'Cemil Kırbayır'dan ve tüm kayıplarımızdan vazgeçmeyeceğiz'
Kayıp yakınlarının okuyamadığı Cumartesi Anneleri 967. hafta basın metni birçok kentte eş zamanlı eylemlerde okundu.
Galatasaray Meydanı iradesinden vazgeçmeyen Cumartesi Anneleri 26. haftasında da işkenceyle gözaltına alındı. Kayıp yakınlarının okuyamadığı 967. hafta açıklaması İnsan Hakları Dernekleri (İHD) şubeleri tarafından eş zamanlı eylemlerle okundu.
İZMİR
İHD İzmir Şubesi, Konak Eski Sümer Bank Önünde basın açıklaması yaptı. "Kayıplar belli failler nerede" ve "Kayıplar vicdandır, sahip çık" pankartlarının açıldığı eyleme Barış Vakfı Başkanı Hakan Tahmaz, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Genel Sekreteri Coşkun Üsterci, HDP İzmir yöneticileri ve çok sayıda kişi katıldı. katıldı. Basın metnini İHD İzmir Şube Yöneticisi Fırat Canoğlu okudu.
ANKARA
İHD Ankara Şubesi, basın toplantısı düzenledi. Açıklamanın yapıldığı salona “Galatasaray Meydanı Cumartesi Annelerinindir” pankartı asıldı.
ADANA
İHD Adana Şubesi, "Hakikat ve adalet arayışının mekanı, Galatasaray Meydanı Cumartesi Annelerinindir" pankartıyla açıklama yaptı. Basın metnini İHD Adana Şube Başkanı Avukat Yakup Ataş okudu.
MERSİN
İHD, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Mersin Şubeleri, Özgür Çocuk Parkında açıklama yaptı. “Cumartesi Anneleri yalnız değildir” pankartının açıldığı eyleme Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mersin İl Örgütünün yanı sıra çok sayıda kurum temsilcisi de destek verdi. Basın metnini ÇHD Mersin Şube Başkanı İsmail Bozkurt, okudu.
VAN
İHD Van Şubesinin açıklaması, Van Valiliği'nin aldığı 4 günlük “eylem ve etkinlik” yasağı gerekçe gösterilerek engellendi. Polis, İHD binası önüne barikat kurarak, kimsenin dışarıya çıkmasına izin vermedi. İHD Van Şube Yönetim Kurulu üyesi Heval Sinan Aras, Valiliğin aldığı kararın anayasaya aykırı ve keyfi bir karar olduğunu söyledi. Basın açıklamasına katılanlar, Van Valiliği'nin aldığı yasak kararını, alkış ve oturma eylemi yaparak protesto etti.
URFA
İHD Urfa Şubesi, şube binasında basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantının yapıldığı salona “Kayıplarımızı aramaktan, Galatasaray Meydanından ve adalet talebimizden vazgeçmiyoruz” yazılı pankart asıldı. Toplantıya, İHD Urfa şube yöneticilerinin yanı sıra Emek ve Demokrasi Platformu katıldı. Basın metnini İHD Serdil Îzol okudu.
ANTEP
İHD Antep Şubesi Yeşilsu Parkı'nda basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya, HDP Antep İl Örgütü de destek verdi. “Kayıplar bulunsun failler yargılansın" yazılı pankartın açıldığı açıklamada, basın metnini İHD Antep Yöneticisi Tarık Alpdoğan okudu.
'CEMİL KIRBAYIR'DAN VA KAYIPLARIMIZDAN VAZGEÇMİYORUZ'
Cumartesi Anneleri 967. hafta basın açıklaması şöyle: “Cemil Kırbayır'dan ve akıbetleri karanlıkta bırakılmak istenen tüm kayıplarımızdan vazgeçmeyeceğiz Türkiye'de gözaltında kaybetme suçunda hukuksal ve siyasal faktörlerin etkisiyle gözaltında kaybedilenlerin aileleri için tüm hak arama kanallarının kapatılmış olması nedeniyle sesimizi kamuoyuna ve devleti yönetenlere duyurmak için ifade ve toplanma özgürlüğümüzü kullanmaya çalışıyoruz. Ancak, sesimizi duyurma mekanı olarak seçtiğimiz Galatasaray Meydanı 5 yıldır bize kapatılmış durumda. Oysa Anayasa Mahkemesi, kamuoyu oluşturmak amacıyla Galatasaray'da basın açıklaması ve oturma eylemi yapmamızı toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının olağan kullanımı olarak değerlendirdi ve idarenin bu hakkın kullanımını kolaylaştırma görevi olduğuna da vurgu yaptı. Buna rağmen idare, Anayasa Mahkemesi kararlarını yok sayıyor. Sembolik sayıda kayıp yakını ve hak savunucusu ellerimizde karanfillerle Galatasaray Meydanı'na ulaşmaya çalıştığımızda polis ablukası ile engelleniyor ve kelepçelenerek gözaltına alınıyoruz.
