1 Ekim 2024 Salı

Çepni: İktidar Ayder'i coğrafi haritadan silecek bir karar aldı

HDP İzmir Milletvekili ve Meclis Çevre Komisyonu üyesi Çepni, Danışta'ın iptal kararına rağmen Yeşil Yol'un 2. etabı için DOKA üzerinden bütçe ayrılmasına tepki gösterdi. İktidarın rant odaklı, insan ve doğa düşmanı bu politikalarıyla Ayder'i coğrafi haritadan silecek bir karar aldığını vurgulayan Çepni, topyekün yürütülen bu doğa düşmanı politakalara karşı birleşik mücadele çağrısı yaptı. 

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Karadeniz Bölgesi'nde 8 ilin doğa harikası yaylalarını talan ederek, bu yaylaları birbirine bağlayacak 2600 kilometre uzunluğundaki Yeşil Yol projesini durdurdu. Ancak, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'na bağlı Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı'nın (DOKA) projenin 2. etabı için bütçe ayırdığı ortaya çıktı. Rize İl Özel İdaresi de bu bütçeye başvurmaya karar verdi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili ve Meclis Çevre Komisyonu üyesi Murat Çepni, kararı ETHA'ya değerlendirdi. Çepni, projenin yapılacağı güzergaha yapılacak tesislerle, hem de yol yapımı sırasında ortaya çıkacak mıcırlarla birlikte büyük bir çevre tahribatının yaşanacağına dikkat çekti.

'TURİZM DEDİKLERİ, SERMAYENİN ŞİRKETİNE DÖNÜŞTÜRÜLMESİ'
Orman ekosisteminin parçalanacağını, doğal yaşamın engelleneceğini ve bir bütün olarak betonlaşmaya neden olacağından dolayı da bu projeye karşı çıktıklarını ifade eden Çepni, "Aynı zamanda yaylaların yapısı gereği kültürel anlamda birbirlerine bağlı olması doğru değil. Herkes kendi yaylasına ayrıca çıkar. Birbirine bağlamak demek, turizme açmak demek. Ancak turizmden kastımız esas olarak büyük şirketlerin rant kapısı haline gelen bir projeden bahsediyoruz. Yoksa yaylalar zaten yerleşik olan insanların, oraları gezmek isteyen vatandaşların her yıl belirli bir zaman geçirdiği, doğal koşullarda kaldığı bir yer. İtiraz ettiğimiz şey esas olarak; tesisleştirilerek, bitmez bir projeye dönüştürülerek, halksızlaştırılarak, insansızlaştırılarak tümüyle sermayenin şirketine ve dışarıdan gelecek paralı turizme dönüştürülmesi" dedi.

'İKTİDAR BİTMİŞ AYDER'İ COĞRAFYADAN SİLECEK'
Danıştay'ın projenin durdurulması yönünde karar verdiğinde zaten yol yapımının neredeyse bittiğine dikkat çeken Çepni, "Fakat bu kararı da dinlemeyen iktidar ve bakanlık ikinci etap için yeni bir bütçe planlaması yaptı, Doğu Karadeniz Ajansı (DOKA) üzerinden. DOKA denilen kurum henüz somutlanmamış olmakla birlikte çok sayıda projenin yürütücüsü olacak. Burada sorun şu iktidar Ayder'i bitirmişti, ihanet ettiğini söylemişti. Geçtiğimiz günlerde yeniden 'Ayder'i göreceksiniz' diyerek yeniden Ayder'e el attı. 5 yıldızlı otel kurarak ihanete devam edecek, bitmiş Ayder'i tümüyle coğrafyadan silmek üzere karar almış oldu" şeklinde konuştu.

Hali hazırda bütün bölgedeki yapılaşma, dere yataklarına kurulan HES projeleri, kurulan inşaatlar ve iklim krizi kaynaklı sellerden dolayı bölgenin riskli halde olduğunu vurgulayan Çepni, Karadeniz'in kurtarılması için yapılacakların acilen konuşulması gerektiğini söyledi. Çepni, betonlardan arındırılması, yatakların işgalinden vazgeçilmesi, denizle dereler arasında bariyer oluşturan sahil yolun belkide yeniden düzenlenmesi için acil eylem planına ihtiyaç olduğunu kaydetti, "İktidar bunları yapmak yerine, helikopterle dolaşarak kuracağı tesislerle hangi alanı talan edeceğini, hangi yeri alıp şirketlere vereceğini belirleme derdinde" dedi.

'BU TESİSLER SONSUZ YIKIM PROJESİDİR'
"Samsun'dan Artvin'e kadar yaylaları birbirine bağlamak" iddiasıyla yapılmak istenen Yeşil Yol Projesi'nin aslında yayları "şirketlere hortumlama" projesi olduğunu söyleyen Çepni, şöyle devam etti: "Bir yol yaptığınızda bir süre sonra tesis, bir süre sonra benzinlik, bir süre sonra da otel bitiverir. Dolayısıyla bu tesislerin, projelerin sonu gelmez. O yüzden sonsuz yıkım projesidir."

'ORTAK MÜCADELE YÜRÜTMEZSEK KAZANMA ŞANSIMIZ YOK'
"AKP iktidarı hem doğaya hem insana karşı kelimenin gerçek anlamıyla savaş açmış durumda. Bu savaş, sırf etrafındaki şirketlerin, kendi cebini doldurma üzerine kurulu. Bunun için yapamayacağı şey, kesemeyeceği ağaç, yok edemeyeceği orman, tahrip edemeyeceği hiçbir yayla yok. Hasankeyf'te ne yaptıysa, Dersim'de ne yapıyorsa, toplam Karadeniz'de ne yapıyorsa, Çanakkale'de Kazdağları'na karşı ne yapıyorsa, yapmaya devam edecek. Gözünü karartmış durumda. Kazdağları'ndan Yeşilyol'a, Karadeniz'de HES'lerden sular altında kalan Hasankeyf'e, Dersim'de Şırnak'ta ormanların 'güvenlik gerekçesiyle' bizzat güvenlik güçleri tarafından yakılmasına karşı mücadele ortaklaştırılmazsa, bu konuda birleşik bir ekoloji, demokrasi mücadelesi geliştirilmezse; ne Dersim'i, ne Karadeniz'i, ne Ege'yi, ne Aydın'ı kurtarma şansımız yok. Buradan AKP/MHP iktidarına sesleniyoruz: bu politikalardan vazgeçin. Halkımıza da mücadele çağrısı yapıyoruz."