1 Ekim 2024 Salı

Buldan: AKP her sıkıştığında gaz çıkarıyor

Doğubayazıt'ta halka seslenen HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Erdoğan'ın açıkladığı "müjde" için "Bir evde eğer mutfakta tencere kaynamıyorsa, milyonlar açlıkla, sefaletle karşı karşıyaysa ve siz sıkıştığınız her anda gaz çıkarıyorsanız, işte bu halk size ne inanır ne güvenir" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "Demokratik Mücadele Programı"nın 3. aşaması kapsamında Doğubayazıt'ta halk buluşmasına katıldı.

Sabah saatlerinde kente gelen Buldan, esnaf ziyaretinin ardından katıldığı halk buluşmasında konuştu. 

Programın 3. aşamasının startının, kayyum saldırılarının birinci yıldönümü olan 19 Ağustos'ta verdiklerini hatırlatan Buldan, kampanyanın 1 Eylül Dünya Barış Günü'ne kadar sürdürüleceğini söyledi.

"Savaşa karşı barış, tecride karşı özgürlük" şiarıyla çalışma yaptıklarını ifade eden Buldan, şöyle devam etti: "Bu ülkede en fazla savaşlardan, çatışmalardan ve ölümlerden zarar gören, mağduriyet yaşayan ve halkın bugün yaşadığı tüm krizlerin ana nedeni olan bu savaşlara karşı çıktığımızı ifade etmekle başlayan bu yolculuk önemli bir yolculuktur. Savaşa karşı çıkmak büyük bir erdemliktir. Biz savaşlara karşı çıkıyoruz, çünkü biz barışı savunuyoruz. 1 Eylül tarihine giderken bir kez daha ifade ediyoruz; bu ülkenin toplumsal barışa, demokrasiye, özgürlüklere ihtiyacı var."

Ülkenin yaşadığı tüm krizlerin, usulsüzlüklerin ve sıkıntıların giderilmesi için başlattıkları bu yürüyüşe destek isteyen Buldan, halkların yaşadığı ekonomik, sosyal ve siyasi sıkıntıları kendisine dert etmeyen bir iktidarla karşı karşıya olduklarını söyledi.

Buldan, şöyle devam etti: "Bugün tutunacak tek dalı olmayan bir iktidarla karşı karşıyayız. Bir evde eğer mutfakta tencere kaynamıyorsa, milyonlar açlıkla, sefaletle karşı karşıyaysa ve siz her sıkıştığınız anda gaz çıkarıyorsanız, işte bu halk size ne inanır ne güvenir. Türkiye halkının sizin müjdelerinize karnı tok. İnsanlar, iş, aş, ekonomik krizin bitmesini, siyasi hesapların bitirilmesini istiyor. Siz bu ülkeyi hırsızlıkla, usulsüzlükle, krizlerle, tecritle, kayyumlarla yönettiniz ve halen aynı anlayışta ısrar ediyorsunuz."

Buldan, "İmralı Cezaevi olmak üzere yaşanan tüm tecritlere son verilmesi, insanların kendisini özgür ve güvende hissedebileceği ortamların yaratılması için mücadele etmek zorundayız" dedi ve ekledi: "Bu ülkeye barışı, demokrasiyi, adaleti, özgürlüğü, kardeşliği, hukuku ancak bu mücadele getirir."

'KÜRT SORUNU RAPORLA ÇÖZÜLMEZ'
1 Eylül tarihine kadar "tecride karşı özgürlüğü, savaşa karşı barışı" savunarak mücadele edeceklerini ifade eden Buldan, "Bu mücadelede herkes elini taşın altına koymak zorundadır. Kürt sorunundan söz edenler, sadece bu sorunun rapor hazırlayarak, bir raporla çözüleceğine inanlar bazı gerçekleri görmek zorundalar. Kürt halkı üzerinde uygulanan baskı, şiddet, inkar, asimilasyon politikalarını görmezden gelerek, hiç kimse bu ülkede Kürt sorununun çözümünden söz etmemelidir. Bu gerçekleri görmeden, kayyıma karşı çıkmadan, cezaevindeki Selahattin Demirtaş'ın, Figen Yüksekdağ'ın özgürlüğü sağlanmadan, onlarca belediye eşbaşkanı, milletvekili arkadaşlarımızın, kadın yoldaşlarımızın cezaevlerinde  siyasi rehini olarak tutulduğu bir dönemde 'Ben Kürt sorununu çözmek istiyorum. Bir rapor hazırlayacağım' diyenler, bu gerçeği görmek zorundadır."