'DOSYA ZAMANAŞIMI GEREKÇESİYLE KAPATILDI'
"967. haftamızda yine polis şiddeti ve gözaltılarla Cemil Kırbayır dosyasını Galatasaray'dan kamuoyu ile paylaşmamız engellendi. Kars Eğitim Enstitüsü öğrencisi Cemil Kırbayır, 13 Eylül 1980 tarihinde Ardahan'ın Okçu Köyü'ndeki evinden devletin güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındı. 8 Ekim tarihinden sonra gözaltı merkezine giden aileye, 'Oğlunuz firar etti, bir daha onu sormaya gelmeyin' denildi. Her yolu deneyen baba İsmail Kırbayır'ın ömrü oğlunu bulmaya yetmedi, Cemil'i aramayı anne Berfo Kırbayır sürdürdü. 05 Şubat 2011 tarihinde dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile Dolmabahçe Sarayı'nda görüşen Cumartesi Anneleri'nin arasında 103 yaşındaki Berfo Kırbayır da vardı. Bu görüşmenin ardından Erdoğan'ın talimatı ile Cemil Kırbayır'ın akıbetini araştırmak üzere bir meclis araştırma komisyonu kuruldu. Mersin Milletvekili Prof. Dr. Zafer Üskül başkanlığında kurulan komisyon, yürüttüğü titiz çalışma sonucunda 350 sayfalık bir rapor hazırladı. Raporda Cemil Kırbayır'ın gözaltındayken işkence ile hayatını kaybettiği ve bedeninin ölümüne sebebiyet veren kamu görevlilerince ortadan kaldırıldığı kayıt altına alındı. Böylece Cemil'in gözaltında kaybedildiği resmiyet kazandı. Komisyon ayrıca düzenlediği raporla birlikte Kars Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Aynı Erdoğan iktidarında 10 sürüncemede bırakılan dosya, zamanaşımı gerekçesiyle kapatıldı.
'6 AYDIR HER CUMARTESİ KELEPÇELİ GÖZALTIYLA CEVAP VERİYOR'
"İnsan Hakları Derneği avukatlarının kararın kaldırılması ve şüpheliler hakkında kamu davası açılması başvurusu ise reddedildi. Bunun üzerine aile Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Yine aynı iktidar, Anne Berfo Kırbayır'dan Cemil'i aramayı devralan 71 yaşındaki ağabeyi Mikail Kırbayır'ın 'Kardeşimin gözaltında kaybedildiğini kabul ediyorsunuz; ondan kalanları bize verin. Annemin, babamın vasiyeti yerine gelsin; bir mezarımız olsun. Raporunuzda tespit ettiğiniz failleri yargılayın adalet yerini bulsun' talebine 6 aydır her cumartesi kelepçe takıp gözaltına alarak cevap veriyor.
'SELAM OLSUN BİZİMLE DAYANIŞMAK İÇİN SOKAĞA ÇIKANLARA'
"967. haftamızda bir kez daha söylüyoruz: bizi insan kılan temel hak ve özgürlüklerimizden vazgeçmeyeceğiz. Cemil Kırbayır'dan ve akıbetleri karanlıkta bırakılmak istenen tüm kayıplarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Kayıplarımızla buluşma mekanımız olan Galatasaray'dan vazgeçmeyeceğiz. Selam olsun bugün bir kez daha tüm baskıları göğüsleyerek ülkenin dört bir yanında bizimle eş zamanlı sesimize ses katan kayıp yakınları ve insan hakları savunucularına. Selam olsun Avrupa'nın pek çok şehrinde bizimle dayanışmak için sokaklara çıkanlara."