri aktardı, Hüda-Par ilişkisini değerlendirdi. 

'İKTİDARIN BEKASI İÇİN BAŞKA BİR ÇIKAR YOLU OLMADIĞININ GÖSTERGESİ'
AKP-MHP iktidarının uzun süredir toplumsal muhalefeti hem zayıflatmaya hem de parçalamaya çalıştığını belirten Çiçek, "Bunlardan sonuç alamayınca aşama aşama daha gerici ve faşist bir iktidar ittifakına doğru inşa sürecine girildi. Bu yönüyle ele aldığımızda AKP-MHP iktidarının karşısındaki güçleri zayıflatma, parçalama operasyonlarının tutmadığının da göstergesi. Faşist iktidarın bu çaresizlik sürecinde daha gerici, daha faşist bir iktidara doğru yol aldığını, bir yönüyle de kendi bekası açısından başka bir çıkar yolunun olmadığının göstergesi" dedi. 

'ÖZEL SAVAŞ ÖRGÜTLENMESİNİ DEVLETİN ORTA YERİNDE ÖRGÜTLEYECEK'
Hüda-Par'ı değerlendirirken temel olanın devlet karakteri olduğunu söyleyen Çiçek, seçimler ve sonrası süreci değerlendirirken devlet içerisinde özel savaş örgütlenmesinin daha fazla güçlendiğini, iktidara oturduğunu kaydetti. Çiçek, şöyle devam etti: "Özellikle Hüda-Par ile geliştirilen ilişki ve Erbakan'ın açıklaması şöyle değerlendirilmeli sadece seçim hattında değerlendirilecek iş değil. Toplumun ciddi kaygısı var aşabileceğimizi söylüyoruz. Onların karşısında kendi direnişimiz olacak, iddiamız olacak, inadımız olacak. Ama AKP-MHP iktidarı olası seçim kaybında, seçim sonrasında özel savaş örgütlenmesini, devletin tam da orta yerinde örgütleyeceğinin mesajını veriyor.

'AKP'NİN KÜRDİSTAN'DA YENİLDİĞİNİN İTİRAFIDIR'
Kürdistan ayağına baktığımızda Hüda-Par'la geliştirilen ilişki AKP iktidarının yıllardır Kürdistan'da 'Kürt seçmeni nezdinde en büyük oyu alan partiyim, Kürt halkının en çok teveccüh gösterdiği partiyim' söylemini de boşa çıkaran bir durum. AKP'nin bu yalanı da ortay açıktı. Hüda-Par gibi bir yapıya Kürdistan'da ihtiyaç duyuyorsanız bu Kürdistan'da ne kadar silindiğinizi, Kürt halkının nezdinde ne kadar itibarsız haline geldiğinizin göstergesi. Bir yönüyle de AKP'nin Kürdistan'da yenildiğinin bir yönüyle itirafıdır."

'KORKU VE KAYGILARI TAVAN YAPMIŞ'
AKP'nin açmazda ve çıkmazda olduğuna dikkat çeken Çiçek, Hüda-Par'la geliştirilen ilişkinin ikinci boyutunu da şöyle açıkladı: "Kendinizi devlet olarak kodluyorsunuz ve her türlü güvenliğin garantisini aldım diyorsunuz. Ama o kadar kaygı ve korku tavan yapmış ki olası bir hezimet durumunda özellikle Kürdistan'da zor yoluyla sandıkları gasp etme yollarını arıyorsunuz. Hüda-Par'la sadece bunun ittifakını yapıyorsunuz. Hüda-Par'a diyorsunuz ki '90'lardaki gibi vurucu gücüm ol ben de sana parlamentoda yer açarım'. Düne kadar Hüda-Par gibi yapıları 'Kürt Haması' olarak değerlendiriyorduk ama şu anda Hamas olmaktan çıkıp vurucu güce, fiziki güce dönük bir örgütlenme aracı haline getirildiğini, karşılıklı özel savaş gücü haline getirildiğini gördük."

'OYUNU KORUMAK İÇİN BEDEL ÖDEMİŞ BİR HALK VAR  KARŞILARINDA'
Yeşil Sol Parti olarak halklara sandıktan çıkan iradenin gasp edilmesine karşı mücadele çağrısı yaptıklarını belirten Çiçek, "Karşısında deneyimli olan sandığını, oyunu, iradesini korumak için sandık başında bile bedel ödemiş bir gelenekten bahsediyoruz. Özgürlük, demokrasi mücadelesine yönelik iddiamız ve inancımız var. AKP-MHP iktidarı ittifakının olası bir seçim hezimetinin önüne geçmek için sandıkları gasp etmek istiyor. Yeşil Sol Parti'ye oy vermiş, vermemiş tüm AKP karşıtı bloğu şuna davet ediyoruz halkın kendisini olası bir gasp durumunda gerçekten oyuna sahip çıkması yönünde örgütlemeye, bilinçlenmeye çağırıyoruz" ifadelerini kullandı. 

'FAŞİST REJİMLER GÜÇ KAYBETTİKÇE ZORA VE SİLAHA BAŞVURUR'
Halkın yoksulluk ve baskı politikalarından dolayı muazzam bir öfkeyle dolu olduğunu ve iktidarın gitmesini istediğini kaydeden Çiçek, böyle bir birikimin kolaycılığa evrilmemesi gerektiğini söyledi. "Nasılsa giderler, nefret ediyorlar kolaycılığına kaçmayalım, gidecekler ama öte taraftan da şöyle bir karamsarlığa da kapılmayalım ne yaparsak yapalım darbe koşullarını oluştururlar, kaos ve savaş senaryosuyla halk iradesini gasp ederler, bunlar gitmeyecek, sandıkta kaybetmeyecekler" diyen Çiçek, AKP-MHP gibi faşist yapıların örgütlü halk karşısında çaresiz olduğunu hem bu topraklarda hem de dünya devrim tarihinde görüldüğünü hatırlattı. Faşist rejimlerin güç kaybettikçe silaha ve zora başvurduğunun altını çizdi, "Bu onların doğal karakteridir. Halklardan koptuklarının, halkın rızasını alamadıklarının göstergesidir. Daha çok silaha, zora dayanacaklar ama biz de bunun karşısında son derece sağ duyulu,bilinçli ama bir o kadar da örgütlü olmak zorundayız. Müşahitlerle, sandık görevlileriyle yeri geldiğinde görevli arkadaşların yanında güçlerimizi birleştirerek sandıklara sahip çıkmalıyız" çağrısı yaptı.