23 Eylül 2024 Pazartesi

'Biz kadınlar eşit ve demokratik bir toplum için mücadeleyi sürdüreceğiz'

Diyarbakır KESK Kadın Meclisi, iktidarın nefret söylemleri ile hem Boğaziçi direnişini hedef aldığını hem de Akademisyen Ayşe Buğra'nın kadın kimliğini yok saydığını kaydetti. Açıklamada, kadınlar üzerinde söz söylenmesine izin verilmeyeceği belirtildi. 

Diyarbakır KESK Kadın Meclisi, Boğaziçi direnişi ile dayanışma ve Akademisyen Ayşe Buğra'nın iktidarın cinsiyetçi söylemleriyle hedef gösterilmesine karşı açıklama yaptı. 

"Aşağıda siz yukarıda gökkuşağı var, aşağı bakmayacağız" şiarıyla Eğitim Sen 1 No'lu Şube binasında düzenlenen açıklamada, metni SES Kadın Sekreteri Rozerin Çatak okudu. 

Boğaziçi direnişine ve LGBTİ+'lara karşı başta İçişleri Bakanı Soylu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kullanılan nefret ve cinsiyetçi söylemlerle ayrımcılık suçu işlendiğini kaydeden Çatak, "Bulu'nun imzasıyla ilgili birimlere gönderilen resmi yazıda dokuz öğrencinin tutuklanıp, yüzlercesi de ev hapsi kararıyla tahliye edildiği olaylarda yüzlerce öğrenci de gözaltına alınmıştır. Dini değerler üzerinden halkı birbirine karşı kışkırtmak, öğrencilerin haklı eylemlerini hedef haline getirmenin yanında, anayasal toplanma ve gösteri hakkı, ifade özgürlüğü, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı bir bütün olarak çiğnenmiştir" dedi. 

Dünya Bilimler Akademisi Ödülü'ne layık görülen Akademisyen Ayşe Buğra'nın, akademiye adadığı ömrünün, kadın kimliğinin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından sarf edilen "kocasının karısı" kelimesiyle yok sayıldığının altını çizen Çatak, iktidarın kadın düşmanı politikaları ve söylemleriyle kadını toplumsal yaşamın dışına itmeye, yok saymaya çalıştığını dile getirdi. 

Çatak, şöyle devam etti: "Biz kadınlar kendisinde; bedenlerimiz, yaşamlarımız, kimliklerimiz üzerinde söz söyleme, karar alma yetkisine sahip olduğunu düşünen iktidara sesleniyoruz, tüm ezilenlerin, sömürülenlerin, dışlanan, yok sayılan bütün halkların, inanç topluluklarının, işçilerin, göçmenlerin, engellilerin, LGBTİ+bireylerin, yaşam alanları tahrip edilenlerin, aydın, yazar, sanatçı ve bilim insanları ile bütün kesimlerin bir arada yaşayacağı özgür, eşit ve demokratik bir toplum inşası için mücadele etmekten vazgeçmeyecek ve asla aşağı bakmayacağız."