30 Eylül 2024 Pazartesi

Çepni: Suruç katliamı failleri neden korunuyor

HDP Milletvekili Murat Çepni, üzerinden 5 yıl geçen Suruç katliamını yeniden Meclis gündemine getirdi. Suruç katliamı ve sonrasında açılan davada yaşananları hatırlatan Çepni, katliamda sorumluluğu olanların neden yargılanmadığına dikkat çekti.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Murat Çepni, Suruç katliamının 5. yıldönümü yaklaşırken, Meclis'e verdiği soru önergesinde ailelerin adalet mücadelesine dikkat çekti. Katliamın üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen sorumluluğu bulunan üst düzey kamu görevlileri hakkında hiçbir işlem yapılmadığını belirten Murat Çepni önergesinde, ailelerin ve avukatların oluşturduğu Suruç İçin Adalet Platformu'nun çalışmalarının da polis tarafından engellendiğine yer verdi.

Murat Çepni, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın yanıtlaması için verdiği önergenin gerekçesinde, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu'nun (SGDF) çağrısıyla yapılan çalışma aktarıldı. Suruç'ta yaşananları özetleyen Çepni önergede şunları kaydetti: 

"20 Temmuz 2015 tarihinde, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu'nun (SGDF) çağrısıyla, Kobane'ye oyuncak ve insani yardım malzemeleri götürmek için Suriye sınırındaki Suruç ilçesine gelen 300 kişi, yardım etkinliğine ilişkin Amara Kültür Merkezi bahçesinde basın açıklaması yaptıkları sırada cihatçı terör örgütü IŞİD üyesi Abdurrahman Alagöz tarafından bir canlı bomba saldırısı düzenlenmiş, saldırıda 33 kişi hayatını kaybetmiş, 100 kişiden fazlası yaralanmıştır. Katliamdan 19 ay sonra iddianame hazırlanmıştır. Tek tutuklu sanık 10 Ekim 2015 tarihinde meydana gelen Ankara Gar katliamını planlayanlardan biri olan Yakup Şahindir. Suruç katliamına ilişkin dönemin İlçe Emniyet Müdürüne 'görevi ihmal ve kötüye kullanma' suçundan 7 Bin 500 TL para cezası verilmiştir. İlçe Emniyet Müdürüne verilen sembolik cezanın dışında katliamda sorumluluğu bulunan üst düzey kamu görevlileri hakkında hiçbir işlem yapılmamıştır. Katliamın üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen bu konuda etkili bir araştırma yapılmamış, gerçek failler yargılanmamıştır.

"Suruç'ta gerçekleştirilen katliam sonrasında, soruşturmaya gizlilik kararı ve yayın yasağının getirilmesiyle gerçeklerin kamuoyundan gizlenmeye çalışıldığını savunan hukuk örgütleri ve hukukçular, barış, adalet ve katliamın aydınlatılması için davanın soruşturma sürecine müdahil olmak amacıyla “Suruç İçin Adalet Platformunu oluşturmuşlardır. Suruç İçin Adalet Platformu ve ailelerin kamuoyunu dava süreciyle ilgili bilgilendirmek çabaları da kolluk güçleri tarafından engellenmektedir."

HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni şu soruları yöneltti:

-20 Temmuz 2015 Suruç katliamı ve 10 Ekim 2015 Ankara gar katliamı faillerinin cihatçı İŞİD militanları olduğu bilinmektedir. Topluma korku salmak, düşmanlaştırmak ve kutuplaştırmak amacıyla yapıldığı aşikâr olan katliamlarla ilgili planlayan, uygulayan, faillerin belirlenmesi için gerekli adli ve idari araştırmalar detaylı bir şekilde yapılmış mıdır? Katliamlarda görevini ihmal eden kamu görevlileri tespit edilmiş midir? Katliamda sorumlu olan bütün kişilerin yargılanmamalarının gerekçesi nedir?

