Berkin'in vurulduğu yerde 'Suruç için adalet, Berkin için adalet' talebi haykırıldı
Gençlik Örgütleri, Berkin'in burulduğu yerde "devlet dersinde" katledilen tüm çocukları andı, Suruç ve Berkin için adalet mücadelesini birlikte sürdüreceklerini vurguladı.
Gençlik Örgütleri, Suruç katliamının yıldönümü dolayısıyla süren kampanya kapsamında, Berkin Elvan'ın Gezi direnişi sırasında katledildiği yerde adalet nöbeti gerçekleştirdi.
Okmeydanı'nda yapılacak eylem nedeniyle mahallenin girişi ve tüm sokaklar polis tarafından kapatıldı. Polis kitlenin bir araya gelmesini engellemeye çalıştı. Genlik Örgütleri ara sokaklardan küçük gruplar halinde eylem yerine geldi.
Eylemde, "Suruç için adalet, Berkin için adalet", "Katillerden hesabı gençlik soracak", "Berkin'in hesabı sorulacak", "Adalet biziz susmayacağız" sloganları atıldı.
Gençlik Örgütleri adına basın açıklamasını Nazlı Yöyler okudu.
Berkin Elvan şahsında, Uğur Kaymaz, Ceylan Önkol, Nihat Kazanhan ve devlet dersinde katledilen tüm çocuklar için adalet talebini yükselttiklerini söyleyen Yöyler, Berkin'in, milyonların onur ve özgürlük talebi ile sokakları doldurduğu Gezi isyanında, polis tarafından katledildiğini hatırlattı.
'YARIM KALAN DÜŞLERİ ZAFER ANDIMIZDIR'
Aradan geçen 7 yıla rağmen adil bir yargılama yapılmadığını anımsatan Yöyler, katiller bilinmesine rağmen devlet tarafından korunduğunu söyledi.
Yöyler, şöyle devam etti: "Berkin'in arkadaşları, gezinin çocukları; gezi direnişinin yarattığı isyanı, IŞİD barbarlığından kurtarılan Kobane'ye taşımak için bir kampanya düzenledi. SGDF, 'Beraber Savunduk Beraber İnşa Edeceğiz' şiarı ile Kobane'yi yeniden inşa etmek için yola çıktı. SGDF, savaş yıkımları arasında kalmış bir halkın acılarını sarmayı, devrimci bir görev ve enternasyonalist bir sorumluluk bildi. Nasıl ki Deniz'ler Zap'a kardeşlik köprüsü inşa ettiyse, düş yolcuları da halklar arasında bir köprü kurmak istemişti. Ezilen halkların birleşmesinden ve kardeşleşmesinden korkan egemenler Suruç'ta Amara Kültür Merkezi'nde bu köprüyü hedef aldı. Canlı bomba saldırısı sonucunda 33 devrimci katledildi. Katliamın üzerinden neredeyse 5 yıl geçti. Katiller yargılanmadığı gibi aradan geçen 5 yıl boyunca Suruç gazileri/yaralıları/aileleri defalarca kez gözaltına alındı, tutuklandı. 33 düş yolcusunun izinden gidenler ve 33'ler için adalet isteyenler çeşitli zor ve baskı yöntemleri ile yıldırılmak istendi. Ancak her defasında onların isimlerini daha güçlü haykırmaya devam ettik. 33'lerin yarım kalan düşlerini zafer andımız saydık."
Gençlik Örgütleri olarak; katliamın ilk anından beri, "33'lerin hesabını sormak için beraber dövüştük, beraber hesap soracağız" dediklerini vurgulayan Yöyler, 5 yıldır her alanda mücadeleyi sürdürdüklerini ifade etti.
'ADALETİ BİRLEŞEREK VE DİRENEREK KAZANACAĞIZ'
Yöyler, 20 Temmuz'da Kadıköy Süreyya Operası önünde olacaklarını hatırlattı ve şunları söyledi:
"Ankara, Soma, Çorlu, Ali İsmail, Hrant Dink, Hande Kader, Rabia Naz, Sevag Balıkçı ve sayısız adalet mücadelesi ile buluştuk. 5. yılında da parolamız aynı: Suruç için adalet, herkes için adalet! Bizler biliyoruz ki gerçek adalet, sokakta mücadele ederek kazanılacak. Katliamlara, katillere ve adaletsizliklere karşı birleşirsek herkes için adalet mücadelesi büyücek ve gelişecektir. Çünkü adaleti sokakta birleşerek, direnerek kazanacağız.
"Katliamları unutmuyoruz, affetmiyoruz. Katliamların siyasi sorumlularını da, faillerini de çok iyi tanıyoruz. Gerçek sorumlular; elimizde canlı bomba listesi var ancak, eylemciler eylem yapmadan yakalayamayız diyenlerdir. Gerçek sorumlular, meydanlarda emri ben verdim diyenlerdir. Adalet için sokaklarda birlikte direnelim, birlikte mücadele edelim."
