1 Ekim 2024 Salı

Buldan: Hep birlikte itiraz edelim, kabul etmeyelim

HDP, "Demokratik Mücadele Programı" 3. etabının startını İstanbul'da Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda vermek istedi, polis engelledi. Buna rağmen yapılan eylemde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, iktidarın kayyum saldırısının boşa çıktığını söyledi ve halklara çağrı yaptı: Hep birlikte itiraz edelim, kabul etmeyelim.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) "Demokratik Mücadele Programı"nın 3. etabının startını İstanbul Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda yaptığı açıklamayla verdi.

Açıklama öncesi aralarında HDK Eş Sözcüsü Sedat Şenoğlu, HDP Milletvekilleri ve HDP'nin bileşenlerinin temsilcilerinin de aralarında olduğu çok sayıda Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda bir araya geldi. Ancak alanı ablukaya alan polis, meydanın kaymakamlık tarafından yasaklandığını savunarak, alana girişleri engelledi. 

Polisin slogan atıldığı takdirde gözaltına almakla tehdit etmesine karşı kitle, "Faşizme karşı omuz omuza" ve "HDP umuttur, umut dimdik ayakta" sloganları ile yanıt verildi.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ın gelmesinin ardından, Özgürlük Meydanı'nın dışında, polis ablukası altında açıklama yapıldı. 

Kürtçe ve Türkçe "Hep birlikte tecride karşı özgürlük, savaşa karşı barış" pankartlarının açıldığı eylemde konuşan Buldan, kampanyanın startını özel olarak halk iradesinin kayyumlarla gasp edildiği 19 Ağustos'ta verdiklerini söyledi.

'HALK KAYYIMLARI KABUL ETMEDİĞİNİ GÖSTERDİ'
Geçen yıl 31 Mart'ta halkın iradesiyle seçilen belediye başkanlarının kayyum saldırısıyla görevden alındığını hatırlatan Buldan, yaşananları siyasi darbe ve halk iradesinin gaspı olarak tanımladı. Halkın seçtiği siyasetçilerin hapishanelerde olduğuna işaret eden Buldan, "Halk bu zihniyeti kabul etmediğini, kayyımları asla kabul etmediğini 31 Mart yerel seçimlerinde bir kez daha göstermiş, kendi iradesini temsil etmesi için arkadaşlarımızı seçmiştir. Kazandığımız 65 belediyenin, 53'üne bir kez daha el konulmuş, belediyeler gasp edilmiş, halkın iradesi yok sayılmıştır" dedi.

"Kayyım zihniyeti artık çökmüştür" diyen Buldan, atanan kayyumların hırsızlık ve yolsuzluğunu belgelerle açık olarak deşifre ettiklerini kaydetti. Buldan, "Yarın Diyarbakır halkının, Mardin halkının, Van halkının, Hakkari halkının önüne bir kez daha sandık koyun halkımız bir kez daha HDP diyecektir" ifadelerini kullandı.

İktidarın bir arada yaşama hakkına da darbe vurduğunu ifade eden Buldan, kayyumun sadece bir siyasi darbe değil halkların bir arada yaşama hakkına, barış ve kardeşliğe vurulan bir darbe olduğunu kaydetti.

'KÜRT VE KADINSANIZ HUKUK AYRI İŞLİYOR'
Hükümetin kadın ve Kürt düşmanı politikalarına işaret eden Buldan, Batman'da 18 yaşındaki İ.E.'ye günlerce tecavüz ederek ölümüne neden olan uzman çavuş Musa Orhan'ın iktidar tarafından korunduğunu vurguladı. Buldan, "Tecavüz eden fail yakalanmadı. Peki kim bu bir uzman çavuş. Tecavüz eden uzman çavuş olunca ona hukuk işlemiyor mu? Kadın eğer Kürt'se ona hukuk ayrı mı işliyor? Fail kendi teslim olmuş fakat olmasaydı bu ülkedeki savcı, bu ülkedeki hakimlerin tutuklamaya niyeti yoktu. Çünkü dokunulmazlığı vardı ve tecavüz ettiği bir Kürt kadınıydı. Ne olursa olsun tecavüz edenleri, baskı yapanları, şiddet uygulayanları, hukuksuzluk yapanları teşhir edeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz" diye konuştu.

'HEP BİRLİKTE İTİRAZ EDELİM'
Demokrasi mücadelesinin aynı zamanda bir barış mücadelesi olduğunun altını çizen Buldan, şöyle devam etti: "Hep birlikte itiraz edelim, kabul etmeyelim. Savaşa, tecavüze, antidemokratik uygulamalara itiraz edelim. Cezevindeki yoldaşlarımıza, arkadaşlarımıza, belediye eşbaşkanlarımıza, Selçuk Mızraklıya, özellikle Selahattin Demirtaş'a, Figen Yüksekdağ'a selamlarımızı gönderiyoruz, bu mücadele aynı zamanda onların özgürlüğü içindir de. Barış ve demokrasi yolunda yürümeye kararlıyız. Yolumuz ve yolunuz açık olsun, mutlaka kazanacağız."