1 Ekim 2024 Salı

Buldan: Özgürlükte ısrarlı, mücadelede kararlıyız

HDP'nin 4. kongresi sürüyor. Söz alan Eş Genel Başkanı Buldan, özgürlükte ısrarlı, mücadelede kararlı olduklarını kaydetti. 

Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) "Özgürlükte ısrarlı, mücadelede kararlıyız" sloganıyla 4. Kadın Konferansı başladı. İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Ankara Konferans Salonu'nda gerçekleşen ve iki gün sürecek konferansta HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, HDP Parti Meclisi (PM) ve Merkez Yürütme kurulu (MYK) üyeleri, Milletvekilleri, il eşbaşkanları, Kadın Meclisi üyeleri, Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu üyeleri, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Esengül Demir, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) Sözcüsü Sevtap Akdağ Karahalı, Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Ayşe Erdem, Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Canan Yüce, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri, Barış Anneleri Meclisi İnisiyatifi üyeleri olmak üzere 300 delege katıldı.

Devrim ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşu ile başlayan konferansta ardından kadın mücadelesini anlatan sinevizyon gösterimi yapıldı.

Divan başkanı seçilen Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, HDP Kadın Meclisinin yaptığı çalışmalara dikkat çekerek, "2,5 yılda saldırılara karşı çok büyük mücadele ve direnişler sığdırdık. Bugün eksik kaldık onları tartışacağız" dedi.

BULDAN: YOKSULLUK, AÇLIK GİDEREK DERİNLEŞİYOR
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, konferansın açılış konuşmasını yapmak üzere söz aldı. Tüm kadınları selamlayarak sözlerine başlayan Buldan, "AKP-MHP tekçi erkek ortaklığının çoklu krizler ile yönetmeye çalıştığı şu karanlık ülke ortamında tarih ilerlemeden yana değil, sürekli bir gerilemeden yana işlemektedir. Ekonomideki eşitsizlik, cinsiyet eşitsizliği, şiddet ve suç oranlarındaki artış, yoksulluk ve açlık giderek derinleşmektedir. Kurdukları tekçi erkek sistemleri ile mafya, yolsuzluk, soygun ve yağma düzenleri ile hukuku ve demokrasiyi tamamen yürürlükten kaldırdıkları baskı, zulüm ve dikta rejimleri ile ortaya koydukları krizleri sonu gelmez bir biçimde derinleştirdiler. İktidarda kaldıkları her gün hatta her saat fakirleşen bir ülke var artık. Fakat tekçi iktidar cenahı sürekli olarak ekonomik büyümeden söz etmektedir" dedi.

'BAĞIMLI BIRAKMA SİYASETİ'
Ekonomik büyüme sözlerinin gerçeği yansıtmadığının altını çizen Buldan, "Sermaye ve AKP-MHP erkek ortaklığı, kadınları ve bir bütün olarak toplumu bir sömürü alanı olarak görmektedir. Cinsiyet eşitsizliğini her alanda olduğu gibi ekonomide de derinleştirdiler. Bugün itibariyle her iki kadından biri işsizdir. Çalışan kadınlar ise ucuz işgücü ve güvencesiz işgücü olarak ekonomiye dâhil olabilmektedir. Ekonomik olarak kadınlara mutlak yoksulluk dayatılmaktadır. Kadınların payına düşen ise ekonomik büyüme değil, ekonomik olarak tüketme, bağımlı bırakma siyasetidir" dedi.

'KADINA YÖNELİK ŞİDDET HER GEÇEN GÜN ARTIYOR'
Kadınların politik erkek sömürüsüne karşı, emeğin sömürülmesine, yaşamı ve geleceği teslim almasına izin vermeyeceklerini söyleyerek mücadele ettiğini belirten Buldan, "Yine kadına yönelik şiddette her gün en az üç kadının katledildiği, şüpheli kadın ölümlerinin arttığı bu karanlık tabloyu unutturmaya çalıştıklarını da biliyor ve görüyoruz. Kadına yönelik erkek şiddeti her gün tırmanırken uygulanan cezasızlık politikaları ve kadınlara karşı bizzat bu tekçi erkek iktidar tarafından yöneltilen saldırılarla mevcut tablo korunmaya çalışılmaktadır. Hatta kadına yönelik suçlar teşvik edilmektedir. Hükümet bu suçların bizatihi failliğini yapmaktan da geri durmamaktadır. İstanbul Sözleşmesi bu amaçla fesih edilmiştir" dedi.

'BİRLİKTE KAZANMALIYIZ'
Kürt kadınlarına yönelik bilinçli ve kirli bir şekilde suç teşvik edildiğinin altıın çizen Buldan, mücadeleden vazgeçmeyeceklerini belirtti. Buldan'ın konuşması şöyle devam etti: "Biz kadınlar diyoruz ki; bir avuç soyguncu erkek düzeni değil, kadınlar kazansın, halklar kazansın, bu ülke kazansın. Biz kadınlar her kesimden bir araya gelen kadınlar olarak ortak mücadelenin öneminin farkındayız. Bu farkındalıkla, farklılıklarımızla birlikte; eşitlik için, adalet için, demokrasi için ortak bir mücadelede buluşmanın zamanıdır. Kadınlar olarak emek mücadelesinin, ekoloji mücadelesinin, eşitlik ve adalet mücadelesinin en ön saflarında yer aldık. 25 Kasım'da, 8 Mart'ta, Newroz'da, 1 Mayıs'ta en coşkulu şekilde alanları doldurduk. İrademizi, kararlılığımızı ortaya koyduk. Ve bundan sonra da tüm farklılıklarıyla amasız ve koşulsuz bir şekilde muhalefetin tüm kesimlerini demokrasi, eşitlik ve adalet için ortak ve cesur bir mücadelede, demokrasi ittifakında buluşturmalı; birlikte başarmalı, birlikte kazanmalıyız.

'YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ'
Kadınsız bir siyaset için bizlere saldıranlar çok iyi bilmelidirler ki kadınsız bir demokratik siyaset mümkün değildir. Demokratik siyasetin ön koşulu eşit temsiliyet, kadının siyasete eşit katılımı ve eşit söz kurmasıdır. Eşit ve adil bir siyaset alanı bunu gerektirir. İşte bu nedenle bizler Halkların Demokratik Partisi olarak siyasette kadınlara alan açma, bu alanda güçlü bir şekilde yer alma ve siyasete yön verme iddiası ve pratikleri ile öncülük ettik. Başardık ve ileriki hedeflerimiz için de başarmaya kararlıyız. Önümüze çıkartılan çokça engeller var, bunun farkındayız. Fakat bu engeller bizim engellerimiz değil ve hiçbirini tanımıyoruz ve kadınlar olarak elimizin tersiyle iteliyoruz. Bu engellerin tamamı ile sonuna kadar mücadele etmek üzere yolumuza devam ediyoruz.

'YOL HARİTAMIZI BELİRTTİK'
Demokratik siyaset alanını genişletiyor, sözü engellenen, hakkı gasp edilen her kesimin ve hatta bireyin HDP ile siyasete katılımını hedefliyor ve örgütsel yapımızla bunun olanaklarını sağlıyoruz. Bu amaçla 3 Temmuz'da gerçekleştireceğimiz büyük kongremiz öncesinde 7 bölgede gerçekleştirdiğimiz örgütsel konferanslarımızda kendi iç tartışmalarımızı yaparak, mücadelemizi daha güçlü bir yapıya kavuşturmayı amaçladık. Her karma konferans öncesi özgün kadın konferanslarımızı gerçekleştirdik. AKP-MHP ortaklığının her türlü engellemesine rağmen konferanslarımız oldukça güçlü ve verimli geçti. Gerçekleştirdiğimiz konferanslarımız yeni mücadele hattımızın yol göstericisi olmuştur. Daha etkin mücadele yöntemleri ve mücadelemizin yükseltilmesi noktasında tartışmalarımızı yürüttük.

'KADINA YÖNELİK ŞİDDETE, TECRİDE KARŞI MÜCADELE EDECEĞİZ'
Kadına yönelik şiddet karşısında kesintisiz bir şekilde mücadele etmeye devam edeceğiz. Tüm bileşenlerimiz ile daha güçlü bir örgütsellik içerisinde çalışmalarımızı yürüteceğiz. Kadınlara ve kazanımlarımıza yöneltilen saldırılara karşı topyekûn bir mücadele içerisinde olacağız. İmralı'dan başlatılarak tüm ülke üzerinde hâkim kılınmaya çalışılan tecridi kırıncaya kadar durmaksızın mücadele edeceğiz. Sayın Öcalan üzerindeki tecridi kabul etmediğimizi her yerde ifade edeceğiz.

'ÜÇÜNCÜ YOL SİYASETİMİZLE KAZANACAĞIZ'
Adalet nöbetindeki tutsak yakınları ile, hak ve eşitlik arayışındaki kadınlar ile, savaşa karşı barış nöbetinde olan anneler ile, emek ve ekoloji mücadelesi yürüten kadınlar ile her daim birlikte ve çok güçlü bir şekilde tekçi ve militarist iktidara karşı, savaş politikalarına karşı mücadele edeceğiz. Özellikle tüm Kürtleri hedef alan savaşlara ve inkâra karşı barış mücadelesini güçlendirmeye devam edeceğiz. Demokrasi ittifakına kadınlar olarak öncülük etmeye ve Üçüncü Yol siyasetimizle kazanmaya kararlıyız.

'BU ÜLKENİN HDP'YE İHTİYACI VAR'
Bu ülkenin HDP'ye ihtiyacı var. HDP ile birlikte demokratik kadın siyasetinin öncülüğüne ihtiyacı var. Toplumun tüm ezilen kesimlerinin sözünü söyleyen, mücadelesini yürüten HDP fikriyatına ihtiyacı var.  Başta Kürt sorunu olmak üzere çoklu krizlere karşı, ayrımcılığa ve kaosa karşı, çözüm iradesini ve gücünü bünyesinde taşıyan ve ortaya koyan HDP'ye ihtiyacı var. Bu nedenle tüm kadınlar olarak yılların emeğiyle büyüttüğümüz, kadın mücadelesini yükseltmek üzerine kurulu bir fikriyat olan HDP'yi sahiplenme zamanıdır. HDP'yi büyütme zamanıdır diyorum. Özgürlükte ısrarlı, mücadelede kararlıyız. Hepinizi en içten saygı ve sevgilerimle selamlıyorum. Jin, jiyan, azadi."

Buldan'ın konuşmasının ardından konferans basına kapalı devam etti.