22 Eylül 2024 Pazar

'Bu kanun teklifi hasta yararını değil sermayeyi koruyor'

Meclis'te görüşmelerine devam edilen sağlık alanıyla ilgili kanun teklifine gösteren TTB ve SES, "Kanun teklifinde yer alan değişikliklerin ülkemiz sağlık ortamına, hekimlerin/sağlık emekçilerinin ekonomik ve özlük haklarına, çalışma koşullarına bir iyileştirme getirmeyeceği açıktır" dedi.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Meclis'te görüşülen Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne ilişkin Ankara'da TTB Genel Merkezi önünde basın açıklaması düzenledi. Eyleme, çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı.

Ortak basın açıklamasını okuyan TTB Merkez Konseyi II. Başkanı Ali İhsan Ökten, kanun teklifinin 8 Şubat'ta iktidar partilerinin oylarıyla komisyondan geçirildiğine işaret ederek, bu süreçte TTB olarak komisyonda bulunduklarını ve itirazlarını dile getirildiklerini ancak bu itirazların kabul edilmediğini aktardı.

Aylıkları açlık sınırının altında kalan emekli sağlık emekçileri ve çalışan sağlık emekçilerin ücretlerinin emekliliğe yansımasının Meclis gündemine alınmasının beklendiğini kaydeden Ökten, "Yine hekimlere/sağlık emekçilerine ve dolayısıyla toplum sağlığına önemli zararlar verecek bir kanun teklifinin herhangi bir değerlendirmeye fırsat vermeyecek kadar kısa sürede ve tam da Şubat 2023 depremlerinin yıldönümünde önümüze getirilmesi oldukça düşündürücüdür" dedi.

'SERMAYEYİ KORUYAN TÜM MADDELER BİR TORBA İÇİNE DOLDURULMUŞ'
Yapılan düzenlemelerin AYM'nin iptal gerekçelerine uygun olmadığını ifade eden Ökten, bunu belirttiklerinde komisyon başkanının AYM'yi tanımayacağını söylemesini skandal olarak değerlendirdi.

Hasta yararını değil sermayeyi koruyan tüm maddelerin bir torbanın içine doldurulduğunu vurgulayan Ökten, "Bu torbanın içine ayrıca özlük hakları da dahil edilmiş, ek ödeme miktarının belirlenmesinde esas olan unsurlar; tahakkuk, verimlilik, hasta ve çalışan memnuniyeti, hizmeti elde etme maliyeti gibi faktörler şeklinde sıralanmıştır. Bu unsurlar, piyasacı ve performansa dayalı bir sisteme ait olup, koruyucu bir sağlık hizmeti sunumunun niteliği ile bağdaşmamaktadır. Maddenin bu şekilde düzenlenmesi, Sağlık Bakanlığı'nın Bütçe Kanunu dışı ödeme yapmasının kabulü anlamına gelmektedir" dedi.

'HER TÜRLÜ GİRİŞİMDE BULUNACAĞIZ'
Bu kaynağın harcanmasında son derece göreceli kavramlar olan "hasta memnuniyeti" ve "verimlilik" unsurlarının dikkate alınmasının sağlık hizmet sunumunun temel ilkelerine aykırı olduğunu ifade eden Ökten, "Ek cezalarla terbiye etmeye çalıştıkları hekimler, sağlık emekçileri bu dayatmaları kabul etmez, etmeyecektir" dedi.

"Bu kanun teklifinin, toplumun sağlıksızlaşması pahasına özel sermayenin kârını ve tekelleşmesini amaçlayan sağlık politikalarının uygulanması için hekimler/sağlık emekçileri üzerindeki tahakkümü artırmanın ve son aylarda daha da belirginleşen Anayasa tanımazlığın devamı olduğu net bir şekilde görülmektedir" ifadelerini kullanan Ökten, bu kanun teklifine yönelik her türlü girişimde bulunacaklarını söyledi.

'MEVCUT SORUNLAR DERİNLEŞECEK'
Ökten, şöyle devam etti: "Kanun teklifinde yer alan değişikliklerin ülkemiz sağlık ortamına, hekimlerin/sağlık emekçilerinin ekonomik ve özlük haklarına, çalışma koşullarına bir iyileştirme getirmeyeceği açıktır. Bu değişiklikler ile şu an sağlık alanında yaşanan şiddetten aylar sonraya verilen poliklinik ve ameliyat randevularına, yurtdışına hekim göçünden malpraktis davalarına, ilaç sıkıntısından tıbbi ve cerrahi malzeme sıkıntılarına kadar herhangi bir sorun çözülemediği gibi mevcut sorunlar derinleşecektir. Kanun teklifi, iki gün önce TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmeye başlandı ve ilk 14 madde maalesef hızla kabul edildi. Toplumun sağlığını daha da geriye götürecek olan bu kanun teklifinin geri çekilmesi için TBMM'deki tüm milletvekillerine daha yüksek bir sesle çağrıda bulunuyor ve bir kez daha uyarıyoruz."