29 Eylül 2024 Pazar

'Biz yaşamı, geleceği, hayatı istiyoruz'

İzmir'de bulunan çevre örgütleri, meslek odaları, Dünya Çevre Günü İzmir Bildirgesini açıkladılar.

Konak Kent Konseyi, TMMOB, İzmir Tabip Odası, İzmir Barosu, EGEÇEP, İZÇEP, İzmir Yaşam Alanları, Gaziemir Çevre Platformu, Urla Çevre Gönüllüleri, Karşıyaka Kent Konseyi Çevre Grubu,, Urla Kent Konseyi Çevre Komisyonu, GÜLDER, Yaya Derneği, Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yaptıkları basın açıklamasıyla Dünya Çevre Günü İzmir Bildirgesini açıkladılar.

ESP'nin de katıldığı eylempde bildirgeyi kurumlar adına Yasemin Sağlam okudu. Birleşmiş Milletlerin 1972 yılında 113 ülkenin katılımıyla 5 Haziran'ın Dünya Çevre Günü ilan edildiğini kaydetti.

5 Haziran'ın kutlama değil çevre sorunlarına, ekolojik yıkıma dikkat çekildiği ve mücadele edildiği bir gün olduğunu belirten Sağlam, "Ülkemizde emeğin ve doğanın sömürüsü üzerine kurulmuş olan yönetim politikaları yıllardır değişmiyor. Egemen olan bu yönetim anlayışı ülkemizin ve bölgemizin su kaynaklarını, havasını kirletiliyor, doğal varlıkların, tarım ve orman alanlarının, meraların talanına neden oluyor. Ormanlar, ekilebilir tarım arazileri, doğal alanlar giderek kayboluyor. Tarihi zenginliklerimiz tahrip ediliyor, kentsel dönüşüm süreçIeriyle kent yoksulları yerlerinden oluyor" dedi.

Sağlam açıklamanın devamında şunları ifade etti:
"Kentleşme ve altyapı sorunları olan İzmir'de de ekolojik yıkımla, talanla mücadele ve dayanışmada biz meslek odaları, ekoloji ve çevre platformları, dernek ve oluşumlar, kent konseyleri ve duyarlı kentliler olarak yan yana durarak direniyor ve itirazIarımızı yükseltiyoruz.

"Biz İzmir'in tarihi kent merkezine gökdelen dikmek isteyenlere karşı duruyoruz.

"Biz yaşam alanlarımızı yok edip yerine alışveriş merkezi kurmak isteyenlere itiraz ediyoruz.

"Biz kültür mirasımız, tek parkımız, nefes alanımız Kültürpark'a sahip çıkıyoruz.

"Biz kentimizin tarihsel simgesi ve mirası olan Elektrik Fabrikası'nı unutturmuyoruz.

"Biz yakınırnızdaki hastaneleri kapatıp, şehir dışında hastane kuranları bağışlamıyoruz.

"Biz Çeşme'yi, Yarımadayı "turizm" adı altında talan etmeye, yok etmeye niyetlenenlere engel oluyoruz.

"Biz rüzgar enerjisi türbinleri ile kuşların, arıların, ormanlardaki yaşamın öldürülmesine göz yummuyoruz.

"Biz Aliağa'da kömürlü termik santral isterniyoruz.

"Biz altın madenleriyle kentimizi, bizi, bizden sonrakileri susuz bırakanlarla mücadele diyoruz.

"Biz tarım alanlarının, ormanların,doğal sit alanlarının kontrolsüz, plansız RES'lerle, taş ocakları ile yok edilmesine izin vermiyoruz.

"Biz flamingoların Gediz Deltası'ndaki yuvalarında huzur içinde çoğalmasını istiyoruz.

"Biz Gaziemir'in ortasına hem de okulun kenarına nükleer atığı gömenlerin peşini tırakmıyoruz.

"Biz küresel ısınmaya neden olanları, karbon emisyonunu durdurmaya yaşamayanları teşhir ediyoruz.

"Biz İzmir'in zeytinini, üzümünü, incirini jeotermal tehdidinden kurtarmaya çalışıyoruz.

"Biz denizlerimize, kıyılarımıza, denizdeki canlılara zarar verecek balık çiftliklerini istemiyoruz.

"Biz yaşamı istiyoruz, geleceği istiyoruz, hayatı istiyoruz. Havamıza, suyumuza, ormanımıza, toprağımıza, kentimize dokunmayın diyoruz."