-DNA testleri sonucunda intihar bombacısının 20 yaşındaki Adıyaman Üniversitesi Makine Mühendisliği öğrencisi Şeyh Abdurrahman Alagöz olduğu tespit edilmişti. Katliam öncesi canlı bomba Şeyh Abdurrahman Alagöz'ün telefonlarının dinlendiği, aynı zamanda Ankara katliamının canlı bomba faili olan abisi Yunus Emre Alagöz'ü arayarak 'hakkını helal et' dediği basına yansımıştır. Ayrıca Suruç İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne olay günü canlı bomba saldırısı olabileceğine dair istihbari bilgi gönderildiğine dair tutanaklar dava dosyasına girmiştir. Buna rağmen neden önlem alınmamış, katliam engellenmemiştir? Sorumlular hakkında hangi işlemler yapılmıştır? İntihar bombacısı Abdurrahman Alagöz'ün polis tarafından önce gözaltına alınıp sonra serbest bırakıldığı iddiaları da vardır. Bu iddialar doğru mudur? Bu konuda kamuoyuna bilgi verilecek midir?

-Katliam tanıklarının anlatımına göre; katliam anında motosikletli bir şahsın Amara Kültür Merkezi önünden geçerek bir işaret yaptığı, katliam sonrasında bu şahsın halk tarafından yakalanarak Amara Kültür Merkezinde polise teslim edildiği, isminin Abdullah Ömer Aslan olduğu anlaşılan bu şahsın çantasında siyah IŞİD bayrağı bulunduğu, polisin şahsın sakalını traş ederek Amara Kültür Merkezi'nden çıkardığı, telefonundan Suriye numaraları ile görüşmeler yaptığının tespit edildiği, ancak buna rağmen sadece tutanak tutulup ifadesi dahi alınmadığı ortaya çıkmış, ana katliam davasında yaralı ve tanık anlatımları doğrultusunda bu şahıs hakkında Mahkemece suç duyurusu yapılmış ve yeniden soruşturma açılmıştır. Ancak 1 yıla yakın süren soruşturma neden hala tamamlanmamış ve neden bu şahıs hakkında yakalama-tutuklama işlemi yapılmamıştır?

-Katliamdan önce saldırının olacağına dair raporların olduğu iddia edilmektedir. Davada sembolik para cezası verilen dönemin Suruç İlçe Emniyet Müdürü dışında katliama engel olmayan, katliam sonrası gerekli incelemeleri ve araştırmaları yapmayan, görevlerini yerine getirmeyen sorumlu polislerin ve kamu görevlilerinin de davaya katılması için hükümetinizin bir çalışması var mıdır?

-2015 yılından bu yana değişik şehirlerde başta aileler ve demokratik kitleler tarafından düzenlenen Suruç saldırısını protesto eylemlerinin engellenmesinin gerekçesi nedir? Kamuoyunun, Anayasa ile güvence altına alınmış olan toplantı ve gösteri hakkının kullanılmasının engellendiğini düşünmüyor musunuz?

-Şimdiye kadar tutuklu sanık Yakup Şahin'in duruşma salonuna getirilmemesinin gerekçesi nedir? Sanığın ailelerin ve avukatların önünde yargılanması için Hükümetinizin bir girişimi olacak mıdır?

-Suruç katliamında yaşamını yitirenlerin cenazesine katıldığı için aileler dahil kaç kişi yargılanmıştır? Kaç kişiye ceza verilmiştir.

-Katliamın ardından Suruç'ta yakınlarını kaybedenler Suruç Aileleri İnisiyatifi'ni kurmuşlardır. Aileler yargının çabuklaştırılmasını davanın sonuçlanmasını talep etmektedirler. Yargının çok yavaş işlemesinin gerekçesi nedir? Davanın biran önce karara bağlanması için Hükümetinizin bir girişimi olacak mıdır? 

-Türkiye'de IŞİD tarafından gerçekleştirilen kaç eylem olmuştur? Bu eylemlerle ilgili kaç kişi tutuklanıp ceza almıştır? Kaç kişi serbest bırakılmıştır?