Çepni Meclis'te halklara çağrı yaptı: Yan yana gelirsek yerle bir ederiz
HDP İzmir Milletvekili Çepni, Meclis'te yaptığı konuşmada, Madımak anmalarına yönelik saldırıları kınadı. İşkencenin, bu ülkede sistematik uygulandığına dikkat çeken Çepni, Meclis kürsüsünden halklara çağrı yaptı: "İşte bu zihniyetten, işkenceyi, katliam siyasetini bir yönetme biçimi olarak benimseyenlerden kurtulmak bizim elimizde. Elimizden işimizi, ekmeğimizi alanlar, gözkoyanlar bu işkencecilerle aynı zihniyettendir. Cesaret ve kararlılıkla yan yana geldiğimizde bu ceberut sistemi, emin olun, yerle bir edebiliriz."
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Murat Çepni, Meclis Genel Kurulu'nda Sivas anmalarına yönelik polis saldırıları, işkence ve "çoklu baro" teklifine ilişkin konuştu.
Dün akşam Ankara Tuzluçayır'da yapılmak istenen Madımak anmasına polisin saldırdığını hatırlatan Çepni, "Eğer 27 yıl önce gerçekleşen katliamda, diri diri yakılan 33 canımızı anmamızın önüne kim geçmek istiyorsa, bu ancak ve ancak katliamı sahiplenenlerdir ve ortak olanlardır. Katliama ortak olan aklın 27 yıl sonra hala canlı ortada duruyor oluşudur" dedi.
Sivas'ta katledilenleri anmaya devam edeceklerini ve katillerin cezalandırılması için mücadele edeceklerini vurgulayan Çepni, "Sivas'ın ışığı sönmeyecek" diyerek, katledilen 33 kişiyi andı.
'İŞKENCE BİR YÖNETME BİÇİMİ'
İşkencenin bu coğrafyada bir yönetme biçimi olduğunu vurgulayan Çepni, işkencecilere sahip çıkanların da sorumlu olduğun söyledi.
Çepni, geçtiğimiz günlerde Diyarbakır'daki evine yapılan baskında gözaltına alınan Rojbin Çetin'in saatlerce evinde işkenceye maruz kaldığını ve hastane yerine hala gözaltında olduğunu söyledi. Çepni, "Biz işkenceyle hesaplaşmayan AKP iktidarının işkence suçu işlediğini tekrar tekrar söylemeye devam ediyoruz" dedi.
'İŞTE EN VAHŞİ ÖRNEĞİ...'
8 Mart 2018 yılında Lübnan'da gözaltına alınarak Türkiye'ye iade edilen Ayten Öztürk'e yönelik işkenceyi hatırlatan Çepni, işkencenin sistematik olduğunu vurguladı.
Çepni, Öztürk'ü 6 ay boyunca gözaltında tutan işkencecilerin tehdit içerikli sözlerini Meclis kürsüsünden okudu: "Bana seninle ilgili sonsuz yetki verildi. Bu devlet seninle ilgili özel uçak kaldırdık. Kaçamazsan konuşmazsan buradan çıkamazsın. Burada süre sınırı yok. bir allah bir biz varız, Bizi devlet yetiştirdi. Her tür donanıma sahibiz, kırık olsa alçıya alırız, organ gerekiyorsa naklini yaparız."
Öztürk'ün, tam olarak neresi olduğu bilinmeyen ve açıklanmayan bir devlet dairesinde aylarca işkence gördüğünü söyleyen Çepni, şunları söyledi: "Bu işkence kelimenin gerçek anlamıyla, vahşet. Gözü 24 saat kapalı, tüm vücuduna elektrik veriliyor, bayıldığında revire götürülüyor orada kremler sürülüyor iyileşince tekrar ters askı, falaka, elektrik... Bunlar tam 6 ay sürüyor.
"Ayten Öztürk, 28 Ağustos 2018'de Ankara'da bir açık alan bırakılıyor. Hemen etrafını polis sarıyor ve hakkında ihbar olduğu için gözaltına alınarak, tutuklanıyor. İşkence izlerini gösteriyor ama savcı bakmıyor, dikkate dahi almıyor.
"Baroların hedef alınmasının bir amacı da işkencenin önlenmesine karşı mücadelenin engellenmesidir."
MECLİS KÜRSÜSÜNDEN HALKLARA ÇAĞRI: YAN YANA GELDİĞİMİZDE YERLE BİR EDERİZ
Çepni, AKP sıralarından kendisine sataşan milletvekillerine, "Ben size değil, halkımıza sesleniyorum" diyerek, şu çağrıyı yaptı: "Benim buradan çağrım halkımıza; işte bu zihniyetten, işkenceyi, katliam siyasetini bir yönetme biçimi olarak benimseyenlerden kurtulmak bizim elimizde. Elimizden işimizi, ekmeğimizi alanlar, gözkoyanlar bu işkencecilerle aynı zihniyettendir. Karanlığın en koyu olduğu anda olduğumuz doğrudur fakat bu an aydınlığa en yakın olduğumuz andır. Cesaret ve kararlılıkla yan yana geldiğimizde bu ceberut sistemi, emin olun, yerle bir edebiliriz."