22 Eylül 2024 Pazar

Bulancak sahilinde eylem: Katledilen hayvanlar için adalet

Hayvanlara yönelik şiddet ve katliam günden güne artıyor. "İyi hal" indirimleriyle faillerin serbest bırakılması ise suçlara teşvik ediyor. Öte yandan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum, İstanbul Valisi Davut Gül, Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş, Yeniden Refah Partisi ve Büyük Birlik Partisi gibi siyasi partiler ve kişiler hayvana yönelik düşman söylemlerinde bulunuyor. Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi haftalardır sürdükleri eylemi bu kez Bulancak'ta katledilen köpek için gerçekleştirdi. Talep ve önerilerini sıraladı. 

Yerel seçimler öncesi sokakta yaşayan hayvanların sesi olmak ve cezasızlık sisteminin değişmesi için Türkiye'nin farklı il ve ilçelerinde aralık ayından bu yana eylemlerini sürdüren Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi, Giresun'dan hayvanlar için adalet çağrısı yaptı.

'HAYVANLARA ADALET'
Atatürk Mahallesinde bir araya gelen hayvan hakkı savunucuları sık sık, "Hak, hukuk, adalet", "Hayvan hakları anayasaya", "Hayvanlara adalet" sloganlarını attı. Tüm canlılar için barışçıl, kapsayıcı, eşitlikçi hak ve adalet politikaları geliştirilmesi için harekete geçmeye, yerel örgütlenmeler ile hayvanların sesi olmaya, yerel seçimlerde oylarını yaşamdan yana kullanmaya çağırdı.

'ADALET TÜM TÜRLERE SAĞLANANA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ'
Katledilen hayvanlar için anma metnini okuyan Nihal Memiş Dizdar, "İsmi olan-olmayan tüm hayvanların hakları için onların sesi olmaya, adalet bütün türler için sağlanana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.

'SORGULANMASI GEREKEN KÖPEKLERİ KİMİN KATLETTİĞİ'
Haykonfed Karadeniz Bölge Temsilcisi Kemal Zafer Özdemir', 13 Mart'ta Bulancak sahilinde tasmalı-tasmasız, farklı cins ve yaşlardan çok sayıda köpeğin cansız bedeninin bulunduğunu, olay yeri görüntülerinin basına ve sosyal medyaya sızmasıyla köpek katliamının kamuoyunda gündem olduğunu hatırlattı. Faillerin halen bulunmaması ve gerekli hukuki süreçlerin başta Bulancak Belediyesi olmak üzere ilgili kurumlarca işletilmemesi sebebiyle, adalet çağrılarını yineleyen Özdemir, sözlerine şu şekilde devam etti: "Köpeklerin üstünü örtmeye gücü yeten belediyenin, olayın üstünü örtmeye gücü yetmiyor. Köpeklerin, hangi ilçenin deniz sınırına vurduğuna dair suni bir gündem yaratılmak istense de, başarılı olunamadı. Çünkü, Bulancak Belediyesi, olayın Piraziz'in sınırında olduğunu iddia etmiş olmasına rağmen; olay günü ihbar gelir gelmez Bulancak Belediyesi'ne ait iş makinelerini olay yerine gönderip, köpeklerin üstünü kapattırdı. Bizim, hayvan hakkı savunucularının, gönüllülerin ve kamuoyunun sorguladığı mesele, bu değildir. Sorgulanması gereken asıl mesele, köpekleri kimlerin katlettiğidir! Canlarımızın hakkını, hukukunu Bulancak deniz kenarına gömmek istemiyoruz. Adalet istiyoruz!"

Hayvan hakları savunucuları Bulancak Belediyesi'ne şu soruları yöneltti: 
🔹"Bulancak Belediyesi; neden, jandarmayı, savcılığı, ilçe tarım müdürlüğünü harekete geçirmedi. harekete geçirmedi?
🔹Neden bölgede detaylı bir olay yeri inceleme başlatmadı?
🔹Neden, katliamın ne şekilde yapıldığını ortaya çıkarmak için, soruşturma başlatmadı?
🔹Neden, köpeklerin zehirlenerek mi, dövülerek veya dövüştürülerek, vurularak mı öldürüldüğünün tespiti için otopsi yaptırmadı?
🔹Neden, tutanak tutulmadı, neden kamuoyu ile paylaşılmadı?

'FAİLLER SERBEST BIRAKILIYOR'
Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi adına basın açıklamasını okuyan Merve Tufan, "6. madde dışında 5199 sayılı kanunun hayvanları korumadığını, hapis cezalarının alt sınırdan verildiği için katillerin elini kolunu sallaya sallaya 'iyi hal indirimleri ile' serbest bırakılıp toplum içine yeniden salındığını görüyoruz," dedi. Türkiye'de son yıllarda artan şekilde, ilgili bakanlıklar ve siyasi partiler eliyle hayvanlara karşı, "Cumhurbaşkanlığı söylem ve genelgeleri baş tetikleyici olmak üzere sistematik bir nefret örgütlenmesi inşa edildiğini" vurguladı.

'HAYVANLARI DÜŞMANLAŞTIRIYORLAR'
Yerel seçimler öncesinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum, İstanbul Valisi Davut Gül, Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş, Yeniden Refah Partisi ve Büyük Birlik Partisi gibi kişi ve oluşumların hayvanları "düşmanlaştırdığını" ve "itlaf çağrıları" belirten Tufan, şöyle devam etti: "Bu da yetmezmiş gibi Saadet Partisi'nin 5199 sayılı kanunun 6. maddesini hedef alarak hazırladığı yasa tasarısını destekleyen milletvekilleri olduğunu öğrendik. Bu yasa hayvanlar için toplu ölüm demektir. Hiç kimse kapalı kapılar ardında soykırım hesapları yapıp 'yaşam alanları' yaratma vaadiyle bizi kandırdığını düşünmesin. Yasa tasarısını okuyup 'Burada 'itlaf' yazmıyor' diyenler, üstü maskelenen ömür boyu hapis ve soykırım gerçeğini görmeyenler, Konya Akşehir Belediye Başkan Adayı Yusuf Kahraman'ın seçim vaadi olarak sunduğu yasanın detaylarını dinlesin: AKP'li Yusuf Kahraman, sokakta yaşayan köpeklerin tamamını toplayıp 4 ay içinde sahiplendirilmeyenleri 'itlaf' edeceklerini beyan etti. 'Ne kadar suç işlersek işleyelim' ifadesi ile de kanunları tanımadığını kamuoyuna duyurdu."

'HAYVAN HAKLARI ANAYASAL GÜVENCE ALTINA ALINSIN'
Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi, "hayvan haklarının anayasal güvence altına alınmasının gerçekçi tek çözüm olduğunu biliyoruz" diyerek şu önerileri sıraladı:
🔹"Hayvanları Koruma Kanunu'nun 6. maddesinde belirtildiği üzere, sokakta yaşayan hayvanların aşılanıp, kısırlaştırılıp, tedavi edilerek sevildikleri ve bakıldıkları sokaklarda, gözümüzün önünde yaşamaya devam etmesi, 
🔹Hayvan üretimi ve satışının yasaklanması, 
🔹Geçici hayvan bakımevlerinden güvenli ve dikkatli yuvalandırmalar yapılması,
🔹Ceza alt ve üst sınırlarının artırılması, 
🔹Hayvan haklarının anayasal güvence altına alınması."